Kemik torbası olmasına karşın aşırı güçlü olan büyücüler, kalkanı üçüncü bir uzvu olarak kullanan kahramanlar ya da her şeye aşırı temkinli yaklaşan ana karakterler bu anime konseptinin önde gelen temsilcileridir.
İsekai Anime dendiğinde akla iki şey gelir: reenkarnasyon ve aşırı güçlü kahramanlar. Ancak bazı serilerin ana karakterleri o kadar güçlü oluyor ki isekai türüne farklı bir anlam kazandırıyorlar. Bu tarz serilerde ana karakterlerin karşısında kimse duramadığı için savaşlara değil günlük hayata odaklanılıyor. İşte en güçlü ana karaktere sahip olan en iyi isekai serilerin birkaçı!
İsekailerin Babası Overlord
Overlord serisi, türü sevmeyenler arasında bile gelmiş geçmiş en iyi isekailerden biri olarak kabul edilir. Aşırı güçlü bir iskelet olarak yeniden doğan Momonga, tüm ülkenin korktuğu bir imge haline geliyor fakat bunun kendince haklı bir sebebi var. Çıkarları, ahlak kurallarından bile önde gelen Momonga, istediği her şeyi yapabileceğini fark ediyor.
Overlord, isekai türünün önde gelen yapımlarından biri olmayı başarıyor ve yeniden doğduğu bir dünyada tonlarca güç bahşedilen bir karakterin, işleri ne kadar karanlık yapabileceğini gösteriyor.
In Another World With My Smartphone – Telefonun Ne Kadar Güçlü Olabileceğini Gösteriyor
In Another World With My Smartphone, Türkçesiyle “Yanımda Telefonla Başka Bir Dünyada” serisi adı gereği türün ne kadar gülünç hale geldiğini gösteren bir isekai parodisi gibi duruyor. Ana karakter Touya, bir fantezi dünyasına akıllı telefonuyla birlikte reenkarne olur. Telefonuna güç sağlamak için muazzam miktarda büyülü enerjiyle doğdu ve bu onu yeni dünyasında aşırı güçlü biri haline getirdi.
Seride, karakter hiçbir tehlikeyle karşılaşmıyor. Bu da seriyi rahatlatıcı ve keyifli hale getiriyor.
Reincarnated As A Slime – Yumuşak ve Vıcık Vıcık Şeylerin De Aşırı Güçlü Olabileceğini Kanıtlıyor
That Time I Got Reincarnated As a Slime serisi isekai dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Normal bir işte çalışan normal bir insan bıçaklanarak ölür ve bir balçık olarak yeniden doğar. Fakat bu damla şeklindeki balçığın tehlikeli bir sırrı vardır. Tükettiği, yediği her şeyin saldırılarını ve görünümünü kopyalayabilir.
Reincarnated As a Slime, yalnızca tuhaf hikayesiyle değil, aynı zamanda yarattığı dünya ve sıra dışı karakterleri için de övülen bir seri oldu. İsekailerde pek rastlanılmayan karakter ayrıntılarına oldukça yer veren bir seridir.
Wise Man’s Grandchild – Yetiştirilme Tarzının Önemini Hatırlatıyor
Wise Man’s Grandchild, büyü hariç her alanda bocalayan bir kahramanı anlatıyor. Shin Wolford, bir bebek olarak başka dünyada yeniden doğmadan önce Japonya’da yaşayan bir kimseydi. Merlin Wolford’un torunu olarak evlat edinildi ve ona aşırı güçlü sihir teknikleri öğretildi fakat Merlin sağduyu öğretmeyi ihmal etti.
Seri, güçlü olduğunun farkında olmayan ana karakterin okul hayatını ve başından geçenleri anlatmasıyla başarıya ulaşmıştır.
Cautious Hero – Kızlar Hariç Her Şeye Dikkat Ediyor
Cautious Hero, ana karakterin oldukça güçlü olduğunu ilk andan beri açıkça belirtiyor fakat karakterin aşırı temkinli davranması gücünü kullanmasını engelliyor. Tanrıça Ristarte tarafından bir iblis lordunu yenmesi için çağırılan Seiya, istatiksel olarak tüm kahramanlardan üstün olan bir kahramandır. Fakat her şeye inanılmaz derecede temkinli yaklaştığı için muazzam gücünü kullanmayı bir sorun haline getiriyor. Saf komediyle başlayan seri sonlara doğru daha ciddi ve büyüleyici hikayeye evrimleşir.
The Rising Of The Shield Hero – Kalkanın Kılıçtan Keskin Olduğunu Gösteriyor
The Rising of the Shiled Hero’nun kahramanı başlangıçta aşırı güçlü değildir fakat yavaş yavaş kimsenin karışmaya cüret edemediği bir kahramana dönüşür. Dost sandığı bir kişi, ona ihanet edince Kalkan Kahramanı Naofumi, toplum tarafından dışlanmış kişilerden bir takım kurar. İntikam ateşi ile yanıp tutuşması, ona güç kazandırmakla kalmayıp toplumun güvenini de kazandırır. Kalkan Kahramanının bir anda değil de yavaşça güçlenmesi onu benzersiz bir isekai haline getirdi.