Kim doğaüstü olaylardan hoşlanmaz ki? İblislerden vampirlere kadar, insanlık, hikâye anlatıcılığının başlangıcından bu yana görülmeyen ve bilinmeyen güçlerin hikâyelerine ilgi duymuştur. Bu varlıklar oyunlarda, kitaplarda, çizgi romanlarda, TV dizilerinde veya live-action filmlerinde her zaman karşımıza çıkar. Her zaman popülerdirler.
Anime de bu durumun bir istisnası değil; doğaüstü türlere odaklanan birçok inanılmaz hikâye sunar. Hayranların seçebileceği pek çok anime olmasına rağmen, bazıları diğerlerinden daha özel öne çıkar. Önemli olan, doğaüstü hikâyelerin korku, komedi, aksiyon, drama, fantezi ya da yaşamdan kesitler gibi neredeyse her türle mükemmel şekilde bütünleşebilmesidir. Bir kişi özellikle doğaüstü anime aramasa bile, en sevdiği serilerden birinin bu kategoriye girmesi yüksek ihtimaldir.
Peki, gelmiş geçmiş en iyi doğaüstü anime serileri nelerdir?
Devilman Crybaby
Go Nagai’nin Devilman serisi, sadece Shounen ve Seinen türleri için değil, aynı zamanda tüm manga ve anime endüstrileri için de tartışmasız bir şekilde etkileyicidir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu hikâye yıllar içinde pek çok uyarlama aldı, ancak çoğu zamanın ürünü oldukları için pek de iyi yaşlanmamış yapımlar olarak değerlendirildi.
Neyse ki, 2018 yılında Netflix’te Devilman Crybaby yayınlandı ve Go Nagai’nin efsanevi kaynağına modern bir bakış sundu. Orijinal hikâyenin şiddet ve kanlı eğilimlerini yansıtan Science SARU’nun bu uyarlaması, yetişkin izleyiciler için tasarlanmış ve bazen rahatsız edici olabilen bir yapım. Ancak animenin temaları, animasyonu ve hikâye anlatımı birinci sınıf olup doğaüstü anime türünün zirvesini temsil eder. Akira’nın şeytanlarla savaşabilmesi için kendisi de (yarı) bir şeytana dönüşür ve böylece insanlığın geleceğini ve geçmişini omuzlamak zorunda kalan bir kurtarıcı haline gelir.
The Disastrous Life of Saiki K.
Aksiyon anime türüyle özdeşleşmiş olsa da, doğaüstü anime, korku, yaşamdan kesitler, romantizm gibi birçok farklı türü kapsar ve bu seri için özellikle komedi unsuru önemlidir. The Disastrous Life of Saiki K., temelde bir “esper” olan lise öğrencisi Kusuo’yu takip eder. Görünüşe göre yapamayacağı hiçbir şey yoktur, ancak ana karakterin baş belalarını kendine çekme yeteneği, dikkat çekmeden yaşama arzusunu baltalar.
The Disastrous Life of Saiki K. kesinlikle çok komik bir yapım. Kusuo, diğer karakterlerin komik saçmalıkları karşısında mükemmel bir soğukkanlılıkla duran bir karakter olarak hizmet eder. Neredeyse her şeye kadir olan doğaüstü gücü, sahte bir savaş Shounen kahramanı, tanrılar tarafından seçilmiş mükemmel kız ve ne dediği anlaşılmayan bir aptalın eylemleri karşısında çaresiz kaldığında, izlemek tam bir keyif olur.
JoJo’s Bizarre Adventure
JoJo’s Bizarre Adventure belki de daha çok düz bir fantezi animesi olarak değerlendirilebilir, ancak doğaüstü unsurlar, vampirler ve kusursuz bir güç sistemi olan Stand aracılığıyla kendini gösterir. Daha da önemlisi, seri baştan sona etkileyici bir kalite standardını korur; hatta en zayıf bölümü olan Phantom Blood bile anime dünyasının en ikonik kötü karakterlerinden biri olan Dio’yu tanıtır.
JoJo, farklı dönemlerde geçen ve farklı karakterlere odaklanan bölümlere ayrılmıştır, ancak ana karakterler kan bağı ile birbirine bağlıdır. Her bölüm de kendine özgüdür; macera dolu bir Battle Shounen klasiği olan “Stardust Crusader” veya daha alışılmadık olan Diamond Is Unbreakable gibi. Harika aksiyon, tuhaf ama komik bir mizah ve genellikle sempatik karakterler (ve nefret edilen kötü adamlar) ile JoJo, on yıllardır kendi tarzını koruyan gerçek bir başyapıttır.
Dororo
Bir samuray lordu, bölgesini kalkındırmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunda, on iki iblisle bir anlaşma yapar ve bu anlaşma, ilk doğan oğlunun gözleri, uzuvları ve hatta derisi olmadan doğmasına neden olur. Ölüme terk edilmek ve unutulmak üzere bir nehre atılan bebek, bir hekim tarafından bulunur ve genç Hyakkimaru’nun yaşaması için protezler yapılır.
Dororo, Hyakkimaru’nun kendisini lanetleyen iblisleri öldürerek kaybettiği beden parçalarını geri kazanma çabasını takip eder. Yolculuğu sırasında Hyakkimaru, seri karakteri Dororo ile tanışır ve ikisi kısa sürede yakın arkadaş ve yoldaş olurlar. Etkileyici bir manganın başarılı bir uyarlaması olan Dororo, doğaüstü temasını tarihi ortamıyla çok iyi harmanlar. Ana karakter de de sezon boyunca oldukça büyük bir gelişim gösterir.
To Your Eternity
To Your Eternity, 2021 Bahar anime sezonunun en büyük ses getiren animelerinden biri oldu ve ilk bölümü, onu en iyi doğaüstü animelerden biri olarak konumlandıracak kadar etkileyici. Neyse ki, serinin geri kalanı da oldukça iyi. Sessizliğin Sesi (A Silent Voice) mangasının yazarı Yoshitoki Ooima tarafından yazıldığı için izleyicilerin duygusal olarak yoğun bir hikâyeye hazır olmaları gerekiyor.
Hikâye, insanlığı deneyimleyen ve yavaş yavaş insanları ve hayatı öğrenen ölümsüz bir varlığı konu alıyor. Daha büyük karanlık güçlerin devreye girdiği bu doğaüstü dram, olayların nasıl gelişeceğini görmek için izlemeye değer. To Your Eternity, ölümün ana tema olduğu duygusal bir etki yaratıyor, bu da mantıklı çünkü başkahraman neredeyse herkesin ömrünü geride bırakacak. İlk sezon, sonlara doğru biraz temposunu kaybetse de genelde harika bir performans sergiliyor. Devam sezonu da fena değil ama aynı ağırlığı taşımıyor. Üçüncü sezonun yapım aşamasında olduğu onaylandı.
Mononoke
Hiçbir anime hayranı, Mononoke‘deki nefes kesici görselleri inkâr edemez. Hikâye de en az animasyon kadar etkileyici, gizemli İlaç Satıcısı Kusuriuri’nin çeşitli insanları rahatsız eden öfkeli ruhlarla uğraşmasını konu alıyor. Klasik Japon korkusunun doğaüstü unsurlarla birleşimi, hayranları sonuna kadar koltuklarının ucunda tutacak.
İlaç Satıcısı, zaman ve mekândan ayrı gibi görünen gizemli bir figürdür; Mononoke‘yi (doğaüstü varlıklar) kovmak için diyar boyunca dolaşır. Ruhlar rahatsız edici güç olabilir; ancak bu hikâyelerin hepsi, doğaüstü varlığın etkisine kapılmış karakterlerin güçlü bir insani yönünü keşfeder.
Death Note
Bir shinigami, birinin ismini Ölüm Defteri adlı defterine yazdığı sürece, o kişiyi öldürebilir ve kalan ömürlerini çalabilir. Bu defterlerden biri, dünyayı kendi idealine göre şekillendirmeye çalışan Light Yagami’nin eline düşer.
Bu durum, gizemli deha L tarafından yönetilen gizli bir polis grubunun, Light’ı yakalamaya çalışmasıyla yoğun bir psikolojik animeye dönüşür. Light, genellikle kötü insanları öldürse de cinayet işleyerek yasaları çiğnemektedir. Shinigami’nin doğaüstü güçleri, Light’ın yanında sürekli bir shinigami bulunmasıyla sık sık devreye girer.
Jujutsu Kaisen
Yuuji, okulundaki Gizem Kulübü’nün bir üyesi olarak zamanını keyifle geçirmiş olabilir, ancak gerçek bir lanetli nesneye sahip olduğunda karşılaştıkları için hazırlıklı değildi. Bu noktadan itibaren Lanetler hakkında bilgi edinir — insanın olumsuzluğundan ve kötülüğünden doğan doğaüstü varlıklar.
Jujutsu Kaisen, 2020’nin en çok heyecan yaratan anime dizilerinden biriydi ve vaat ettiği her şeyi yerine getirdi. Kalp atışlarını hızlandıran aksiyonun yanı sıra, geleneksel shounen türü klişelerini zorlayan yapısıyla öne çıkan bu seri, güçlü karakter kadrosu ve eğlenceli güç sistemiyle de yükseliyor. Öncül filmi ve 2. sezonu, belki de inanılmaz bir başarı elde eden selefini bile geçerek aksiyon, şok edici anlar ve dünya inşası açısından çıtayı yükseltti.
Yu Yu Hakusho: Ghost Files
Yu Yu Hakusho bir shounen dövüş animesi klasiğidir. Yuusuke Urameshi, genç bir çocuğu kurtarmak için bir arabanın önüne atladığında, kendisi için belirlenen geleceğe meydan okur ve beklenmedik bir şekilde ölür. Bu şaşırtıcı iyilik eylemi nedeniyle, Yuusuke ruhlar dünyasının yöneticisi tarafından hayata geri dönme şansı elde eder.
Yu Yu Hakusho, tamamı doğaüstü olayları içeren dört ana arc üzerine kuruludur. İlk bölüm büyük ölçüde Yuusuke’nin olayları çözmesine odaklanır ve bu bölümler sonraki arc’lara göre zayıf olsa da, animenin dünyasını genişletme konusunda sağlam bir iş çıkarırlar. Karanlık Turnuva ve Kara Kitap bölümleri çok daha üstündür ve Yu Yu Hakusho‘yu en iyi doğaüstü animelerden biri olarak kabul ettiren sebeplerdir.
Natsume’s Book Of Friends
Çoğu genç çocuk okul ve günlük yaşamına odaklanırken, Takashi Natsume’nin endişelenecek başka bir şeyi vardır — özgürlüklerini geri kazanmak isteyen Yōkailer onu avlamaktadır. Natsume Yuujinchou (Natsume’nin Arkadaşlık Kitabı), bu yōkailerin peşine düştüğü Takashi’nin maceralarını, onu koruyan bir kedi ruhu olan Madara ile birlikte anlatır.
Bu doğaüstü anime, korkudan çok ilginç slice-of-life (yaşamdan kesitler) anlarına odaklanmasıyla benzersizdir. Natsume, büyükannesinden miras kalan kitaba sahiptir ve sayfalarında yōkailerin isimleri yazılıdır. Bu, sahibine ruhlar üzerinde kontrol imkânı verir ve Natsume’yi, sadece isimlerini geri almak isteyen varlıkların değil, aynı zamanda kitabı ele geçirmek isteyen kötülerin de hedefi haline getirir. Ancak Natsume, isimleri onlarla savaşarak geri almak yerine, hak sahiplerine geri vermeyi tercih eder.
Mushi-Shi
2006 Tokyo Anime Ödülü’nü kazanan Mushi-Shi, Ginko’nun Mushi’lerin sırlarını keşfetme çabalarını takip eden bir hikâyedir. Mushi, hastalıklar ya da bir gökkuşağının fiziksel formunu taklit edebilen garip doğaüstü varlıklardır. Mushi uzmanları ise bu tuhaf varlıkları incelemeye çalışır ve Ginko da bu uzmanlardan biridir.
Anime dizisi, aksiyona ihtiyaç duymadan görkemli olmayı başaran inanılmaz görseller ve güçlü bir hikâye anlatımına sahiptir. Bazen oldukça yavaş ilerlese de, Mushi-Shi büyüleyici bir deneyim sunar; hem sanatıyla hem de atmosferiyle izleyiciyi başka bir dünyaya taşır.
Bungo Stray Dogs
Oldukça popüler olmasına rağmen, Bungo Stray Dogs hak ettiğinden daha az dikkat çekiyor. Örneğin, 2023 Yazı’nda animenin beşinci sezonu, Jujutsu Kaisen ve Bleach gibi diğer doğaüstü temalı animeler tarafından büyük ölçüde gölgede bırakıldı; ancak Bungo Stray Dogs‘un, bu serilerden daha iyi olduğunu savunanlar da var. Bazı insanların özel güçlere sahip olduğu bir evrende geçen hikâye, Yokohama şehrindeki Silahlı Dedektiflik Bürosu’nun vakaları çözmesini merkezine alır.
Kâğıt üzerinde bu konu sıradan görünebilir, ancak animenin parlaklığını tam anlamıyla yansıtmaz. 1. sezondan sonra Bungo Stray Dogs, kahramanlarının geçmişlerini, yeteneklerini ve kişiliklerini derinlemesine incelemeye başlar; bu sırada, Silahlı Dedektiflik Bürosu’na karşı koyabilecek kadar güçlü unutulmaz kötü karakterler de ortaya çıkar. Yeni izleyiciler, animenin zayıf başlangıç sezonunda bırakmayı düşünebilir, ancak devam etmeye değer.
Monogatari
Koyomi Araragi’nin bir vampirle karşılaştıktan sonraki yaşam maceraları, onu zamanının en ikonik doğaüstü anime serilerinden birinin merkezine koymuştur. Monogatari serisi, bir erkek ana karakterin ruhsal ya da doğaüstü bir varlığın etkisiyle başa çıkmaya çalışan kızları kurtardığı bir anime dizisi olarak özetlenebilir. Ancak bu tanım, serinin anlatım tarzını ve karakterizasyonunu tam anlamıyla yansıtmaz.
Bu anime ile ilgili sıradan ya da tanıdık hiçbir şey yoktur; dolayısıyla Monogatari eşsiz bir yapımdır ve izleyicinin ilgisini çektiğinde bağımlılık yapabilir.
Mob Psycho 100
One Punch Man‘in yaratıcısından gelen bir hikâye için heyecan duymamak zor. Mob Psycho 100, o animedeki aynı enerjinin çoğuna sahip olsa da, genç bir medyum olan Shigeo “Mob” Kageyama’nın hikâyesini anlatır. Normal bir hayat yaşamaya çalışsa da, ESP’si onu giderek daha absürt ve tehlikeli durumlara sokar.
Animenin görsel tarzı anında tanınabilir ve tamamen kendine özgüdür. Şov esprili, büyüleyici ve inanılmaz derecede düşündürücüdür.