Fantezi animeleri eskiden oldukça yaygındı ve tür, geçmişte birçok karanlık yapımlara da ev sahipliği yapıyordu. Ancak son yıllarda, bu türün yerini daha çok isekai animeleri aldı. Yine de ufukta beliren bir yapım, bu gidişatı değiştirebilir. Üstelik bu anime, son yılların en iyi fantezi eserlerinden bazılarıyla bağlantılara sahip.
Blade & Bastard, aynı adlı light novel ve manga serisine dayanan, kaçış hikayesi olmayan bir karanlık fantezi serisi. Klasik bir masaüstü rol yapma oyunundan esinlenen hikaye, iki büyük anime projesiyle bağlantılı yazar ve çizerlerin iş birliğiyle ortaya çıktı. Günümüz popüler animelerinin genellikle “renkli” doğası düşünüldüğünde, Blade & Bastard eski hayranlara hitap eden, heyecan verici bir değişim sunabilir.
Blade & Bastard Konusu Ne?
Karanlık Fantezi Light Novel’ı Animeye Uyarlanıyor
Aralık 2022’de bir hafif roman (light novel) serisi olarak yayın hayatına başlayan Blade & Bastard, anime uyarlaması duyurulmadan önce kısa sürede dikkat çekti. Hikayenin başkahramanı Iarumas, kasvetli bir mesleğe sahip. O, mağara ve zindanlarda ölen kaşiflerin cesetlerini bulup onların yeniden diriltilmesini sağlamakla görevli. İronik bir şekilde, Iarumas da bir zamanlar aynı şekilde diriltilmiş ancak önceki hayatına dair hiçbir şey hatırlamıyor. Pragmatik ve ketum yapısı, onu çevresindekilerle anlaşması zor biri hâline getirirken, geçimini ölü bedenleri takip ederek kazanması da bu durumun tuzu biberi oluyor.
Iarumas’ın hayatı, bir grup maceracıdan sağ kurtulan tek kişi olan genç kılıç ustası Garbage ile tanışmasıyla değişir. Garbage’ın yardımıyla Iarumas, daha derin zindanlara inmeye ve kendi ölümünden kaçınmaya başlar.
Şu ana kadar Blade & Bastard‘ın hafif roman serisi dört cilde ulaşmış durumda. Romanın manga uyarlaması ise bir ay sonra başlamış ve üç cilde ulaşmış bulunuyor. Anime uyarlaması için henüz hangi stüdyonun projeyi üstleneceği veya çıkış tarihi hakkında bir bilgi verilmedi. Görseller ise yalnızca kaynak materyalden alıntılarla sınırlı kaldı. Bu, animenin çıkışının en erken bir yıl sonra gerçekleşebileceğini gösteriyor. Ancak bu süreç, seriye uyarlanacak daha fazla içerik biriktirmek için ideal bir fırsat sunabilir.
Anime Dünyası Neden Daha Fazla Karanlık Fantezi Animesine İhtiyaç Duyuyor?
Animeler Eskiden Çok Daha Karanlıktı
80’li yıllarda Japonya’daki ekonomik patlama döneminde, karanlık ve şiddet dolu fantezi animeleri oldukça popülerdi. Deneysel ve yüksek bütçeli OVA projeleri, özellikle yetişkinlere yönelik şiddet ve karanlık temaları ele alıyordu. O dönemin en etkileyici işlerinden bazıları cyberpunk türünde eserler olsa da (“The Terminator” gibi Hollywood filmlerinden ilhamla), fantezi türü de karanlık hikayelere ev sahipliği yaptı. Özellikle, birçok eser Batı’nın masaüstü rol yapma oyunu Wizardry‘den esinlendiği için ciddi ve ağır bir tona sahipti.
Kentaro Miura‘nın ikonik eseri Berserk, karanlık fantezinin en bilinen örneklerinden biridir. Büyüler ve şeytanlarla dolu, acımasız bir ortaçağ dünyasında geçen hikaye, her daim acımasız kalmayı başarmıştır. Aynı şekilde, Bastard!! adlı yapım da ağır metal müzikten ve cinsellik yüklü sanat tarzından ilham alan “asi” estetiğiyle dikkat çekmiştir. Görece daha hafif tonda olan Record of Lodoss War bile ciddi havasıyla öne çıkarken, onun parodisi niteliğindeki Lodoss Island gibi bölümler, bu ciddiyetin mizahi yönünü ortaya koyuyordu.
Bu tarz karanlık yapımlar, animenin Batı’da 80’ler ve 90’larda popüler olmasında önemli bir rol oynamıştı. Ancak günümüzde anime daha çok ana akım haline geldi ve bu da türün tonunu daha iyimser ve renkli bir hâle getirdi. One Piece ve yeni biten My Hero Academia, geçmişin şiddet dolu animelerine kıyasla çok daha neşeli bir tona sahip.
Her ne kadar son dönemde ortaya çıkan “karanlık üçlü” (Dark Trio of Shonen) bu akımı geri getirmeye çalışsa da, Dandadan gibi absürt yapımların başarısı, daha hafif işlerin hâkimiyetinin süreceğini gösteriyor. Fantezi türü de büyük oranda isekai ve reenkarnasyon hikayeleriyle dolmuş durumda. Bu yapımların çoğu, güçlü ana karakterlerin merkezde olduğu güç fantezilerine dönüşüyor. Ciddi anlar bulunsa da, bu yapımların hiçbirinin Berserk veya Bastard!! seviyesinde olmadığı ortada.
Hatta isekai formatının etkisi o kadar büyük ki, isekai olmayan seriler bile zaman zaman bu türe ait ögeleri barındırıyor. Son zamanların popüler serileri Delicious in Dungeon ve Frieren bile karanlık değil; hatta Delicious in Dungeon çoğunlukla eski klişelerin mizahi bir yorumunu sunuyor. Bu bağlamda, Blade & Bastard, karanlık fantezi türüne bir geri dönüş olarak dikkat çekecek.
Sıradaki Karanlık Fantezi Animesi Bu Efsanelerle Bağlantılı
Blade & Bastard’ın Etkileyici Bir Arka Planı Var
Blade & Bastard, yalnızca hafif roman ve manga alanındaki başarısıyla değil, aynı zamanda arkasındaki yetenekli isimlerle de dikkat çekiyor. Romanın yazarı Kumo Kagyu, aynı zamanda şiddet dozu yüksek Goblin Slayer serisinin de yazarı. Karanlık ve acımasız tonuyla dikkat çeken Goblin Slayer, modern dönemin en iyi “grimdark” fantezi örneklerinden biri olarak gösteriliyor ve sık sık Berserk ile karşılaştırılıyor.
Serinin illüstrasyonlarını yapan so-bin ise popüler isekai animesi Overlord‘un çizimlerine imza atan sanatçı. Overlord, isekai türünün aşırı kullanıldığı günümüzde bile en başarılı serilerden biri olarak öne çıkıyor.
Bu iki büyük ismin projeye dahil olması, Blade & Bastard‘ın güçlü bir temele sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca, karanlık fantezi türünün günümüzde çok yaygın olmaması da serinin avantajına dönüşebilir. Daha hafif veya klişe animelerden sıkılan izleyiciler için, Blade & Bastard farklı ve özgün bir alternatif sunacak. Aynı zamanda, eski hayranlara hitap ederken, genç izleyicilerin de klasik fantezi temalarına aşina olmasını sağlayabilir.
Bu yapım, aynı zamanda Goblin Slayer gibi projelerde yaşanan uzun sezon aralarının dezavantajlarını da bertaraf edebilir. Hafif roman ve manga serileri hâlihazırda Batı’da da yayımlanmakta olduğu için, anime yayınlandığında uluslararası bir hayran kitlesi edinmiş olacak. Bu da, onu son yılların en çok beklenen karanlık fantezi animelerinden biri yapabilir ve anime dünyasında adeta nefes aldırıcı bir etki yaratabilir.