Menu
in ,

Kötülerin Kazandığı 20 Anime

Kötülerin Kazandığı Animeler

Çoğu insan iyinin kötüye karşı zaferini görmek ister. Kahraman kaçırılan prensi kurtarır. Casus, şehri yok etmeden önce bombayı etkisiz hale getirir. Süper kahramanlar uzaylı istilacıları Dünya’dan sonsuza dek kovar. Savaş zorlu geçse de ve kayıplar olsa da sonunda iyilik galip gelir.

Ancak bu listemizdeki animelerde işler böyle yürümüyor. Bazen kötü adamın monoloğa girmesinin nedeni, şeytani planının çoktan harekete geçmiş ve kahramanların çoktan kaybetmiş olmasıdır. Bazen, iyi kazanabilir, ancak büyük bedeller ödediğinden kaybetmiş sayılır. Bu tür hikayeler olmasaydı, her serinin sonu önceden belirliymiş gibi gelirdi. Çünkü sadece gerçek bir kayıp tehdidi gerilimi canlı tutar.

Tokyo Esp

Tokyo Esp’deki Profesör ölmüş olsa da ölmeden önce hedeflerini gerçekleştirdiğini bilerek mutlu bir şekilde öldüğünü varsayabiliriz. Profösör Azuma Hokusai, hikâyenin kötü adamı ve Tokyo Esp dünyasını birbirine düşüren terör grubunun lideridir. Profesör aslında kötü bir adam değildi, ancak karısının öldürülmesi onu karanlık ve intikam dolu bir dünyaya itti.

Karısının katillerini ortaya çıkarmaya çalışırken, sıradan insanları espere (olağanüstü güçlere sahip insanlar) dönüştürmeye çalışan bir teröriste dönüşür. Parıldayan balığın yardımıyla insanları espere dönüştürebildiği için planı işe yarar. Sonunda bıçaklanır ve ölür, ama en azından istediğini elde etmiştir. Hayatındaki tek eksik planlarının gerçekleşmesinin tadını çıkaracak kadar uzun süre hayatta kalamamış olmasıdır.

Code Geass: Lelouch Of The Rebellion

Bazı hayranlar Lelouch’un teknik olarak bir kötü adam olmadığını çünkü iyi niyetli olduğunu iddia edebilir. Ancak, hedeflerini gerçekleştirme yöntemleri onu kötü bir adam olarak resmetmektedir. Lelouch neredeyse Attack On Titan’daki Eren gibidir, çünkü ikisi de dünyayı sevdikleri insanlar için daha iyi bir yer haline getirmek istiyordu. Lelouch, Zero olarak gizli bir kimlik benimser ve Japonya’nın kurtuluşu ve Britanya’nın çöküşü için savaşacak bir isyancı grubun lideri olur.

Lelouch acımasız, soğuk ve çok hesapçıdır. Amacına ulaşmak için masum insanların hayatlarını feda etmekten ve insanları manipüle etmekten çekinmez. Herkesin kendisinden nefret etmesini sağlayarak tüm dünyayı bir araya getirmeyi başarmıştır. Lelouch dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için elinden gelen her şeyi yaptı ve amacına ulaştıktan sonra hayatını feda etti.

Puella Magi Madoka Magica

Kyebey, Puella Magi Madoka Magica’da kırmızı gözleri olan sevimli ve tüylü bir kedi gibi gözükse de çok daha fazlasıdır. O bir Incubator’dür, yani duygusuzdur ve insanlara ve onların duygularına karşı hiçbir saygısı veya anlayışı yoktur. Bu manipülatif küçük hayvan, genç kızları büyülü kızlar olmaları karşılığında ruhlarını ona teslim etmeleri için kandırır. Kyebey ayrıca Puella Magi Madoka Magica The Movie Part III: The Rebellion Story life’da Homura’yı bir cadıya dönüştürdüğü için genç kızları cadıya dönüştürme gücüne de sahiptir.

Kyebey Madoka’nın ruhunu ele geçirmekle ilgilenmektedir, ancak diğer genç kızları ruhlarını vermeleri için başarılı bir şekilde manipüle edebilse de Madoka’nın ruhunu alamamıştır. Kyebey duyguları olmayan bir Incubator olduğundan, onu öldürmek oldukça anlamsızdır, çünkü başka bir Incubator onun yerini alacak ve manipülatif görevlerini sürdürecektir.

Attack On Titan

Eren Yeager Attack on Titan serisinin hem ana karakteri hem de Baş kötüsüdür. Başlangıçta yalnızca kendisi ve insanlık için özgürlüğü sağlamak olsa da tüm dünyanın kendisine düşman olduğunu ve kendisini bir şeytan olarak gördüğünü keşfettikten sonra, dünyayı Eldianlar dışındaki tüm insanlardan temizlemeye karar verir.

Eren, the rumbling’i kullanarak dünya nüfusunun %80’ini yok ederek hedefini büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. Dahası, İzci Alayı onun tüm insanlığı yok etmesini engellemiş olsa da, bunun tek nedeni onlara bunu yapma özgürlüğü tanımış olmasıdır. Mikasa, Armin ve İzci Alayı’nın diğer üyeleri Eren’i durdurmayı başardıktan sonra bile, en iyi ihtimalle sadece dünyayı en kötü senaryodan kurtardılar ve hiçbir şekilde savaşı kazanamadılar.

Demon Slayer – The Movie: Mugen Train

Demon Slayer Serisinin evreninde iblisler ve insanlar arasında tarih boyunca sürekli bir savaş olsa da. Ana karakter Tanjiro’nun ortaya çıkmasıyla birçok kişi iblis avcılarının iblislere karşı üstünlük kurmaya başlayacağını düşünür. Ne yazık ki bir kez daha, bir iblis avcısı, Demon Slayer serisinin en unutulmaz anlarından biri olarak kabul edilecek bir savaşta üst düzey bir iblise yenilir. Eski alev Hashira’sı Rengoku ve üst düzey bir iblis olan Akaza dövüşürken, hayranlar tekniklerinin mükemmelliği ve gücü karşısında hayretler içinde kaldı.

Rengoku bildiği tüm becerileri kullanmasına rağmen Akaza’yı öldüremedi. Güneşin onu öldürmesi için Akaza’yı tutabilmek için vücudunun hayati kısımlarını feda ettikten sonra bile iblisi öldürmeyi başaramadı ve hayatını kaybederek, ana hikâyeye dahil olan anime filmini üzücü bir sonla bitirdi.

Cyberpunk: Edgerunners

Genç David Martinez annesinin öldüğü bir kazaya karışır, artık yetim ve yoksulluk içinde olan David SiberPunk’ların arasına karışır ve onlardan biri olur. Yeni sibernetik implantı Sandevistan sayesinde siberpunk çetesi için faydalı olduğunu kanıtlar. Ancak, olaylar birbirini izler ve David’in ekibinden birkaç kişi ölür.

Yıllar sonra, David ekibin lideridir ve soygun üstüne soygun gerçekleştirmiştir. Ne yazık ki, bir mega şirket olan Arasaka’nın gözü David’in üzerindedir. Bu sırada Arasaka’nın rakibi Militech, Arasaka’nın hareketlerini çok yakından izlemektedir. Bu iki mega şirketin entrikaları arasında kalan David, iki şirkete birden karşı koyamayarak çapraz ateş arasında kalarak hayatını kaybeder. Dahası, mürettebatının çoğu paranın ve gücün etkisine karşı koyamadıkları için öldürülür.

Mobile Suit Gundam Wing

En çok destansı robot dövüşleriyle tanınsa da Mobile Suit Gundam Wing, Gundam serisinin geri kalanı gibi, lazer kılıçlarının çarpışmasından ve füze yağmurlarının üslere çarpmasından çok daha fazlasını ele alıyor. Gundam karmaşık bir politik dramdır ve güç sahiplerinin çevirdikleri entrikalar her zaman serideki en iyi dramlarından bazılarına yol açmıştır.

Treize tartışmalı bir karakter, çünkü nihai hedefi insanlığı barışa doğru itmek olsa da bu hedefe ulaşmanın tek yolu olarak gördüğü şey, önce dünyayı devasa bir savaşın içine sürüklemektir. Vakıf’tan ayrılışından Treize Grubu’nun kuruluşuna ve nihayetinde savaşta ölümüne kadar dikkatle hazırladığı plan başarılı olmuş, Treize istediğini elde etmiştir.

Fate/Zero

Dördüncü Kutsal Kâse Savaşı pek çok şekilde bitebilecek olsa da gerçekleşen son kasvetli ve acımasızdır. Dilek bahşeden kadeh için yapılan savaş sona ererken, Kiritsugu Emiya sonunda büyülü objeyi ele geçirme şansını kazanır.

Ancak sonuçta Kutsal kâse sadece sahte bir ödüldür, uzun zaman önce yozlaştırılmıştır; bu da Kiritsugu’nun Kâse’yi reddetmesine neden olur. Böylece, Kotomine ve Gilgamesh gibi kötüler istediklerini elde ederken ve ortaya çıkan felaketten zarar görmeden çıkarken, Kiritsugu’nun birçok kaybı boşa gider. Dışarıda daha karanlık, daha kasvetli animeler olsa da Fate/Zero gibi bir serinin bu şekilde bittiğini görmenin özellikle üzücü bir yanı var.

Kaiji: Ultimate Survivor

Gerilimli, stilistik ve bazen kanlı, Kaiji: Ultimate Survivor, en büyük shounen animelerinin tüm özelliklerine sahip, ancak dövüş sanatları turnuvaları veya ninjalarla ilgili değil. Kumarla ilgili. Kaiji, bir tefeci tarafından gizli bir kumar etkinliğine katılmaya zorlanan, başarısız bir kumarbazdır.

Kaiji kazancını saklamak yerine daha büyük bir pot kazanma ve huysuz yöneticiyi yenme şansı için bütün parasını ve dört parmağını ortaya koyar. Şansı yaver gitmez ve sadece 20 milyon yenlik kazancını değil, parmaklarını da kaybeder. Başkanın bilgisi ve kurnazlığı galip gelir ve Kaiji’ye hiçbir şey elde edemeden kaçmak ve intikamını planlamak kalır.

Persona 4: The Golden Animation

Persona 4: The Animation’da anlatılan hikâyeyi genişleten Persona 4: The Golden Animation, çarpık bir TV Dünyasını keşfeden, Persona gücünü kazanan ve Marie ile Velvet Room’un gizemini çözmeye çalışan bir çocuk olan Yu Narukami’nin hikayesini anlatıyor

OVA “Thank You, Mr. Accomplice” serinin alternatif bir sonunu göstermektedir. Bu bölümde Yu, arkadaşlarının yardımını almaktan vazgeçer ve bunun yerine Adachi ile tek başına yüzleşir. Adachi, Yu’yu kendisine yardım etmesi için ikna etmesi, tek başına Yu ve Marie’nin ilişkisini bozmaya yeter, bu son gizemi çözümsüz bırakır ve uğursuz sisin sonsuza dek kasabanın üzerinde asılı kalmasına neden olur. Bu değişiklik gerekli mi? Pek de değil, bu yüzden de orijinal iyi son yerine alternatif bir son olması çok doğal. Yine de Adachi’nin zaferine de şahit olmuş olduk.

Wolf’s Rain

Kurt adamlar da mutluluğu hak etmez mi? Wolf’s Rain’deki karakterlerimiz bir lycanthrope’un sahip olabileceği en saf hedeflerden birine sahiptir; yerleşip barış içinde yaşayabilecekleri bir yurda sahip olmak. İsteklerinin masumluğuna rağmen yine de aradıkları sığınağa ulaşamazlar çünkü Darcia orayı çoktan mahvetmiştir.

Sword Art Online ve benzeri animelerdeki gibi, burada da biraz yorumlama yapmak gerekiyor. Yağmurun yağmaya başlamasıyla birlikte ileride, yeni bir gelecek umut doğar, ancak şu an için kahramanların uğruna savaştığı evin yok olduğuna dair hiçbir şüphe yoktur. Bu melankolik duygu serinin yakasını bırakmıyor.

Higurashi: When They Cry

Tıpkı Higurashi: When They Cry’da da görüldüğü gibi farklı sonlara sahip seriler işleri karmaşıklaştırıyor. Seri küçük bir kasabadaki köy festivaliyle bağlantılı bir dizi cinayeti konu alan bir gerilim animesi ve adil olmak için, bu sonlardan bazılarının mutlu sonlar olduklarını belirtmek de gerekse de sonlarının çoğu oldukça üzücü. Higurashi: When They Cry bir yaşamdan kesitler animesi gibi görünebilir, ancak öyle olmadığı aşikâr.

Kötü adamın hiçbir sonuç almadan kaçmasını veya kahramanların ölmesini bir kenara bırakın. Bazı sonlarda kahramanlar parçalara ayrılıyor, hatta sakat bırakılıyor. Bu, seri çoğu animenin dokunmadığı bir korku ortamına sahip ve işlerin iyi gittiği sonların karşılığını fazlasıyla ödetiyor.

Yu Yu Hakusho

Birçok kötü adamın kesin zaferleri vardır. Eğer kötü adam büyülü bir ormanı yakmak istiyorsa ve bunu başarırsa, kazanır. Yu Yu Hakusho’da ise durum bu kadar basit değildir. Sensui’nin İblis Geçidi aracılığıyla Dünya’ya davet ettiği iblisler herkesi öldüremiyor; iyi adamlar için bariz bir galibiyet. Ancak Sensui’nin asıl istediği şeyin sonunda onu öldürecek kadar güçlü birini bulmak olduğu ortaya çıkıyor.

Yusuke tam olarak bunu yaptığı için Sensui kazandı. Kötü adamın “zaferi” onun ölümü ve kahramanlar için daha güvenli bir dünya anlamına gelse de, yine de teknik olarak amacına ulaştı. Yusuke bile Sensui’nin sonunda istediğini elde ettiğini itiraf ediyor. Bu seri çocuklar için bir anime gibi görünse de öyle bitmiyor.

Hellsing Ultimate

Toplu katliam yapan vampirler bile bir korku animesindeki en tehlikeli kötü karakter değilse, seride olaylar kötüye gidecek demektir. Millenium’un başkomutanı the Major, toplu ölümlerle dolu bir savaş isteyen bir faşisttir ve tam olarak istediğini elde eder. Kendi tarafı savaşı kaybetse de çok sayıda masum insanın ölümüne neden olmayı başarır. Ne de olsa sloganı “Savaşı Seviyorum”‘dur.

Hellsing Ultimate’de olaylar bu şekilde geliştiği için, kahramanların nihai başarısını the Major için bir kayba dönüştürmek zor. Yaptığı kötülüklerin çoğu daha sonra düzeltilebilir olması da bu yolda ölenler için elden hiçbir şeyi değiştirmiyor

Berserk

Berserk o kadar karamsar ve şiddet dolu ki, bırakın izlemeyi, hakkında konuşmak bile duygusal olarak yorucu. Tek odak noktası, umutsuz bir dünyada umutsuz karakterlerin tasviridir; bu nedenle, kötü bitmesi şaşırtıcı olmamalıdır.

Griffith dünyayı yönetmek istiyor ve yönetiyor da. Amacı için ödediği bedel ise etrafındaki neredeyse herkesin ölümü. 1997 tarihli anime uyarlaması, Griffith’in Godhand’in beşinci üyesi olması ve güç karşılığında tüm arkadaşlarını ve insanlığını feda etmesiyle sona erer. Berserk, kötü bir insanın kötü bir sona ulaşmak için kötü şeyler yaptığı ve iyi insanların onları durdurmak için güçsüz olduğu bir animenin ders kitabı niteliğinde bir örneğidir.

Mobile Suit Gundam: Iron-Blooded Orphans

Mobile Suit Gundam: Iron-Blooded Orphans, müthiş mecha aksiyonunun arka planında gelişten karmaşık politik olay örgüsüyle Mobile Suit geleneğini sürdürüyor. Bizim odak noktamız ise, serinin baş kötüsü Rustal Elion’un ikinci sezonun sonunda Gjallarhorn’un başına geçerek kendisine yepyeni bir ün ve güç sağlamış olmasıdır. Kahramanlar güçlü olmalarına rağmen yine de ölüyorlar. Bu da yetmezmiş gibi, Rustal Tekkadan’ı ortadan kaldırır ve McGillis’in filosunu yok eder.

Gjallarhorn bir demokrasi olarak yeniden kurulmuş olsa da Rustal’ın yönetime sahip olması, kötü adam için hala bir zaferdir. Anime tarihinin en kesin kötü zaferi değil ama etkileyici bir zafer.

Trigun

Trigun’da Vash Stampede batı’nın en tehlikeli silahşorüdür ve olmak istediği kişinin tam tersidir. Ömür boyu insanları öldürdükten sonra, Vash sadece huzur içinde yaşamak istemektedir. Ne yazık ki Knives ve Legato, Vash’i zorla eski hayatına geri dönmeye zorlamayı kendilerine görev edinmişlerdir.

Vash eski hayatına geri dönmemek için elinden gelen her şeyi yapsa da sonunda hayat seçimini onun için yapar. Vash sevdiği insanları korumak için her şeyi yapacaktır ve Legato, Vash onu vurmazsa Milly ve Meryl’in bunun bedelini ödeteceğini açıkça söyler ve silahşore başka seçenek bırakmaz. Legato muzaffer bir şekilde ölür.

Devilman Crybaby

Şeytanla iş birliği yapmanın pek de iyi bir başlangıç olduğu söylenemez ama Devilman Crybaby’nin kahramanı dünyayı şeytani bir istiladan kurtarmak için tam da bunu yapıyor. Peki yöntemi işe yarıyor mu? Hayır… kötüler çok güçlü. Kahraman ölür, insanlık yok olur, Şeytan gücü ele geçirir ve Tanrı sonunda ortalığı temizlemek için dünyayı ortadan kaldırır.

Devilman Crybaby gibi bir isme sahip olmakla bile serinin üzerinde en baştan bir talihsizlik var. Ancak çok az kişi sonunun iyiliğin tarafı için böylesine büyük bir kayıp olacağını tahmin edebilirdi. İyi tarafından bakarsak, en azından serinin bu felaketi güzel bir şekilde ele alması, her şeyin birlikte yok olmasını izleme izlemeye değer kılıyor.

Speed Grapher

Speed Grapher’da, serinin kötü adamı Suitengu hayal edilebilecek en mükemmel şekilde kazanır. Roppongi Kulübü’nün ölmesini, Saiga’nın acı çekmesini ve ekonominin çökmesini ister. Bunu başarmak için Japonya’daki tüm Yenleri kendisinin ve Roppongi Kulübü’nün bulunduğu bir binada toplar, ardından bir bomba patlatarak tüm parayı yok eder ve herkesi öldürür.

Son hesaplaşmada Saiga hayatta kalır ama kalıcı olarak kör kalır. Hiçbir zeki anti-kahraman dünyayı kurtaramaz ve Suitengu’nun ölmesi de önemli değildir; Suitengu bombayı patlatarak tüm kötü planlarını gerçeğe dönüştürmüştür. Ekonomi yok olmuş ve kahramanlar kaybetmiştir.

Neon Genesis Evangelion

Mecha hayranları kahramanlarının kazanmasına alışkındır. Bu süreçte birkaç gökdelen yıkılabilir, bazı mechalar patlayabilir ve güvenilir bir arkadaş kahramanın başarılı olmasını sağlamak için nihai fedakarlığı yapmak zorunda kalabilir, ancak sonunda bütün bunlara değer çünkü iyi adamlar kazanır.

Neon Genesis Evangelion ise Seele’nin kuklacıları “İnsanlığın Sonu” Projesini devreye soktuğunda bu geleneğe yüz çevirir. Hayatta kalan birkaç kahraman ölü bir dünyaya hapsolur ve onu eski haline getirmek için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur; bu belki de herkesin birlikte ölmüş olmasından bile daha kötüdür.

Yorum Yap

Exit mobile version