Lazarus Benzeri Animeler

Lazarus Benzeri Animeler
Lazarus Benzeri Animeler

Shinichiro Watanabe’nin son animesi Lazarus, 2055 yılının distopik vizyonuyla seyircileri büyüledi. Animede, Hapna adlı mucizevi bir ilaç, küresel bir yok oluş tehdidi oluşturur. Dünya, çılgın bir bilim insanının insanlığı fiilen rehin aldığı karanlık bir çağı yaşarken, özel bir görev gücünden oluşan beş ajan, bu bilim insanını bulmak ve ilacı kullanan herkes ölmeden önce bir aşı geliştirmek için zamanla yarışmaktadır. Eleştirmenler, animenin yoğun aksiyon sahnelerini, siberpunk estetiğini ve Watanabe’nin imzası hâline gelmiş stilini yenilikçi bir hikâye anlatımıyla başarılı bir şekilde harmanlayan düşündürücü senaryosunu övgüyle karşıladı.

Adult Swim ve MAPPA iş birliğiyle hazırlanan animenin yeni bölümleri beklenirken, Lazarus Benzeri Animeler arayanlar için pek çok sürükleyici seçenek mevcut. Toplumsal çöküş, ahlaki açıdan belirsiz karakterler ve felsefi derinlik gibi unsurlara sahip olan bu yapımlar, klasik siberpunk eserlerinden neo-noir gerilimlere kadar farklı türleri kapsıyor. Lazarus geri dönene dek izleyiciyi ekrana bağlayacak distopik geleceklere ve karmaşık, karakter odaklı anlatılara sahip bu on beş anime, özgün bakış açıları sunuyor.

Psycho-Pass

Psycho Pass 1

Her yerde bulunan Sibyl sistemi tarafından vatandaşların suç eğilimlerinin önceden belirlendiği distopik bir gelecekte geçen Psycho-Pass, Lazarus ile ortak temalar olan teknolojik kontrol ve ahlaki belirsizlik üzerine sürükleyici bir siberpunk hikâyesi sunuyor. Seri, insanların zihinsel durumlarının ölçülebildiği bir dünyada görev yapan Müfettiş Akane Tsunemori’nin, özgür iradenin sorgulandığı koşullar altında adaletin ne anlama geldiğini keşfetme serüvenini anlatıyor.

Tıpkı Lazarus‘un mucizevi bir ilaca bağımlı hâle gelen toplumu incelemesi gibi, Psycho-Pass da başlangıçta kurtarıcı olarak tasarlanan bir teknolojiye insanlığın nasıl esir düştüğünü ele alıyor. Etkileyici animasyonu, karmaşık felsefi sorgulamaları ve noir etkisi taşıyan hikâye anlatımıyla anime, Lazarus’u çekici kılan unsurlara benzer bir deneyim sunuyor.

Ghost in the Shell: Stand Alone Complex

Ghost in the Shell Stand Alone Complex jpg

Bu çığır açıcı siberpunk serisi, insan bilincinin dijitalleştirilebildiği bir gelecekte insanlık ve teknoloji arasındaki bulanık çizgiyi keşfediyor. Binbaşı Motoko Kusanagi liderliğindeki seçkin terörle mücadele birimi 9. Bölüm’ün hikâyesini anlatan Ghost in the Shell, giderek daha dijitalleşen bir dünyada kimlik, bilinç ve insanlığın anlamını sorgulayan vakalara odaklanıyor.

Seri, teknolojinin toplumu temelden değiştirdiği ve günümüzden makul biçimde gelişmiş gibi hissettiren yakın bir geleceği tasvir ediyor. Prosedürel hikâye anlatımını geniş çaplı komplolarla harmanlayan yapım, Lazarus ile kıyaslanabilir bir anlatı derinliği sunarken; insanlığın teknolojiyle ilişkisine dair felsefi sorgulamaları ise bilimsel ilerlemenin beklenmedik sonuçlarını irdeleyen Lazarus’un temalarıyla büyük benzerlik gösteriyor.

Cowboy Bebop

Cowboy Bebop jpg

Cowboy Bebop ve Lazarus, bilim kurgu türünü paylaşan ve toplumun karmaşık zorluklarla yüzleştiği bir gelecekte geçen yapımlar olsa da aralarındaki en büyük benzerlik bu değil. Lazarus‘un yönetmeni olan Shinichiro Watanabe aynı zamanda Cowboy Bebop‘un da yönetmenidir; bu durum her iki seride de aksiyonu derin felsefi temalarla harmanlayan benzer bir hikâye anlatım stilini garanti eder.

Müzik seçimi de oldukça dikkat çekici; Lazarus‘un açılış müziğini hazırlayan Kamasi Washington, atmosfer derinliğini artıran ve Cowboy Bebop‘un caz etkili ezgilerini anımsatan bir soundtrack vadediyor. Geleceğe ait unsurlar, ilgi çekici hikâye dönemeçleri ve varoluşsal sorgulamalardan oluşan bu karışım, Cowboy Bebop‘u Lazarus hayranları için ideal bir anime yapıyor.

Serial Experiments Lain

Depresif Anime

Çok az anime, Serial Experiments Lain kadar belirgin bir psikolojik huzursuzluk atmosferi yaratabilir. Hikâye, sanal gerçeklik ile fiziksel dünya arasındaki sınırları bulanıklaştıran küresel bir iletişim ağı olan “The Wired” dünyasına dalan lise öğrencisi Lain Iwakura’yı takip eder. Lain’in kimliği, farklı benlikleri arasında parçalanırken anime; dijital çağda bilinç, gerçeklik ve bağ kurma kavramlarını inceler.

Her ne kadar Lazarus‘tan daha sürreal ve deneysel bir yapıya sahip olsa da, her iki anime de teknolojinin insanlığı nasıl temelden değiştirdiği ve teknolojik olarak yönetilen dünyalarda kimlik sorgulamalarına olan ilgileriyle örtüşür. Lazarus‘taki felsefi alt metinlerden etkilenen izleyiciler, benzer temaların daha da zihin açıcı biçimde ele alındığı Lain‘de daha derin bir keşif bulacaklardır.

Space Dandy

Space Dandy

Watanabe’nin yaratıcılığını seven fakat daha hafif bir içerik arayanlar için Space Dandy, uzayda keşfedilmemiş türlerin peşinde koşan uzaylı avcısı Dandy ve ekibinin hikâyesini anlatan psikodelik bir uzay komedisidir. Her bölüm farklı bir evrende geçer; bu da animasyon tarzları ve hikâye anlatım yöntemlerinde çılgın deneylere imkân sağlar.

Ton olarak Lazarus‘tan oldukça farklı olsa da Space Dandy, Watanabe’nin türleri harmanlama ve görsel yaratıcılık konusundaki yeteneğini gözler önüne serer. Epizodik yapısı sayesinde izleyicilere bağlılık gerektirmeyen keyifli bir deneyim sunar ve Lazarus bölümleri arasında zihni rahatlatmak için ideal bir seyirliktir.

Samurai Champloo

Samurai Champloo

Shinichirō Watanabe’nin bir diğer başyapıtı olan Samurai Champloo, iki yetenekli kılıç ustası – dürtüsel Mugen ve disiplinli Jin – ile garson Fuu’nun, “güneş çiçekleri gibi kokan samurayı” bulma yolculuğunu konu alır. Anarşik ögelerle bezeli Edo dönemi Japonya’sında geçen seri, tarihî bir atmosferi hip-hop estetiğiyle harmanlayarak benzersiz bir deneyim sunar.

Samurai Champloo, Watanabe’nin türleri ustalıkla harmanlayan anlatım tarzını, etkileyici müzikleri ve başarılı aksiyon sahneleriyle bir kez daha gözler önüne serer. Epizodik bir yolculuk hikâyesi yapısına sahip olan seri, temel karakterlerin gelişimini işleyerek çeşitli temaları keşfeder ve bu yönüyle Lazarus‘u etkileyici kılan anlatı zenginliğiyle büyük bir uyum gösterir.

Trigun

Trigun jpg

Vahşi Batı’yı andıran bir uygarlığa sahip çöl gezegeninde geçen Trigun, dev bir ödül peşinde koşulan efsanevi silahşör Vash the Stampede’in hikâyesini anlatır. Ancak Vash, aslında hiçbir can almamaya kararlı bir pasifisttir. Sigorta şirketi ajanları, onun neden olduğu yıkımları kontrol altına almak için peşine düşerken, anime yavaş yavaş Vash’in yeteneklerinin ve felsefesinin ardındaki trajik geçmişi gözler önüne serer.

Tıpkı Lazarus‘un başkahramanı Axel gibi, Vash da kaygısız bir dış görünüşün altında muazzam bir yetenek ve derin bir kişisel travma gizler. Her iki anime de geçmişin şimdiki zamanı nasıl şekillendirdiğini işlerken, karakter gelişimini ön planda tutarak şık aksiyon sahneleriyle bu anlatımı destekler.

Great Pretender

Great Pretender

Tempoyu biraz değiştirip yine yüksek gerilimi korumak isteyenler için Great Pretender, dolandırıcı Makoto Edamura ve renkli ekibinin dünya çapındaki elit suçluları hedef alan ustaca planlanmış dolandırıcılıklarını konu alır. Dünyayı dolaşan maceralar ve canlı animasyon tarzıyla, anime suç türüne taze ve eğlenceli bir bakış sunar.

Ton olarak Lazarus‘tan daha hafif olsa da, Great Pretender sorunlu geçmişlere sahip karakterlerin bir tür kefarete ulaşma çabalarına olan ilgisiyle benzerlik gösterir. Karmaşık planlar ve sürekli yaşanan ihanetler, Lazarus‘taki anlatı gerilimiyle kıyaslanabilir bir atmosfer yaratırken; geleneksel adalet sistemlerinin dışında adalet arayışı, Lazarus‘un işlediği temalarla güçlü bir şekilde örtüşür.

Black Lagoon

Black Lagoon jpg

Bu yüksek tempolu aksiyon animesi, suçla dolup taşan kurgusal Roanapur şehrinde tehlikeli teslimat işleri üstlenen paralı asker grubu Black Lagoon’un maceralarını konu alır. Japon beyaz yakalı çalışan Rokuro “Rock” Okajima, Black Lagoon ekibi tarafından kaçırılıp şirketi tarafından terk edildikten sonra, paralı askerlerin arasına katılır ve renkli suçlularla dolu şiddet dolu yeraltı dünyasında hayatta kalmaya çalışır.

Black Lagoon, Lazarus‘un geleneksel ahlak anlayışının dışında hareket eden karakterlere olan ilgisini yansıtır ve doğru ile yanlışın geleneksel anlamlarının önemini büyük ölçüde yitirdiği bir dünya sunar. Mükemmel aksiyon sahneleri ve karakter odaklı hikâye anlatımı, daha çağdaş bir ortamda Lazarus‘un enerjisini arayan izleyiciler için doğal bir tercih hâline gelir.

Death Parade

Death Parade jpg

İnsanlar öldüğünde, ruhlarının yargılandığı ve yeniden doğup doğmayacaklarının ya da boşluğa mı sürükleneceklerinin belirlendiği gizemli barlara gelirler. Bu fikir, insan doğasını aşırı baskı altında inceleyen şaşırtıcı derecede felsefi bir seri olan Death Parade‘in temelini oluşturur.

Barmen Decim’in insanlığa karşı mesafeli gözlemci tavrı, Lazarus‘taki Dr. Skinner’ın klinik yaklaşımını andırır. Her iki anime de fantastik kurgularını, insan olmanın ne anlama geldiğine dair derin soruları araştırmak için kullanır. Death Parade, epizodik yapısı, şık sunumu ve beklenmedik duygusal derinliğiyle, Lazarus bölümleri arasında düşündürücü bir seyir deneyimi sunar.

Darker than Black

Darker than Black

Genellikle “Çinli Elektrikli Batman” olarak tanımlanan bu atmosferik seri, doğaüstü güçlere sahip bir “Sözleşmeli” olan Hei’nin gizemli bir organizasyon adına suikastlar gerçekleştirdiği hikâyeyi anlatır. Fizik yasalarını değiştiren iki mistik kapının ortaya çıkmasıyla insanlıktan bedel ödeyerek özel yetenekler kazanan bireylerin yaşadığı bir dünyada geçen Darker Than Black, casusluk gerilim unsurlarını doğaüstü aksiyonla harmanlar.

Anime, Lazarus‘taki gibi ahlaki açıdan karmaşık başkahramanlara ve gölgelerde faaliyet gösteren organizasyonlara duyulan ilgiyi paylaşır. Şık ve iyi kurgulanmış aksiyon sahneleriyle dikkat çeken yapım, epizodik yapısı içerisinde büyük bir komplonun yavaş yavaş açığa çıkmasını sağlayarak Lazarus izleyicilerine tanıdık bir anlatım sunar ve gizemli güçler tarafından temelden değişime uğramış bir dünyada yolunu bulmaya çalışan karakterlere farklı bir bakış açısı getirir.

Bungo Stray Dogs

Dedektif Anime

Doğaüstü yetenekleri dedektif noir tarzıyla harmanlayan Bungo Stray Dogs, ünlü edebi yazarların isimlerini taşıyan özel güçlere sahip bireylerden oluşan Silahlı Dedektiflik Ajansı’nı konu alır. Ajansın Port Mafyası ile süregelen çatışması, karakter odaklı dramla şık aksiyon sahneleri arasında dengeli bir hikâye sunar.

Anime, Lazarus‘un farklı uzmanlardan oluşan bir ekibin kurduğu “bulunmuş aile” dinamiklerini keşfetmesiyle paralellik gösterir. Film-noir estetiğiyle yarattığı atmosferik gerilim de Lazarus‘un havasına benzer bir yoğunluk katar. Karakter odaklı hikâye anlatımını ve şık sunumu seven Lazarus hayranları, benzer temaları doğaüstü bir dokunuşla işleyen etkileyici bir alternatif bulacaktır.