Duygusal yönünüzü keşfetmenin tam zamanı! İşte bugüne kadar yapılmış en iyi romantik animeleri sıralıyoruz. Bu animeler genellikle iki karakterin birbirine aşık olma sürecini konu alır; bir bakış, bir heyecan, küçük bir kıvılcımla başlayan aşk hikâyesi, izleyicinin gözleri önünde filizlenir ve büyür. Romantik anime önerileri, lise yıllarındaki masum platonik aşklardan, ilk öpücüklerin heyecanına ve hatta yetişkinler arasındaki ofis aşklarına kadar pek çok farklı ilişkiyi ekrana taşır. Üstelik, bu tür sadece romantizme odaklanmakla kalmaz; bazıları en çekici anime karakterlerini ve en unutulmaz anime kızlarını da içerir.
Bu tür bazen “aşk animeleri” olarak da anılır ve klasik shoujo animelerine kıyasla daha yavaş tempolu olabilir. Ancak bu, onların sıkıcı olduğu anlamına gelmez. Aslında, en iyi romantik animeler, yalnızca aşk hikâyeleri anlatmakla kalmaz, aynı zamanda farklı türlerle harmanlanarak çok yönlü bir deneyim sunar.
Örneğin, popüler Inuyasha serisinde, Inuyasha ve Kagome arasındaki aşk hikâyesi dizinin önemli bir parçasıdır. Ancak, serinin esas gücü, destansı dövüş sahneleri ve aksiyon dolu hikâyesinde yatar. Aynı durum Eureka 7 için de geçerlidir; burada Renton ve Eureka’nın aşkı, devasa mecha savaşları ve kötü güçlerle mücadele ederken gelişir.
Eğer romantik anime sizin için vazgeçilmezse, en sevdiğiniz serileri yorumlarda belirtmeyi unutmayın! Eğer listede favori romantik animenizi göremediyseniz, diğer izleyicilerin de keşfetmesi için yorumlarda yazabilirsiniz. Duyguların yoğun yaşandığı, aşk dolu bir hikâye anlatan her animeye bu listede yer var! Hangi serinin en iyi romantik anime olduğunu belirlemek için yorum kısmını kullanın! 💕
Horimiya

Kyoko Hori, akademik başarısı ve sosyal hayatıyla lise ortamında popüler olan tipik bir öğrencidir. Öte yandan, Izumi Miyamura ise sessiz, içine kapanık ve gözlüklerinin ardında sade bir görünüme sahip gibi görünen bir gençtir. Ancak, dışarıdan görünen bu imajın ardında, herkesin bilmediği sırlar saklıdır. İkili, okul dışında tesadüfen karşılaştıklarında, birbirlerinin gizli yönlerini keşfeder ve dış görünüşün her zaman gerçeği yansıtmadığını fark ederler.
Eğer sıcacık, eğlenceli ve hayatın içinden bir romantik anime arıyorsanız, Horimiya tam size göre! Hem romantizmi hem de dostluk ve kabullenme duygusunu harika bir şekilde işleyen bu hikâye, aşkın ve anlayışın en beklenmedik yerlerde bulunabileceğini kanıtlıyor.
Your Name

Eğer hala Your Name’i izlemediyseniz, hayatınızı sorgulamanın zamanı gelmiş demektir! Ödüllü bu romantik anime, birbirinden tamamen farklı iki ruh arasında oluşabilecek gizemli bağı keşfeder ve bunu zaman ve mekânın ötesine taşıyan büyüleyici bir hikâyeye dönüştürür.
Mitsuha Miyamizu, kırsal bir kasabada yaşayan lise öğrencisi bir genç kızken, Taki Tachibana ise Tokyo’da hayatını sürdüren bir şehir çocuğudur. İkili, anlam veremedikleri bir şekilde haftanın belirli günlerinde bedenlerini değiştirmeye başlar. Bu beklenmedik durum, hayatlarına hem karmaşa hem de eğlenceli anlar katarken, birbirlerini tanımalarına da olanak sağlar.
Bu olağanüstü deneyimi yaşarken Mitsuha ve Taki, fiziksel varoluşlarının ötesinde, derin ve unutulmaz bir bağ kurarlar. Romantik anime önerileri arasında kesinlikle başı çeken Your Name, büyüleyici anlatımı, etkileyici görselleri ve dokunaklı hikâyesiyle sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak!
Kamisama Hajimemashita

Harabe haline gelmiş bir tapınağın tanrısı olmak, muhtemelen kimsenin hayalindeki meslek değildir. Ancak, Nanami Momozono için bu görev, aniden evsiz kalmasının ardından gelen tek seçeneği olmuştur. Gizemli bir yabancıyla yaşadığı kaderin cilvesi sayesinde, kendini bir anda toprak tanrısı Mikage’nin yerini almakla görevlendirilmiş bulur.
Ancak, Nanami için güçlü ve yetkin bir tanrıya dönüşmek sandığı kadar kolay değildir. Yine de, bu yeni konumunun beraberinde getirdiği beklenmedik avantajlar da vardır—örneğin, doğaüstü varlıkları görebilme ve onlarla etkileşime geçebilme yeteneği. Bunların arasında, yakışıklı tilki yoldaşı Tomoe da bulunmaktadır.
Yeni rolüne uyum sağlamaya çalışırken, Nanami kendini aşk, görev ve dostluktan oluşan karmaşık bir ağın tam ortasında bulur. Üstelik, bir tanrı olmanın, düşündüğünden çok daha karmaşık olduğunu öğrenmek üzeredir. Eğer büyülü bir dünya, romantizm ve fantastik unsurlarla harmanlanmış eğlenceli bir romantik anime arıyorsanız, Kamisama Kiss (Kamisama Hajimemashita) tam size göre!
Snow White With the Red Hair

Snow White with the Red Hair’ın cesur kahramanı Shirayuki, sıradan bir halk kızı olsa da, onu diğerlerinden ayıran çok nadir bir özelliğe sahiptir: göz alıcı, parlak kırmızı saçları. Bu dikkat çekici güzellik, bencil ve kendini beğenmiş Prens Raj’ın ilgisini çeker ve onu cariyesi olmaya zorlamak istemesine neden olur.
Ancak Shirayuki, kendi kaderini başkalarının ellerine bırakmaya niyetli değildir. Kararını vererek krallığından kaçar ve isyanının bir simgesi olarak kırmızı saçlarını keser. Yolculuğu sırasında, komşu krallığın nazik ve cesur prensi Zen ile tanışır. Zen ve yeni dostlarının desteğiyle, Shirayuki kendi yolunu çizmeye ve bir şifacı olarak toplumun dayattığı sınırları aşmaya kararlıdır.
Ancak özgürlüğü ve yeni hayatı beraberinde tehlikeleri ve dramayı da getirir. Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenen, güçlü bir kadın karakterin hikâyesini izlemek istiyorsanız, Snow White with the Red Hair, romantizmi ve macerayı harika bir dengeyle sunan mükemmel bir romantik anime önerisi!
Kaichou wa Maid-sama!

Bir maid kafede çalışmak eğlenceli görünebilir—tabii sevimli kostümler giymeyi ve sipariş almayı seviyorsanız. Ancak Maid Sama!’nın ana karakteri Misaki Ayuzawa için bu iş, bir tercihten çok bir zorunluluktur. Erkek ağırlıklı bir okulun öğrenci konseyi başkanı olarak, otoritesini korumak ve güçlü duruşunu sürdürmek zorundadır. Bu yüzden, kafedeki yarı zamanlı işini herkesten gizlemeye kararlıdır.
Ancak her şey, okulun en popüler ve gizemli çocuğu Usui Takumi’nin onun sırrını öğrenmesiyle değişir. Bundan sonra, Misaki için duygusal iniş çıkışlarla dolu bir serüven başlar. Hem okulda sert ve disiplinli bir lider olmaya devam etmeye çalışırken hem de kimliğini saklamak için çabalarken, Usui’nin beklenmedik desteğiyle kendini ona gitgide daha yakın hisseder.
Ancak ortada küçük bir sorun vardır—Misaki, Usui’nin ona karşı hissettiklerinden tamamen habersizdir! Romantizmi eğlenceli diyaloglar ve komediyle harmanlayan bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Maid Sama! kesinlikle kaçırılmaması gereken bir anime!
Shigatsu wa Kimi no Uso

Kousei Arima, çocukluğundan beri dahi bir piyanist olarak tanınmıştır. Ancak annesinin ani vefatı, onun için her şeyi altüst eder. Yaşadığı travma, zihinsel bir çöküşe neden olur ve Kousei, kendi çaldığı müziği duyamaz hale gelir. Bu olay, onu müzikten ve en büyük tutkusu olan piyanodan tamamen uzaklaştırır.
Fakat monoton ve duygusuz geçen günleri, Kaori Miyazono adında özgür ruhlu bir kemancı ile tanıştığında değişmeye başlar. Kaori’nin sıra dışı ve tutkulu müzik anlayışı, Kousei’nin içinde sönmüş olan alevi yeniden canlandırır. Birlikte sahne aldıkça, Kousei müziğin sadece mükemmel notaları basmaktan ibaret olmadığını öğrenir.
Kaori’nin desteğiyle, Kousei sadece kendi tarzını ve ruhunu müziğe katmayı öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda içindeki derin yaraları iyileştirmek için duygusal bir yolculuğa çıkar. Eğer hüzünlü ama ilham verici bir romantik anime izlemek istiyorsanız, Shigatsu wa Kimi no Uso kesinlikle kaçırılmaması gereken bir başyapıt!
Ao Haru Ride

Ortaokul yıllarından kalan bir aşkı yeniden alevlendirmek hem tatlı hem de hüzünlü bir deneyim olabilir—tabii eğer iki taraf da aynı duyguları paylaşıyorsa. Ancak Ao Haru Ride’nin ana karakteri Futaba Yoshioka, geçmişin izlerini silmenin ve her şeye kaldığı yerden devam etmenin sandığı kadar kolay olmadığını keşfeder.
Futaba, ortaokul yıllarındaki platonik aşkı Kou Mabuchi ile tesadüfen karşılaştığında, onun tamamen değiştiğini fark eder. Eskiden nazik ve sıcak bir çocuk olan Kou, artık mesafeli ve içine kapanıktır. Ancak Futaba, onun etrafına ördüğü duvarları yıkmaya ve geçmişin gölgesinde sıkışıp kalmış bu dostluğu yeniden inşa etmeye kararlıdır. Onu gerçekten anlamak için Kou’nun geçmişte ve bugün yaşadığı zorlukları keşfetmeye çalışır.
Bu süreçte, ikili arasındaki bağ yalnızca eski bir hoşlantının ötesine geçerek derin ve duygusal bir ilişkiye dönüşür. Ancak, eski duyguları yeniden canlandırmak bazen yeterli değildir—çünkü geçmişten gelen yükleri aşmak, sadece eski bir aşkı tekrar bulmaktan çok daha fazlasını gerektirir. Eğer melankoli ve romantizmin iç içe geçtiği bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Ao Haru Ride sizi duygusal bir yolculuğa çıkaracak!
Kimi ni Todoke: From Me to You

Lise hayatının zorluklarıyla başa çıkmak yeterince zor olabilir, ancak sürekli olarak popüler bir korku filmindeki kötü karakterle karıştırıldığınızı düşünün—bu, işleri daha da karmaşık hale getirir. Kimi ni Todoke’nin ana karakteri Sawako Kuronuma, tam da böyle bir durumla karşı karşıyadır. Soğuk ve ürkütücü bir görünüme sahip olduğu düşünüldüğünden, sınıf arkadaşları onu sürekli The Ring filmindeki Sadako ile kıyaslayarak alay ederler.
Ancak Sawako, insanların kendisini gerçekten tanımasını ve yalnızlığından kurtulmayı diler. Daha sıcak ve arkadaşça davranarak kendini açmaya karar verir ve zamanla onun iyi niyetli, nazik kişiliği sınıf arkadaşlarının kalbini kazanmaya başlar. En büyük değişim ise, okulun popüler ve neşeli öğrencisi Shota Kazehaya ile tanışmasıyla gerçekleşir. Onun desteğiyle, Sawako yalnızca arkadaşlık değil, aynı zamanda masum bir romantik anime hikâyesinin de içine sürüklenir.
Ancak, geçmişte yaşadığı güvensizlikler ve korkular onu hala geride tutmaktadır. Yeni kurduğu ilişkiler, geçmişin izlerini tamamen silmesine yardımcı olabilecek mi, yoksa Sawako kendi içine kapanmaya devam mı edecek? Kimi ni Todoke, aşk, dostluk ve kendini keşfetme üzerine dokunaklı ve ilham verici bir hikâye arayanlar için kaçırılmaması gereken bir romantik anime önerisi!
Yona of the Dawn

Eğer saf romantik anime türünden ziyade, içinde fantastik ve macera unsurları barındıran romantik hikâyeleri seviyorsanız, Yona of the Dawn tam size göre!
Prenses Yona, Kouka Krallığı’nda korunaklı, lüks bir hayat sürmektedir. Ancak kaderin acımasız yüzüyle tanışması an meselesidir. Babasının acımasızca öldürülmesinin ardından, Yona, çocukluk arkadaşı ve sadık koruması Hak ile birlikte saraydan kaçmak zorunda kalır. Bu trajik olay, onun için bir dönüm noktası olur—şımartılmış bir prensesken, zamanla krallığını geri almak için mücadele eden cesur bir savaşçıya dönüşür.
Yona, halkını ve krallığını daha iyi tanımaya başladıkça, sadece tahtını değil, aynı zamanda kaderinin peşinden gitmesi gerektiğini de anlar. Ancak yol boyunca sadece siyasi entrikalar ve savaşlarla değil, kalbinin içine düştüğü karmaşık duygularla da yüzleşmek zorundadır—özellikle de ona her zaman sadık kalan Hak’a karşı hissettikleriyle.
Yona of the Dawn, güçlü kadın karakterler, aksiyon, mitoloji ve büyüleyici bir romantik anime deneyimi sunarak izleyiciyi epik bir yolculuğa çıkarıyor. Eğer romantizm ve maceranın mükemmel dengesini arıyorsanız, bu animeyi kesinlikle listenize eklemelisiniz!
A Silent Voice

Zorbalık, gençler arasında ne yazık ki yaygın bir sorun ve A Silent Voice’un dünyasında Shoya Ishida da bu gerçeğin bir parçası. Ortaokul yıllarında, doğuştan işitme engelli sınıf arkadaşı Shoko Nishimiya’ya acımasızca zorbalık yapmış ve sonunda onu okulu bırakmaya zorlamıştı. Ancak hayat, Shoya’ya beklenmedik bir ders verir—bu kez dışlanan ve yalnız bırakılan kişi kendisi olur.
Yıllar sonra, artık bir lise öğrencisi olan Shoya, geçmişte yaptığı hataların ağırlığını taşımaktadır. Vicdan azabı ve pişmanlık içinde, Shoko’ya ulaşmaya ve onunla barışmaya karar verir. İşaret dili öğrenerek ona yaklaşmaya çalışan Shoya, bu süreçte sadece kendi vicdanını rahatlatmakla kalmaz, aynı zamanda Shoko’nun da eski sınıf arkadaşlarıyla tekrar bağ kurmasına yardımcı olmaya çalışır.
İkili, geçmişin izleriyle yüzleşirken, aralarındaki ilişki derinleşir ve kelimelere sığmayan bir bağ oluşur. Ancak affetmek ve affedilmek, düşündüklerinden daha zor olabilir. A Silent Voice, yalnızca bir romantik anime olmanın ötesine geçerek, pişmanlık, bağışlama ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını çarpıcı bir şekilde işleyen duygu yüklü bir başyapıt. Eğer sizi gerçekten etkileyebilecek bir hikâye arıyorsanız, bu filmi kesinlikle izlemelisiniz.
Kaguya-sama: Love is War

Aşk söz konusu olduğunda, en zeki insanlar bile tam anlamıyla aptala dönebilir ve Kaguya-sama: Love is War, bu gerçeğin en eğlenceli kanıtlarından biri! Prestijli Shuchiin Akademisi, akademik dehaların ve seçkin öğrencilerin bir araya geldiği bir okuldur. Ancak en büyük çekişme derslerde değil, öğrenci konseyi içinde yaşanır. Kaguya Shinomiya ve Miyuki Shirogane, birbirlerine aşık olmalarına rağmen, ilk itirafı yapanın “kaybeden” olacağına inanarak zekice bir savaş başlatırlar.
İkisi de son derece gururlu ve zeki olduğu için, aşklarını itiraf etmek yerine, birbirlerine hissettirmeden karşı tarafın önce itiraf etmesini sağlamaya çalışırlar. Bu, stratejik hamlelerle dolu, komik ve romantik bir akıl oyununa dönüşür. Ancak farkında olmadıkları bir şey vardır: çevrelerindeki herkes, çoktan birbirlerine deli gibi aşık olduklarını anlamıştır!
Eğer mizah ve romantizmi zekice kurgulanmış bir hikâyede görmek istiyorsanız, Kaguya-sama: Love is War tam size göre! Aşkın savaş meydanına dönüştüğü bu romantik anime, izleyiciyi hem kahkahalara boğuyor hem de tatlı anlarıyla kalpleri eritiyor.
Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai

İsmine aldanmayın—Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai, doğru kitle için harika bir romantik anime deneyimi sunuyor. Mai Sakurajima, lise üçüncü sınıfta olan ünlü bir genç oyuncudur. Ancak, bilinmeyen sebeplerden dolayı kariyerine ara vermek zorunda kalmıştır. Bir gün, sınıf arkadaşı Sakuta Azusagawa, onu okul kütüphanesinde tavşan kostümü giymiş halde görür. İşin garip tarafı, kimse Mai’yi fark etmemektedir.
Bunun nedeni, Mai’nin Puberte Sendromu olarak bilinen, sadece gençleri etkileyen nadir ve gizemli bir fenomen yaşamış olmasıdır. Çoğu insan bu sendromun gerçek olup olmadığına inanmaz, ancak Sakuta, onun varlığından emindir ve Mai’ye yardım etmeye kararlıdır. Birlikte, benzer şekilde bu tuhaf sendromdan etkilenen diğer gençlerle karşılaşarak, onların da hikâyelerine tanıklık ederler.
Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai, gençlik psikolojisini, toplumsal algıyı ve kişisel gelişimi derinlemesine ele alan, romantizm ve dram unsurlarını zekice harmanlayan bir anime. Alışılmışın dışında bir romantik anime önerisi arıyorsanız, bu hikâye kesinlikle sizi içine çekecek!
My Little Monster

Shizuku Mizutani için hayatın öncelikleri nettir: derslerinde en iyi notları almak, kitaplara gömülmek ve insanlarla olabildiğince mesafeli kalmak… Kısacası, romantizm onun dünyasında hiçbir şekilde yer almamaktadır. Ancak, tüm bu düzeni, ani ve kaotik bir şekilde altüst olur—çünkü Haru Yoshida adındaki gizemli ve enerjik sınıf arkadaşı, beklenmedik bir şekilde hayatına dahil olur. Okuldaki herkesin “canavar” olarak tanımladığı Haru, alışılmadık davranışlarıyla Shizuku’nun var olan tüm kurallarını yıkmaya başlar.
Haru’nun öngörülemez hareketleri, Shizuku’yu bir anda tuhaf şakaların, aniden gelen aşk itiraflarının ve beklenmedik dostlukların içine sürükler. Tüm bu karmaşaya rağmen, Shizuku zamanla Haru’nun sadece çılgınca davranışlarından ibaret olmadığını fark eder. Onun karmaşık ve hassas yönlerini gördükçe, aşk ve ilişkiler hakkındaki bakış açısının belki de fazlasıyla dar olduğunu düşünmeye başlar.
Eğlenceli, dinamik ve alışılmışın dışında bir romantizm hikâyesi arıyorsanız, My Little Monster (Tonari no Kaibutsu-kun) tam size göre! Hem komik hem de duygusal anlarıyla dikkat çeken bu romantik anime, aşkın bazen en beklenmedik şekilde gelişebileceğini kanıtlıyor.
Fruits Basket (2019)

Fruits Basket’in 2019’da yeniden uyarlanması, orijinal serinin hayranları tarafından büyük bir heyecanla bekleniyordu—ve kesinlikle hayal kırıklığına uğratmadı. Yetim kalan Tohru Honda, yaşadığı talihsiz olayların ardından kendini Sohma Ailesi ile birlikte yaşarken bulur. Ancak kısa süre içinde, Sohma ailesinin büyük bir sırrı olduğunu keşfeder: Ailenin bazı üyeleri, Çin Zodyak Hayvanları’nın ruhları tarafından lanetlenmiştir ve ne zaman karşı cins tarafından sarılsalar ya da zayıf düşseler, kendi zodyak hayvanlarına dönüşmektedirler.
Tohru, bu gizemli lanetin ardındaki sırları çözmeye çalışırken, bir yandan da Sohma ailesinin üyeleriyle—özellikle Yuki, Kyo ve Shigure ile—gitgide yakınlaşır. Günlük hayatlarına dahil oldukça, onların geçmişte yaşadıkları travmalar ve duygusal yaralarla yüzleşmelerine yardımcı olurken, kendisi de önemli hayat dersleri alır.
Ancak Tohru’nun farkında olmadığı bir şey vardır: O, saf iyiliği ve içtenliğiyle Sohma ailesinin karanlık geçmişine ve onları zincirleyen lanete beklenmedik bir ışık getirmektedir. Zamanla, Sohma ailesiyle birlikte geçmişin yaralarını sarmaya ve gerçek benliklerini keşfetmeye başlayan Tohru, aşk, dostluk ve kabul üzerine derin bir yolculuğa çıkar.
Eğer duygusal olarak etkileyici, fantastik unsurlar içeren bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Fruits Basket sizi sıcacık hikâyesiyle büyüleyecek!
I Want to Eat Your Pancreas

İsmi biraz sıra dışı gelebilir, ancak I Want to Eat Your Pancreas (2018), izleyiciyi derinden etkileyen, duygusal yönü güçlü bir romantik anime filmidir. Gerçek bir gözyaşı seline dönüşen bu hikâye, hayata ve sevgiye dair derin mesajlar barındırıyor.
İçe kapanık ve duygu dünyasını dışa vurmakta zorlanan lise öğrencisi Haruki Shiga, bir gün hastane bekleme odasında “Yaşarken Ölmek” başlıklı bir günlük bulur. Merakına yenik düşerek okumaya başladığında, bunun, okulun neşeli ve dışa dönük öğrencisi Sakura Yamauchi’ye ait olduğunu öğrenir. Sakura, aslında ölümcül bir pankreas hastalığı ile yaşamaktadır, ancak bunu çevresindekilerden gizlemektedir.
Sakura, Haruki’ye sırrını açıklayarak, ona güvenini sunar ve ikili arasında alışılmışın dışında bir bağ oluşur. Zamanla yarışan Sakura, Haruki’ye her anın kıymetini bilmeyi ve hayatı dolu dolu yaşamayı öğretirken, Haruki de ona hiçbir koşula bağlı olmadan varlığını destekleyen bir dost ve eşlikçi olur. Ancak hayat, bazen en beklenmedik anlarda, en ağır dersleri verir.
I Want to Eat Your Pancreas, yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda hayatın kırılganlığı ve insan ilişkilerinin anlamı üzerine dokunaklı bir anlatı sunuyor. Eğer unutulmaz bir romantik anime önerisi arıyorsanız, bu film kesinlikle sizi hem ağlatacak hem de yüreğinize dokunacak!
Toradora!

Lise hayatında nazik ve iyi kalpli biri olarak tanınmak isteyen Ryuji Takasu, tek bir şey istemektedir: sıradan bir hayat yaşamak ve arkadaş edinmek. Ancak Yakuza babasından miras kalan sert ve ürkütücü bakışları, çevresindekiler tarafından yanlış anlaşılmasına ve insanlardan uzak durmasına neden olur.
Ryuji’nin sessiz ve sakin hayatı, bir gün Taiga Aisaka ile karşılaşmasıyla altüst olur. Küçük ve sevimli görünüşüne rağmen, patlayıcı öfkesiyle tanınan Taiga, okulda “Palmtop Tiger” lakabıyla bilinen bir fenomendir. Ancak kaderin bir cilvesiyle, ikisi de birbirlerinin en iyi arkadaşlarına karşı hisler beslediklerini keşfeder ve birbirlerine aşk konusunda yardım etmeye karar verirler.
Ryuji, Taiga’nın platonik aşkını kazanmasına yardımcı olurken, Taiga da Ryuji’nin dış görünüşüyle ilgili insanların önyargılarını aşmasına destek olmaya çalışır. Ancak, birlikte geçirdikleri zaman arttıkça, ikili arasında beklenmedik bir bağ oluşur. Başta bir dostluk anlaşması olarak başlayan ilişkileri, zamanla gerçek duyguların filizlendiği tatlı bir romantizme dönüşmeye başlar.
Eğlenceli, duygusal ve bolca kahkaha içeren bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Toradora! tam size göre!
The Angel Next Door Spoils Me Rotten

Mahiru Shiina, hem güzelliği hem de zarafetiyle tanınan, akademik olarak başarılı ve mükemmel tavırlarıyla “Melek” lakabını kazanmış bir lise öğrencisidir. Ona tamamen zıt biri ise bir kapı ötesinde yaşamaktadır: Amane Fujimiya. Fujimiya, düzensiz bir yaşam süren, pek de dikkat çekmeyen, kendi halinde bir gençtir. İkili, yan yana yaşamalarına rağmen hiç iletişime geçmemiştir ve bunu yapmayı da düşünmemektedirler—ta ki bir yağmurlu gün, Fujimiya Shiina’ya şemsiyesini ödünç verene kadar.
Ertesi gün, Shiina bu iyiliğe karşılık vermek için Fujimiya’nın kapısını çalar, ancak onu hasta halde bulur. Onun kendisi yüzünden hastalandığını düşünen Mahiru, borcunu ödemek ister ve Fujimiya’ya bakmaya başlar. Ancak zamanla fark eder ki, onun asıl sorunu yalnızca hastalık değil, bakımsız ve dağınık bir yaşam sürmesidir.
Böylece, Mahiru ona sadece iyileşmesi için değil, hayatını düzene sokması için de yardım etmeye karar verir. Fujimiya’nın da yavaş yavaş Mahiru’nun duvarlarını aşmasıyla, ikili arasındaki mesafe giderek kapanır. Zamanla, bu iyilik ve samimiyet üzerine kurulu arkadaşlık, sıcak ve içten bir aşka dönüşür.
Eğer nazikçe işlenen, sıcacık bir romantik anime önerisi arıyorsanız, The Angel Next Door Spoils Me Rotten, yumuşak anlatımı ve karakterler arasındaki tatlı etkileşimleriyle tam size göre!
Ouran High School Host Club

Eğer seçkin bir lise ortamında geçen romantik komedi türünde bir anime arıyorsanız, Ouran High School Host Club tam size göre!
Burslu bir öğrenci olarak prestijli Ouran Akademisi’ne giren Haruhi Fujioka, sessiz ve sakin bir çalışma yeri ararken kendini okulun ünlü Host Kulübü’nde bulur. Ancak işler beklediği gibi gitmez—çünkü kazara çok değerli bir vazoyu kırar! Ödeme gücü olmadığı için, borcunu kapatmanın tek yolu kulübe katılmak ve “host” olarak çalışmaktır.
Başlangıçta Haruhi için bu tamamen bir zorunlulukken, zamanla kulübün tuhaf ama sıcak kanlı üyeleriyle güçlü dostluklar kurmaya başlar. Fakat bu ilişkiler sadece arkadaşlıkla sınırlı kalmaz—Haruhi, farkına bile varmadan kendisini tatlı ama karmaşık bir romantizmin içinde bulur.
Hem kahkaha dolu sahneleri hem de romantik anlarıyla Ouran High School Host Club, eğlenceli ve unutulmaz bir romantik anime önerisi arayanlar için mükemmel bir seçim!
Weathering with You

Eğer Your Name gibi duygu yüklü anime filmlerini seviyorsanız, Weathering with You kesinlikle izlenmesi gereken bir anime!
Tokyo, hiç durmayan bir yağmur fenomeniyle boğuşmaktadır ve bu kaotik atmosferde, evden kaçan lise öğrencisi Hodaka Morishima, şehirde tek başına hayatta kalmaya çalışmaktadır. Kendi geçimini sağlamak için bir iş bulur ve bu sırada, tıpkı kendisi gibi hayatta kalma mücadelesi veren bir genç kız olan Hina Amano ile tanışır.
Hodaka ve Hina arasındaki bağ zamanla güçlenirken, Hina’nın güneşi çağırabilme gibi olağanüstü bir yeteneği olduğunu keşfederler. Hodaka, Hina’nın bu gücünü Tokyo’nun sürekli yağmurdan bunalmış insanlarına yardım etmek için kullanmasını teşvik eder. Başlangıçta bu, onlara umut veren ve şehirde adeta bir mucize yaratan bir hediye gibi görünür. Ancak kısa süre içinde, bu olağanüstü gücün ağır bir bedeli olduğunu öğrenirler.
Büyük şehirde geçen romantik ve fantastik bir hikâye arıyorsanız, Weathering with You sizi büyüleyici animasyonu, dokunaklı hikayesi ve unutulmaz müzikleriyle derinden etkileyecek!
Say “I Love You”

Mei Tachibana, çocukluk travmalarından dolayı kendini insan ilişkilerinden tamamen soyutlamış, arkadaş edinmekten kaçınan bir lise öğrencisidir. Yalnız kalmak, onun için hayal kırıklığı ve incinmekten korunmanın en güvenli yoludur. Ve bu durum, o güne kadar gayet iyi ilerliyordur…
Bir yanlış anlaşılma sonucu, okulun en popüler çocuğu Yamato Kurosawa ile yolları kesişir. Yamato, Mei’nin içine kapanık ve mesafeli tavrına rağmen ondan etkilenir ve onunla arkadaş olmak ister. Ancak Mei, insanlarla bağ kurmaya hiçbir şekilde ilgi duymamaktadır. Ta ki beklenmedik bir olay sonucu Yamato’nun onu öpmesine kadar…
Bu ani ve şaşırtıcı yakınlık, Mei’nin hayatında ilk defa birine karşı hisler beslemesine neden olur. Zamanla birbirlerine karşı daha derin duygular geliştiren ikili, resmen çıkmaya başlar. Ancak Mei için, yalnızlığa alışmış biri olarak yeni bir dünyaya adım atmak hiç de kolay değildir. Hem Yamato hem de Mei, bu süreçte yalnızca birbirlerini değil, aynı zamanda sevginin ve birine güvenmenin gerçek anlamını keşfedeceklerdir.
Eğer duygusal yönü güçlü, karakter gelişimiyle dikkat çeken bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Say I Love You (Sukitte Ii na yo) tam size göre!
Loving Yamada at Lv999!

Loving Yamada at Lv999! (2023), en yeni ve popüler romantik anime önerileri arasında yer alıyor.
Anime, oyuncu Akane Kinoshita’nın, sevgilisinin Forest of Savior adlı MMORPG oyununda tanıştığı bir kız için kendisini terk etmesiyle başlar. Kalp kırıklığını unutmaya çalışan Akane, teselliyi aynı oyunda bulmaya çalışırken, soğuk ve mesafeli tavırlarıyla tanınan Akito Yamada ile yolları kesişir.
Başlangıçta Yamada’nın ilgisiz ve zor biri olduğunu düşünen Akane, zamanla onun aslında bir profesyonel e-spor oyuncusu olduğunu öğrenir. Aralarındaki etkileşim geliştikçe, Akane ve Yamada beklenmedik bir şekilde yakınlaşmaya başlar ve duygularını keşfetmeye başlarlar.
Eğer oyun dünyasını romantizmle harmanlayan eğlenceli bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Loving Yamada at Lv999! tam size göre!
Wotaku Ni Koi Wa Muzukashii

Aşk dünyasında yol almak zaten yeterince zor, ancak bir de kendini gururla “otaku” olarak tanımlayanlar için işler daha da karmaşık hale gelebilir. Wotaku Ni Koi Wa Muzukashii’de, Narumi Momose, yeni işine başladığında eski çocukluk arkadaşı ve tutkulu bir oyuncu olan Hirotaka Nifuji ile yeniden karşılaşır.
Geçmişi hatırlayıp sohbet ederken, Narumi, otaku yaşam tarzını kabul eden bir erkek arkadaş bulmanın ne kadar zor olduğunu itiraf eder. Bunun üzerine Hirotaka ona beklenmedik bir teklif sunar: Neden birbirimizi denemiyoruz? Böylece, ikili için anime, manga ve video oyunlarıyla iç içe geçmiş bir romantizm serüveni başlar.
Bu sırada, iş yerindeki mesai arkadaşları Hanako Koyanagi ve Taro Kabakura, sürekli didişmelerine rağmen birbirlerine gizliden gizliye âşıktır ve otakular arasındaki ilişkilerin ne kadar karmaşık olabileceğinin en güzel örneğini sergilerler. Wotakoi, romantizmi ve geek kültürünü eğlenceli bir şekilde harmanlayan tatlı bir romantik anime önerisi arayanlar için mükemmel bir seçim!
My Happy Marriage

Miyo Saimori, hayatı boyunca zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Annesinin ölümünden sonra babası, acımasız bir kadınla yeniden evlenmiş ve Miyo’yu sevgi ve şefkatten yoksun, istismara uğradığı bir evde büyümeye mahkûm etmiştir. Üstelik, ailesinin sahip olduğu özel doğaüstü güçlerden yoksun doğmuş olması, onu gözden çıkarılmış biri haline getirmiştir.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, babası onu, korkutucu bir üne sahip askeri komutan Kiyoka Kudo ile evlenmeye zorlar. Kiyoka’nın soğuk, acımasız ve zalim biri olduğu söylentileri Miyo’yu daha da umutsuzluğa sürükler. Yeni evine taşındığında, mutlu bir hayat yaşayacağına dair en ufak bir umudu bile yoktur.
Ancak kısa sürede söylentilerin gerçeği yansıtmadığını fark eder. Kiyoka, disiplinli ve sert biri olsa da, aslında derinlerde nazik ve iyi yürekli bir insandır. Zamanla birbirlerini daha iyi tanıdıkça, Kiyoka, Miyo’nun hayatı boyunca ne kadar kötü muamele gördüğünü fark eder ve ona gerçek mutluluğu göstereceğine dair söz verir.
Eğer dram, romantizm ve büyüleyici bir karakter gelişimi içeren bir romantik anime önerisi arıyorsanız, My Happy Marriage (Watashi no Shiawase na Kekkon) kesinlikle izlenmeye değer!
My Dress-Up Darling

Wakana Gojo, çocukluğundan beri yalnız ve içine kapanık bir gençtir. Bunun en büyük sebebi, bir arkadaşına ilgi alanını paylaştığında alay konusu olmasıdır. Peki, bu ilgi alanı nedir? Hina bebekleri. Gojo, kendini bildi bileli geleneksel Hina bebekleri ve onların kıyafetlerini yapmaya tutkuyla bağlıdır. Ancak, başkalarının yargılarından korktuğu için bu hobisini gizli tutar.
Öte yandan, Marin Kitagawa, okulun en popüler kızı olup, cosplay ve otaku kültürüne olan sevgisini çekinmeden açıkça ifade eden biridir. Tesadüf eseri, Marin, Gojo’nun dikiş ve kıyafet tasarımı konusundaki yeteneğini keşfeder. Ondan fazlasıyla etkilenir ve hayalini kurduğu kusursuz cosplay kıyafetini yapması için ondan yardım ister.
Gojo, okulun en popüler kızından böylesine bir övgü almak ve üstelik yeteneğini daha büyük ölçekte kullanma fırsatı bulmak karşısında teklifi hemen kabul eder. Böylece ikili, tutkularını ve “nerd” hobilerini paylaşarak hem güçlü bir dostluk hem de beklenmedik bir romantizm geliştirirler.
Eğer eğlenceli, sıcak ve farklı ilgi alanlarının bir araya getirdiği tatlı bir romantik anime önerisi arıyorsanız, My Dress-Up Darling (Sono Bisque Doll wa Koi wo Suru) kesinlikle listenizde olmalı!
Fruits Basket (2001)

Tohru Honda, nazik ve içten bir lise öğrencisidir, ancak kısa süre önce annesini trajik bir kazada kaybetmiştir. Evsiz ve kendisine destek olabilecek bir aile üyesi olmadan, çaresizce hayatta kalmaya çalışırken tesadüfen Sohma Ailesi’nin gizemli konutuna rastlar. Ancak, hiç beklemediği bir şekilde kendini onların büyük sırrının tam ortasında bulur—Sohma ailesinin bazı üyeleri, karşı cins tarafından kucaklandıklarında Çin Zodyağı’ndaki hayvanlara dönüşen bir lanetin taşıyıcısıdır.
Zamanla, Tohru, Yuki’nin içe kapanıklığına, Kyo’nun öfkeli doğasına ve Shigure’nin gizemli cazibesine rağmen Sohma ailesinin bireyleriyle güçlü bağlar kurar. Onların lanetle ve geçmiş travmalarıyla yüzleşmelerine yardımcı olurken, kendisi de ailenin ve sevginin gerçek anlamını keşfetmeye başlar.
Eğer fantastik unsurlarla harmanlanmış duygusal ve dokunaklı bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Fruits Basket kaçırılmaması gereken bir başyapıt!
Violet Evergarden

Violet Evergarden, savaş sonrası bir dünyada geçen dokunaklı bir hikâyeye sahip. Büyük Savaş’ın sona ermesiyle birlikte, yalnızca savaşmak için yetiştirilmiş olan Violet, kendini bir anda ne yapacağını ve nereye gideceğini bilmediği bir dünyada bulur. Onun için hayat, sadece emirleri yerine getirmekten ibaretti—ta ki artık savaşın olmadığı bir dünyada duygular ve anlam arayışına çıkana kadar.
Yeni bir amaç bulmak için CH Posta Servisi’nde çalışmaya başlayan Violet, burada “Otomatik Hafıza Bebeği” (Auto Memory Doll) olarak görev alır. İnsanların düşüncelerini ve hislerini kağıda dökmek, onun için yalnızca bir iş olmaktan çıkar ve hiç beklemediği bir kişisel yolculuğa dönüşür. Farklı insanlarla tanıştıkça ve onların hikayelerini yazdıkça, kendi duygularını ve geçmişini anlamaya başlar.
Eğer göz alıcı animasyonu, derin hikayesi ve unutulmaz bir romantik anlatımı olan bir anime arıyorsanız, Violet Evergarden, hem duygusal hem de romantik anime önerileri arasında mutlaka izlenmesi gereken animelerden biri!
Howl’s Moving Castle

Howl’s Moving Castle, ilk izleyişte (ve hatta ikinci ya da üçüncüde bile) kafa karıştırıcı gelebilir, ancak bu sizi kesinlikle yıldırmasın! Studio Ghibli’nin büyüleyici dünyalarından biri olan bu film, etkileyici görselliği ve derin karakter anlatımıyla fantastik bir romantik anime önerisi arayanlar için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Film, mütevazı bir şapkacı olan Sophie’nin, kötü bir cadının lanetiyle aniden yaşlanmasını konu alıyor. Gençliğini geri kazanmak için bir çare arayan Sophie, efsanevi büyücü Howl ile yollarını kesiştirir ve onun büyülü, yürüyen kalesine katılır.
Ancak Howl’un kendisi de oldukça karmaşık ve gizemli bir karakterdir. Bir büyücü olarak savaşlardan kaçınmaya çalışırken, sık sık ortadan kaybolur ve saç rengini istediği gibi değiştiremediğinde bile büyük krizler yaşayan birisi olarak farklı yönlerini sergiler. Sophie ve Howl, bir yandan laneti çözmeye çalışırken, bir yandan da savaşın gölgesinde gelişen beklenmedik bir bağ kurarlar.
Romantizm, macera ve büyüyle harmanlanmış bir anime filmi arıyorsanız, Howl’s Moving Castle kesinlikle kaçırılmaması gereken bir klasik!
Tonikawa: Over the Moon for You

Eğer tatlı bir romantizm hikâyesine biraz da doğaüstü öğeler eklenmiş bir anime arıyorsanız, Tonikawa: Over the Moon for You tam size göre!
Nasa Yuzaki, son derece zeki ve astronot olma hayalleri kuran 18 yaşında bir gençtir. Ancak hayatı, beklenmedik bir olayla tamamen değişir. Bir gün, sokakta gördüğü güzel bir kıza dalıp giderken bir kamyonun çarpmasıyla karşı karşıya kalır—ancak kız, onu son anda kurtarır.
Bu gizemli kız, Tsukasa Tsukuyomi adında biridir ve Nasa, ona ilk görüşte aşık olur. Bilincini kaybetmek üzereyken, Nasa ona hislerini itiraf eder. Tsukasa’nın yanıtı ise oldukça sıra dışıdır: “Sana ancak evlenirsek karşılık verebilirim.”
Aradan yıllar geçer ve çılgınca başlayan bu hikâye, evlilikle taçlanır. Nasa ve Tsukasa, yeni evli bir çift olarak, hem sıradan hayatın getirdiği tatlı anları paylaşır hem de Tsukasa’nın gizemli geçmişiyle yüzleşmeye başlarlar.
Eğer sıcacık, eğlenceli ve sıra dışı bir romantik anime önerisi arıyorsanız, Tonikawa: Over the Moon for You kesinlikle izlenmesi gerekenler arasında!
More Than a Married Couple, But Not Lovers

Jiro Yakuin’in lisesi, oldukça ilginç bir program uygulamaktadır: “Evlilik Pratiği”. Bu program kapsamında, bir erkek ve bir kız zorunlu olarak birbirleriyle evli bir çift gibi eşleştirilir ve ilişki dinamiklerini deneyimlemeleri beklenir.
Jiro’nun tek isteği, çocukluk aşkı Shiori Sakurazaka ile eşleşmektir. Ancak işler onun istediği gibi gitmez—çünkü ona, sınıf arkadaşı Akari Watanabe eş olarak atanır. Üstelik, Akari’nin de başka birine, Minami Tenjin’e karşı hisleri vardır. Dahası, Minami ise Jiro’nun sevdiği kişi olan Shiori ile eşleşmiştir!
İkilinin tek hedefi, bu eşleşmeyi değiştirmek ve gerçek aşklarıyla birlikte olabilmek için sistem içinde bir yol bulmaktır. Ancak zaman geçtikçe, Jiro ve Akari zamanlarını birlikte geçirmeye, birbirlerini anlamaya ve farkında olmadan bağ kurmaya başlarlar. Peki, hisler zamanla değişebilir mi? Yoksa her şey başladığı gibi mi kalacaktır?
Eğer aşk, yanlış eşleşmeler ve beklenmedik romantik gelişmeler içeren eğlenceli bir romantik anime önerisi arıyorsanız, More Than a Married Couple, But Not Lovers (Fuufu Ijou, Koibito Miman.) kesinlikle listenize eklenmeli!
Hotarubi no Mori e

Hotarubi no Mori e, aşkın en saf halinin bazen en beklenmedik yerlerde bulunabileceğini kanıtlayan duygusal ve dokunaklı bir romantik anime filmidir.
Küçük bir kız olan Hotaru Takegawa, yaz tatilinde dedesinin evinin yakınındaki büyülü bir ormanda kaybolur. Orada, gizemli bir ruh olan Gin ile karşılaşır. Gin, ona evine dönmesi için yardım edeceğine söz verir, ancak ona dokunmaması gerektiği konusunda uyarır—çünkü bir insanın dokunuşu, onun sonsuza dek yok olmasına neden olacaktır.
Yıllar içinde, Hotaru her yaz Gin’i görmek için ormana geri döner ve ikili arasında güçlü bir bağ oluşur. Ancak ilişkileri, imkansız bir sevda haline gelir—çünkü aralarındaki en küçük bir fiziksel temas bile geri dönülmez bir son anlamına gelir.
Hotarubi no Mori e, kısıtlamalar içinde gelişen masum bir aşkı ve yasaklanmış bir bağın ne kadar güçlü olabileceğini muhteşem bir şekilde anlatıyor. Hüzünlü, nostaljik ve unutulmaz bir romantik anime önerisi arıyorsanız, bu film kesinlikle izlenmesi gerekenler arasında!