The Misfit of Demon King Academy animesindeki Gaddar Şeytan Kral zamanında binlerce insanı, ruhu ve tanrıyı katletmiştir. Şeytan Kralın savaş ortamından sıkılması ve dünya barışı için kendini feda etmesinden sonra yurtta barış dünyada barış başlamıştır. 2000 yıl sonra yeniden dirilen Şeytan Kral, Şeytan Kral Akademisine, Şeytanların Lort olduğu akademiye giriş sınavına katılır fakat Sınavda sorulan sorular sonucu “Uyumsuz” olarak nitelendirilir ve okulun en az saygı gören forması ve armasını alır. Fakat yeniden dirildiği çağda, torunlarının büyü gücü oldukça zayıflamıştır ve şeytanların “Kurucu Ata” olan Şeytan Kral ile ilgili bildiği bilgilerin çoğu yanlıştır.
The Misfit of Demon King Academy
[Spoiler Uyarısı]
Hikaye
Anime başladığı andan itibaren güç fantezisi moduna girer ve ilk bölümden tüm animelerde aşina olduğumuz gibi kahramanımız Anos haremini kurmaya başlar.
Tabii ki yine onlarca animede gördüğümüz gibi kahramanımızı kimse yenemez. Ve yine bu tarz animelerden aşina olduğumuz gibi, kimse kahramanımıza inanmaz. Dünya fırlatır millete tek başına fakat yine de Şeytan Kral olduğuna inanmazlar, Yedi İmparator denen elemanları tek eliyle yener (ki akademideki herkes onlardan korkar ve sayı duyar) falan ama hala kafa tutmaya çalışıyorlar. Havalı yapmaya çalıştıkları karakter tabii ki hikaye akışının uzun sürmesi için şıp diye kanıtlayamaz. Ayrıca kanıtlamasına da ihtiyaç yok zaten çünkü iki bin yıl önceki büyüleri biliyor. İnsanları yeniden diriltebiliyor vesaire vesaire.
Karakterler
Ana karakter tabii ki olması gerektiği gibi aşırı havalı, her şeye istese tek atan, doğanın kanunlarını eğip büken, zamanı durduran psikopatın teki. Yani insanların neden sevdiğini anlamak o kadar zor değil. Fakat bu karakter sayısız kere canlandırılmış, One Punch Man gibi animelerde dalga geçilen klişe bir karakter dolayısıyla hiçbir
derinliği yok ve hakkında öğrenmeniz gereken şeyler sizi heyecanlandıracak tarzda şeyler değil.En azından tatlı bir aileye sahip. Animede özgün bir karakter yok.
Bir kaç tsunderemiz var (ki bunlar baya utanılacak haldeler). Animenin baş düşmanı hakkında çok fazla bir şey bilmiyoruz, en azından anime içerisinde yeterli bilgiye sahip değiliz. Tek bildiğimiz Anos Voldigoad denen Şeytan Kralı, en güçlü yaverlerinin aklından bile silmeyi başarabilmiş inanılmaz güçlü birisi. En azından öyle olması lazım, çünkü her seferinde gafil avlandım, aldatıldım diyerek geçiştiremezler.
Çizimler ve Efektler
Ne harikalar ne rezaletler. Bazen pastel boya gibi görünüyor ki animeye hiç uyduğunu düşünmüyorum ve neden böyle bilmiyorum. Muhtemelen yeterli bütçeleri yok, o yüzden bazı bölümlerden ve çizimlerden kısmışlar.Efektler sırıtmıyor izlerken bu yüzden aksiyon sahneleri akıcı ve zevkli.
Ses
Sesler fena değil, aksiyon sahnelerinde birkaç kere hoşuma gitmeyen ses duydum diye hatırlıyorum fakat tam olarak neredeydi hatırlamıyorum. Seslendirmenler yine fena değil, ortalama seiyuular seçmişler zaten. Ana karakter olarak büyük serilerde pek seslendirme yapmamış kişiler fakat kötü değiller, sadece “iyi” değiller. Animenin diğer taraflarında olduğu gibi, bu konuda da ortalama kalıyorlar.
Seyir zevki
Benim açımdan değerlendirecek olursam, televizyonda denk gelsem izlerim seviyesi diye bir şey vardır. İşte aşağı yukarı o seviyelerde. Kötü değil fakat önümüze onlarca kez sunulmuş olan pek numarası olmayan, en az iki yılda bir karşılaştığımız tarzda, animelere yeni başlayan kişiler için ilgi çekici olabilecek ve kötü bir deneyim yaratmayacak bir anime.