Ana karakterin hiçbir gücü, yeteneği ya da itibarı yokken zamanla gelişerek büyük bir kahramana dönüşmesini anlatan animeler, günümüzde hâlâ en sevilen hikâye türlerinden biri olmaya devam ediyor. Zero to Hero animeleri, izleyiciye ilham veren, mücadele ruhunu aşılayan ve karakter gelişimi açısından oldukça doyurucu yapımlardır.
Bu türün bu kadar popüler olmasının en büyük nedeni, birçok insanın kendi hayatında benzer mücadeleler yaşamasıdır. Sıfırdan başlayan birinin azim, emek ve kararlılıkla zirveye ulaşması, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden evrensel bir tema hâline gelmiştir. Herkes, kendi yolculuğunda zor zamanlar geçirse de, tıpkı bu animelerdeki kahramanlar gibi zorlukları aşarak daha güçlü bir versiyonuna dönüşebilir.
Eğer sıfırdan kahramana uzanan en iyi anime serilerini arıyorsanız, doğru yerdesiniz! Bu yazıda, size ilham verecek ve heyecanla izleyebileceğiniz en iyi Zero to Hero animelerini öneriyoruz.
Arifureta Shokugyou de Sekai Saikyou

Hajime Nagumo, sıradan bir lise öğrencisiyken sınıf arkadaşlarıyla birlikte aniden başka bir dünyaya çağrılır. Yeni dünyada herkes kahraman olarak güçlü büyüler ve yetenekler kazanırken, Hajime’nin gücü oldukça zayıf ve işe yaramaz görülür. Kaderi, onu sadece bir yük hâline getirir ve bir ihanet sonucu en derin, en tehlikeli zindanın içine düşerek ölüme terk edilir.
Hayatta kalabilmek için vahşi canavarlarla savaşmak, en ölümcül engelleri aşmak ve giderek güçlenmek zorundadır. Bu zindanda geçirdiği acı dolu yolculuk, onu sıradan bir gençten korkulan bir savaşçıya dönüştürür. Artık eski benliği geride kalmıştır; intikam ateşiyle yanıp tutuşan, dünyanın en güçlü savaşçılarından biri olmak için adım adım ilerlemektedir. Bu süreçte farklı müttefikler edinecek, düşmanlarına karşı amansız bir mücadele verecek ve kendi kaderini ellerine alacaktır.
Black Clover

Asta ve Yuno, aynı yetimhanede büyüyen iki gençtir ve ikisi de Büyücü Kralı olmayı hedeflemektedir. Ancak büyük bir fark vardır: Yuno doğal bir yetenekle doğmuş, güçlü bir büyücü olurken, Asta’nın içinde hiç büyü gücü yoktur. Yeteneksiz ve güçsüz görülmesine rağmen Asta, hayalini gerçekleştirmek için durmaksızın çalışır ve büyüsüz olsa bile saf fiziksel gücüyle herkesi şaşırtmayı başarır.
Gizemli bir şekilde, ona karşı büyü gücü veren beş yapraklı yonca grimoire’ı kazanmasıyla kaderi değişir. Artık, sıfırdan başlayarak tüm engelleri aşmak ve Büyücü Kralı olmak için rakipleriyle kıyasıya bir mücadeleye girişmiştir. Önünde zorlu savaşlar, sadık dostluklar ve efsanevi bir kahramana dönüşme süreci vardır.
Ousama Ranking

Krallıkların kaderini belirleyen en önemli şey, güçlü ve kudretli bir hükümdarın varlığıdır. Ancak Bojji, güçlü bir kral olmak için doğmuş gibi görünmemektedir. İşitme engelli ve fiziksel olarak zayıf bir prens olarak dünyaya gelen Bojji, halkı tarafından küçümsenir ve “Krallar Sıralaması”nda en zayıf aday olarak görülür.
Ancak Bojji’nin en büyük gücü, cesareti, azmi ve iyi kalbidir. Kage adında gölgelerden gelen bir suikastçıyla beklenmedik bir dostluk kurarak, kendi sınırlarını aşmaya ve gerçek bir kral olabilmek için büyümeye başlar. Engellerle dolu bu yolculukta Bojji, fiziksel gücün her şey olmadığını ve asıl önemli olanın yürekteki güç olduğunu herkese kanıtlamak zorundadır.
Solo Leveling

Dünyada, insanların canavarlarla dolu zindanlara girerek hayatta kalmaya çalıştığı bir dönem yaşanmaktadır. Avcılar, bu zindanları temizlemek ve insanlığı korumak için seçilmiş özel savaşçılardır. Ancak herkes güçlü değildir. Sung Jin-Woo, en düşük seviyedeki avcılardan biridir ve zayıflığıyla sürekli alay konusu olur.
Bir gün, ölümle burun buruna geldiği bir zindanda bilinmeyen bir güç tarafından “Oyuncu” olarak seçilir. Artık o, kendi gücünü seviyelendirebilen tek kişi hâline gelmiştir. Zamanla, fiziksel ve zihinsel sınırlarını aşarak en güçsüz avcıdan, insanlığın gördüğü en korkutucu savaşçıya dönüşecektir. Ancak yeni gücü, onun sadece daha büyük düşmanlarla değil, aynı zamanda evrenin derinliklerinde saklı karanlık sırlarla da yüzleşmesine neden olacaktır.
Tensei shitara Slime Datta Ken

Satoru Mikami, sıradan bir şirket çalışanıyken trajik bir olay sonucu hayatını kaybeder. Ancak ölümü, onun için yeni bir başlangıcın kapısını aralar. Farklı bir dünyada bir balçık olarak yeniden doğar. Başlangıçta zayıf ve önemsiz gibi görünse de, ona verilen “Yırtıcı” adlı özel yetenek sayesinde diğer varlıkların yeteneklerini absorbe edebilir ve giderek güçlenir.
Yeni hayatında Rimuru Tempest adını alan bu balçık, yalnızca gücünü artırmakla kalmaz, aynı zamanda canavarlarla dostluk kurarak kendi krallığını inşa etmeye başlar. Zamanla, dünya üzerindeki en güçlü varlıklardan biri hâline gelir ve sadece kendisi için değil, halkı için de adalet ve barışı sağlamak adına büyük savaşlara girişir.
Guilty Crown

2039 yılında, Japonya, ölümcül bir virüs salgını sonrası kaosa sürüklenmiş ve GHQ adlı uluslararası bir örgütün kontrolüne girmiştir. Halk, baskıcı bir yönetim altında yaşarken, isyancı bir grup olan Undertakers (Ölü Gömücüler) özgürlük için savaşmaktadır.
Shu Ouma, sıradan bir lise öğrencisiyken, tesadüfen Genom Parçası adı verilen bir güç elde eder. Bu güç, insanların yüreklerinden Void adı verilen silahları çıkarmasını sağlar. Ancak bu yetenek, onu büyük bir savaşın içine sürükler. Shu, GHQ’ya karşı direnen Undertakers ile iş birliği yaparken, hem güç ve sorumluluk arasındaki ince çizgiyi hem de lider olmanın ne kadar zor bir yük olduğunu öğrenir.
Ancak ihanetler, kayıplar ve yıkım ile dolu bu savaşta, Shu’nun kararları sadece kendisini değil, tüm ülkenin kaderini belirleyecektir. Gerçekten özgürlüğü kazanmanın bedeli nedir?
DanMachi

Orario şehri, tanrıların ve insanların birlikte yaşadığı, içinde labirentlerle dolu devasa bir zindan barındıran mistik bir yerdir. Burada, farklı tanrıların kurduğu aileler (Familia), en güçlü maceracıları yetiştirerek şöhret ve güç kazanmak için zindanları keşfeder.
Bell Cranel, bu tehlikeli dünyada büyük bir kahraman olma hayaliyle yola çıkan genç bir maceracıdır. Ancak o, başlangıçta oldukça güçsüzdür ve sık sık ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bir gün, efsanevi “Kılıç Prenses” Ais Wallenstein tarafından kurtarılması onun için dönüm noktası olur. Bu olaydan sonra Bell, sadece zindanların derinliklerindeki canavarlarla değil, kendi korkularıyla da savaşarak adım adım güçlenmeye başlar.
Bu süreçte, Hestia adlı bir tanrıçanın koruması altına girer, güçlü müttefikler edinir ve tehlikelerle dolu bu dünyada sıfırdan zirveye tırmanmak için savaşır. Ancak, büyüdükçe kendisine biçilen kaderin sırlarını da keşfetmek zorunda kalacaktır.
Katekyo Hitman Reborn

Tsunayoshi “Tsuna” Sawada, başarısızlıklarıyla ünlü, sıradan ve özgüvensiz bir lise öğrencisidir. Okulda beceriksizliğiyle alay konusu olur ve hiçbir özel yeteneğe sahip değildir. Ancak bir gün, hayatı tamamen değişir. Reborn adında küçük ama ölümcül bir tetikçi, onun karşısına çıkar ve Tsuna’nın İtalyan mafya ailesi Vongola’nın 10. nesil lideri olmaya aday olduğunu açıklar.
Başlangıçta bu fikirden kaçmaya çalışsa da, Reborn’un acımasız ama etkili eğitimi sayesinde sıfırdan güçlü bir mafya liderine dönüşmeye başlar. Yolculuğu boyunca sadık dostlar edinecek, rakip mafya aileleriyle savaşacak ve kendi gücünü keşfederek zayıf bir çocuktan, efsanevi bir lider haline gelecektir.
Ancak Tsuna, gerçekten bir mafya patronu olmak istiyor mu? Yoksa bu kaderi kendi elleriyle şekillendirerek bambaşka bir lider mi olacak?