Animelerde genelde ilgi odağı haftalık yayımlanan serilerdir, ancak kaliteleri ile hayran bırakan anime filmlerini de unutmamak gerekir. En iyi anime filmleri hangileridir? Eğer listede size göre en iyi anime filmi yoksa yorumlarda belirtebilirsiniz.
Her mevsim birkaç düzine anime çıkar. Her zaman yeni animeleri beklemek veya izlemek için bir arayış vardır ve bu serileri Japonya dışında izleyen bizler için bulmak çok da zor değil.
Öte yandan, anime filmlerinin Japonya dışında izlenebilme oranı daha düşük oluyor ve Japonya dışına gelmeleri çok daha uzun sürüyor. Örneğin, My Hero Academia: World Heroes’ Mission, 6 Ağustos 2021’de Japonya sinemalarında gösterime girdi, ancak film 26 Kasım’da ülkemizde yayınlandı. Sinemada gösterime giren anime filmlerini ortalama 6-12 ay sonra internetten izleyebiliyoruz.
Sadece anime serilerine odaklanmak daha iyi olsa da, bu tüm zamanların en iyi anime’lerinin bazılarını kaçırmak demektir. Bu nedenle, anime serilerinin bölümlerinin yayınlanmasını beklerken neden tüm zamanların en iyi anime filmlerinden bazılarını keşfetmek istemeyelim?
Ninja Scroll (1993)
Ninja Scroll, Japonya’nın kültürel etkilerinden etkilenen, karanlık ve çılgın bir anime filmidir. Sıra dışı karakterler, birbirinden güzel manzaralar ve çekici bir hikayesiyle, bu anime serisi çok sevilen bir eserdir. Muazzam animasyonu ve muhteşem kurgusu ile, Ninja Scroll’un kendine özgü bir tarzı vardır ve klasik bir anime kültürünün özünü içerir.
1993 yılında çıkmış bir anime filmidir. Ninja Scroll, oldukça karanlık ve çılgın bir konuya odaklanıyor ve Japonya’nın kültürel etkilerini gözler önüne seriyor. Animede çok sayıda sıra dışı karakterleri, birbirinden güzel manzaraları ve çekici bir hikayesiyle, bu anime serisi çok sevilen bir eserdir. Serideki animasyon ve kurgu muhteşemdir ve klasik bir anime kültürünün özünü içerir. Ninja Scroll, klasik ve modern Japon kültürünün bir araya geldiği eşsiz bir türü yansıtır. Serinin kötü kalpli ve çılgın karakterleri, çarpıcı görsel etkisi ve keskin diyalogları, izleyicileri içine çeken özellikleri arasında yer alıyor.
Redline (2009)
Redline, geniş çaplı bir yarış etkinliği olan Redline Yarışı’nın hikayesini anlatır. Redline Yarışı, evrenin farklı bölgelerinden gelen farklı türdeki araçların katıldığı, tüm galaksinin en hızlı aracının belirlendiği bir yarıştır. Filmde, yarışa katılmak için seçilen ve tüm yarışçılar arasında en iyi pilotlardan biri olan JP odak noktasıdır. JP, kendi tasarladığı aracı ile yarışa hazırlanır ve yarış öncesi diğer yarışçılarla tanışır.
Yarış, her türlü zorluğu içerir; dar sokaklar, çetin rakipler ve tehlikeli arazi koşulları. Yarışçılar, yarış esnasında birbirleriyle çatışır. Takım arkadaşlarına ihanet edenler ve hatta insanlık dışı taktikler kullananlar olabilir. JP, yarış esnasında birçok engelle karşılaşır ancak hayatta kalmak ve yarışı bitirmek için mücadele eder. Redline, aksiyon ve yarış sahneleriyle dolu bir anime filmidir. Filmin görsel tasarımı, araçların detaylı tasarımları ve renk paleti ile öne çıkar. Ayrıca, filmdeki müzikler de yarış sahnelerinin heyecanını arttırır ve izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar.
Redline, bir yarış filmi olarak başlasa da, hikayesi JP’nin kişisel yolculuğu ve kendi içinde keşfettiği şeyler hakkında daha derin bir anlatıma sahip olur. Bu nedenle, Redline, yalnızca yarış filmlerini sevenler için değil, aynı zamanda karakter gelişimi ve macera sevenler için de ilginç bir seçenektir.
Jujutsu Kaisen 0 (2021)
Jujutsu Kaisen 0, popüler manga ve anime serisi Jujutsu Kaisen’de yaşanan olayların geçmişini anlatır. Filmin ana karakteri, yarı insan yarı lanetli varlık olan Yuta Okkotsu’dur. Yuta, genç bir çocukken lanetli bir varlık tarafından küçüklük aşkı öldürülmüştür. Ancak aralarındaki sevgi, ölen küçük kızın bir lanete dönüşerek Yuta’nın hayatını derinden etkilemiştir. Jujutsu Kaisen 0, Jujutsu Kaisen serisinde yer alan birçok karakterin birinci sınıftaki hallerine de ışık tutar. Film, sürükleyici hikayesi, eşsiz animasyonu ve aksiyon sahnelerine sahiptir. Ayrıca, filmde Jujutsu Dünyası’nın kuralları ve büyü sistemleri hakkında daha fazla bilgi edinme şansı sunar ve serinin evrenini derinleştirir.
Sword Of The Stranger (2007)
Sword of the Stranger, Japon animasyonu tarihinin en iyi samuray anime filmlerinden biridir. Film, genç kılıç ustası Nanashi’nin, esrarengiz bir çocukla tanıştıktan sonra onunla birlikte yaşadığı maceraları anlatır. Nanashi, çocukla karşılaştığı anda onu koruma görevini kabul eder ancak bu görevi kabul etmesinin sebebi sadece para değildir. Nanashi, geçmişinde yaptığı hatalardan dolayı kendisini cezalandırır ve bu görevi üstlenerek kendini affetmek istemektedir.
Çocuk ise, Ming hanedanından kaçan bir prenstir. Nanashi, çocuğu korumak için samuray etiği doğrultusunda savaşmak zorunda kalır ve onunla birlikte bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk boyunca Nanashi’nin geçmişi ve çocuğun kimliği hakkında pek çok sır açığa çıkar. Sword of the Stranger, güzel çizimleri, sürükleyici hikayesi ve eşsiz müzikleriyle izleyicileri kendine hayran bırakır; samuray kültürü ve onun değerleri hakkında da birçok şey öğretir.
Demon Slayer -Kimetsu no Yaiba- The Movie: Mugen Train (2020)
“Demon Slayer (Kimetsu no Yaiba) The Movie: Mugen Train” 2020 yılında çıkan ve Demon Slayer (Kimetsu no Yaiba) adlı anime serisinin devamı niteliğindeki bir anime filmidir. Film, Japonya’da tüm zamanların en yüksek gişe hasılatı elde eden anime filmi olma özelliğini taşımaktadır. Filmin konusu, Demon Slayer serisinin ana karakteri Tanjiro Kamado ve arkadaşlarının, ebediyet treninde yirmiden fazla kişinin kaybolmasıyla bu trene binmelerini ve trende karşılaştıkları bir dizi olayı konu almaktadır. Bu kaybolmaların sebebi ise, treni yöneten ve insanların rüyalarına girerek onları öldüren bir iblisin varlığıdır. Tanjiro ve arkadaşları, iblisi durdurmak ve insanları kurtarmak için mücadele ederler.
“Demon Slayer (Kimetsu no Yaiba) The Movie: Mugen Train” aksiyon dolu bir animasyon filmidir. Filmde, iblis avcıları ve iblisler arasındaki mücadele, kılıç dövüşleri ve güçlü saldırılar yer almaktadır. Ayrıca filmde Tanjiro’nun ailesine dair bilgiler ediniriz. Görsel olarak film oldukça etkileyicidir. Canlı renkleri ve ayrıntılı karakter tasarımları ile dikkat çeker. Filmde yer alan müzikler de sahnelerin atmosferine uygun olarak seçilmiştir.
“Demon Slayer (Kimetsu no Yaiba) The Movie: Mugen Train” anime sevenler için hem aksiyon hem de duygusal yönleriyle harika bir seçenektir. Ayrıca, filmi izleyenler, Demon Slayer -Kimetsu no Yaiba- serisinin ana hikayesini daha iyi anlayabilirler.
Gintama: The Very Final (2021)
Gintama: The Very Final, 2021 yılında çıkan bir anime filmidir ve Gintama adlı anime serisinin son hikaye bölümüdür. Film, Japonya’da büyük bir hayran kitlesi tarafından beklenen ve merakla beklenen bir yapım olmuştur.
Hikaye, samuray dönemi Japonya’sına benzer bir alternatif dünyada geçer. Gintoki, özel bir arayıcıdır. Filmde, Shinsengumi adlı polis birimi, Shogunluk hükümetinin emrinde çalışmaktadır. Ancak, Shinsengumi lideri Kondo Isao, esrarengiz bir şekilde kaybolur ve polis birimi onu kurtarmak için seferber olur. Gintoki ve arkadaşları, Kondo’yu kurtarmak için tehlikeli bir görev üstlenirler ve birçok zorlukla karşılaşırlar. Hikaye, Gintoki ve arkadaşlarının maceralarını ve mücadelelerini anlatırken, aynı zamanda arkadaşlıklarını ve sadakatlerini de vurgular.
Gintama: The Very Final, aksiyon dolu bir anime filmidir ve Gintama serisinin mizahi yönlerini de yansıtır. Serinin son bölümlerinde yer alan Farewell Shinsengumi ve Rakuyou Decisive Battle Arc’larının birleşik hikayesini konu alır. Film, Gintoki Sakata ve arkadaşlarının, Shinsengumi adlı özel bir polis biriminin lideri Kondo Isao’yu kurtarmak için mücadelelerini anlatır. Kılıç dövüşleri, güçlü saldırılar ve çarpıcı görsel efektler yer almaktadır. Ayrıca, Gintama serisinin diğer bölümlerinde olduğu gibi, filmde de birçok mizahi unsurlar ve espri yer almaktadır.
Gintama: The Very Final, Gintama serisi hayranları için heyecan verici bir final sunarken, yeni izleyiciler için de keyifli bir deneyim sunmaktadır. Film, Gintama serisinin ana karakterlerinin arasındaki ilişkileri ve karakter gelişimleri üzerine odaklanırken, aynı zamanda samuray dönemi Japonya’sı ve gelenekleri hakkında da bilgi verir.
Fate/Stay Night Movie: Heaven’s Feel Trilogy (2017-20)
Fate/Stay Night Movie: Heaven’s Feel Trilogy, 2017-2020 yılları arasında yayınlanan bir anime film serisidir. Seri, Type-Moon’un popüler görsel romanı Fate/Stay Night’ın üçüncü ve son yolculuğu olan “Heaven’s Feel” yolculuğunu konu almaktadır. Seri, görsel romanın orijinal hikayesinden bazı değişiklikler yapar ve karakterlerin gelişimlerine daha fazla odaklanır. Shirou ve Saber arasındaki romantik ilişki, Fate/Stay Night serisinin diğer bölümlerine kıyasla daha fazla vurgulanır ve hikayenin merkezine yerleştirilir. Animasyon ile görsel efektler, Fate/Stay Night serisinin diğer bölümlerine kıyasla daha üst düzeyde sunulur ve izleyicilere muhteşem bir görsel şölen sunar.
Fate/Stay Night, bir savaşta 7 büyücü ve onların ölümcül ruhları olan “Servant” adlı güçlü savaşçılar arasındaki mücadeleyi anlatır. Hikaye, Shirou Emiya adlı bir lise öğrencisinin, bir büyücü ve Servant olan Saber’ı kontrol etmeye çalıştığı sıra dışı bir savaşa katılmasıyla başlar.
Heaven’s Feel yolculuğu, Shirou Emiya’nın kaderi hakkındaki gerçeği keşfetmesini, büyük bir tehditle karşı karşıya kalmasını ve sevdiği kişileri korumak için verdiği mücadeleyi anlatır. Seri, Fate/Stay Night serisinin diğer bölümlerine kıyasla daha karanlık bir tonu ve daha derin bir hikaye anlatımı sunar. Shirou ve Saber arasındaki romantik ilişki, Fate/Stay Night serisinin diğer bölümlerine kıyasla daha fazla vurgulanır ve hikayenin merkezine yerleştirilir.
Fate/Stay Night Movie: Heaven’s Feel Trilogy, Fate/Stay Night serisinin hayranları için eşsiz bir deneyim sunar ve Shirou Emiya’nın kararlılığı, cesareti ile sadakati gibi önemli temaları vurgulayarak unutulmaz bir hikaye anlatır. Seri, aksiyon dolu savaş sahneleri ve derin karakter gelişimleri ile Fate/Stay Night serisinin en iyi yapımlarından biri olarak kabul edilir.
Dragon Ball Super: Broly (2018)
Dragon Ball Super: Broly, 2018 yılında yayınlanan bir anime filmidir ve Dragon Ball serisinin devamı niteliğindedir. Film, Goku ve arkadaşlarının yeni bir düşmanla karşılaşması ve dünyalarının kaderinin belirlenmesini anlatır. Dragon Ball serisinin hayranları için heyecan dolu bir film deneyimi sunar. Film, aksiyon dolu savaş sahneleri, karakterler arasındaki ilişkiler ve muhteşem animasyonlarıyla dikkat çeker. Ayrıca, Broly’nin geçmişi ve karakterinin gelişimi gibi daha derin konulara da değinir.
Hikaye, uzayda yaşayan ve Güneş Sistemi’ne yönelen bir tehdit olan Saiyan ırkından gelen üç kişi arasında geçer. Bunlardan biri Broly adında güçlü bir savaşçıdır. Broly, Goku’nun uzun süredir unutulmuş bir düşmanıdır ve çok güçlü bir varlık olarak bilinir.
Film, Goku ve arkadaşlarının uzaydaki maceralarını konu alırken, aynı zamanda Broly’nin geçmişini de açıklar. Broly, Saiyan ırkındaki güçsüz bir bebek olarak doğdu ve babası tarafından çöp bir gezegene terk edildi. Ancak, gezegenin güçlü canavarlarıyla mücadele etmeyi öğrenerek zamanla güçlendi ve intikam alma fırsatı elde etti. Goku ve arkadaşları, Broly’nin gücünün farkına varacaklardır ve onu durdurmak için bir araya geleceklerdir. Bu sırada, Freeza adında bir başka kötü karakter de olaylara dahil olacak, kaos çıkartacaktır.
Sonuç olarak, Dragon Ball Super: Broly, Dragon Ball serisinin efsanevi hikayesine yeni bir soluk getirirken, seyircilere inanılmaz bir görsel şölen sunar. Goku ve arkadaşlarının macerasına yeni bir düşman ekleyerek, Dragon Ball evrenini daha da zenginleştirir ve hayranların beklentilerini fazlasıyla karşılar.
En İyi Gerilim Anime Filmleri
The Garden Of Sinners (2007-13)
“The Garden of Sinners” (Kara no Kyoukai) anime film serisi, ufotable stüdyosu tarafından üretilmiş ve Type-Moon’un aynı adlı roman serisinden uyarlanmıştır. Seri, 2007 ile 2013 yılları arasında yayınlanan yedi filmden oluşmaktadır.
Hikaye, Mikiya Kokutou ve Shiki Ryougi’nin etrafında dönmektedir. Mikiya, bir lisede okuyan sıradan bir öğrencidir ve Shiki Ryougi ise doğaüstü güçlere sahip bir kılıç ustasıdır. Shiki, bir araba kazasında ciddi yaralanmış ve olay sonrası çift kişiliği oluşmuştur. Normalde sessiz ve sakin olan Shiki, kılıç kullanmaya başladığında diğer kişiliği “Mystic Eyes of Death Perception” adı verilen özel bir güç ortaya çıkar.
Seri, paranormal olayların yaşandığı bir kasabada geçmektedir. Olayların çözümü için özel bir ajanlık firması olan Touko Aozaki ile birlikte çalışan Shiki ve Mikiya, olayların arkasındaki gizemi çözmeye çalışırlar. Seri boyunca, Shiki’nin özel güçleri ve Mikiya’nın arkadaşlığı sayesinde zorlu sınavlarla karşılaşırlar.
Kara no Kyoukai, karmaşık ve sürükleyici bir hikayesiyle, psikolojik gerilim, doğaüstü olaylar, aksiyon ve dram gibi birçok farklı türü içermektedir. Film serisi aynı zamanda mükemmel animasyon kalitesi ve atmosferik müzikleriyle de öne çıkmaktadır.
Perfect Blue (1997)
“Perfect Blue” (Mükemmel Mavi), yönetmenliğini Satoshi Kon’un üstlendiği bir psikolojik gerilim anime filmidir. 1997 yılında yayınlanmış olan film, bir J-pop grubu üyesi olan Mima Kirigoe’nin hayatını konu almaktadır. Mima, müzik kariyerinden oyunculuk kariyerine geçiş yapmak isteyen genç bir kadındır ancak yeni hayatına adapte olmak ve zorlukları aşmak için mücadele etmektedir. Yeni projesinde, eski imajından sıyrılmak ve yeteneklerini göstermek için cinsiyetçi ve şiddet içerikli bir sahneyi canlandırmak zorunda kalır. Bu sahne, hayatını tamamen değiştirecek bir dönüm noktası olacaktır.
Filmin ana teması, gerçeklik ve hayal dünyası arasındaki ince çizgi üzerine odaklanmaktadır. Mima, performansı ve gerçek hayatı arasında gidip gelirken, hayalleri ile gerçekliği arasındaki fark giderek azalmaya başlar. Mima’yı takip eden bir hayranının saplantısı, onun zihnindeki gerçeklik algısını daha da bulanıklaştırır.
Film, zekice yazılmış bir senaryo, derin karakterler, atmosferik müzikler ve sürpriz dolu bir kurgu ile izleyiciyi şaşırtmayı başarmaktadır. Ayrıca, gerçeküstü ve psikolojik açıdan rahatsız edici sahneleri ile de dikkat çekmektedir. “Perfect Blue”, bir anime filminden beklenmeyecek kadar gerçekçi ve karanlık bir hikaye sunar ve bu özellikleriyle anime ve psikolojik gerilim türlerinin hayranlarının beğenisini kazanmıştır.
Puella Magi Madoka Magica The Movie: Rebellion
“Puella Magi Madoka Magica The Movie: Rebellion” (Mahou Shoujo Madoka Magica: Hangyaku no Monogatari), Gen Urobuchi tarafından yazılan ve Shaft stüdyosu tarafından hazırlanan bir anime filmidir. Film, “Puella Magi Madoka Magica” serisinin devamı niteliğinde olup, ilk olarak 2013 yılında yayınlanmıştır.
Filmin hikayesi, Madoka Kaname ve arkadaşlarının, yeniden doğan dünyalarında geçmektedir. Madoka, dünyanın koruyucuları olan büyücü kızlarla birlikte yaşayan bir kızdır. Ancak, bu kez kızların hayatında bir şeyler değişmiştir. Karakterlerin geçmişleriyle ilgili sırlar gün yüzüne çıkmış ve karakterler arasında güven ilişkileri sarsılmıştır. Filmde, karakterlerin geçmişleri ve günümüzdeki hayatları arasındaki bağlantılar yavaş yavaş açığa çıkmaktadır.
Filmin en dikkat çeken özelliği, önceki serilerden farklı bir hikaye anlatımı ile karakterlerin derinliğini ve iç dünyalarını keşfetmesidir. Yönetmen Akiyuki Shinbo’nun yaratıcı yönetimi, özgün sahneler, animasyon ve renk paletleri ile filmin atmosferik yapısına katkı sağlamıştır.
“Rebellion”, hem önceki serilerin hayranlarını tatmin edecek, hem de yeni izleyicilere heyecan verici bir hikaye sunacak kadar yetenekli bir anime filmidir. Karakterlerin arasındaki derin ilişkiler, fantastik ve aksiyon dolu sahneler ile harmanlanarak, “Puella Magi Madoka Magica” evrenine hayran olanların izlemesi gereken bir yapım olmuştur.
En İyi Dram Anime Filmleri
Grave Of The Fireflies (1988)
“Grave of the Fireflies” (火垂るの墓, Hotaru no Haka) Isao Takahata tarafından yönetilen ve Studio Ghibli tarafından yapılan bir anime filmi olmakla birlikte savaşın insan hayatı üzerindeki yıkıcı etkilerini, masumiyetin kaybını ve insanın insana yaptığı acımasızlığı anlatan güçlü bir dramatik anime filmi olmaktadır. “Grave of the Fireflies”, 1945 yılında Japonya’nın Kobe kentindeki bir çocuk ve kız kardeşinin hayatta kalmak için verdiği mücadeleyi anlatmaktadır. Film, II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan bir gerçek hikayeden esinlenilerek yapılmıştır. Savaşın son döneminde, Amerikan hava saldırıları Japonya’nın birçok şehrinde yıkıma neden olmuştur. Film, bu süreçte ortada kalan iki kardeşin dramatik öyküsünü anlatır.
Ana karakterler Seita ve Setsuko, anne babalarını kaybettikten sonra, kıtlık ve savaşın ortasında hayatta kalmaya çalışırlar. Film boyunca, kardeşlerin açlık, hastalık ve yoksullukla mücadelesi, savaşın insanların hayatlarında yarattığı acımasızlığı ve çaresizliği yansıtır ve bu çaresizlik karşısında kardeşlerin arasındaki bağın gücüne de odaklanır.
Film, müthiş bir animasyon teknolojisi ve gerçekçi karakter tasarımları ile öne çıkar. Bu animasyon teknolojisi, karakterlerin yüz ifadeleri ve hareketlerindeki detaylarla birleşince, duygusal anların yoğunluğunu arttırır.
“Grave of the Fireflies”, savaşın insan hayatı üzerindeki yıkıcı etkilerini, masumiyetin kaybını ve insanın insana yaptığı acımasızlığı anlatan güçlü bir dramatik anime filmidir.
Josee, The Tiger And The Fish (2021)
“Josee, The Tiger And The Fish” (2021) anime filmi, aşk, keşif ve özgürlük gibi temaları işleyen duygusal bir dram filmidir. Film, bir üniversite öğrencisi olan Tsuneo ve onunla tanışan tekerlekli sandalyede yaşayan Josee’nin hikayesini anlatmaktadır.
Tsuneo, yaz tatilinde Dalış malzeme ve ekipmanlarının satıldığı bir dükkanda çalışırken şans eseri iş çıkışında tekerlekli sandalyenin hakimiyeti kaybetmiş ve yokuştan aşağıya doğru hızla gelen Josee’yi fark eder. Josee, Tsuneo sayesinde orada duvara çarpmaktan kurtulacaktır. Babaannesi, oraya geldiğinde Tsuneo’ya onu kurtardığı için teşekkür eder. Sonrasında, paraya ihtiyacı olup olmadığını sorar. Paraya ihtiyacı olan Tsuneo, Josee’ye bakması karşılığında ona maaş vereceğini söyleyen babaannesinin bu teklifini istemeyerekten de olsa paraya olan ihtiyacından kabul edecektir.
Josee, dünyayı keşfetmek ve özgürlüğü tatmak için Tsuneo ile birlikte maceralara atılır. Ancak Tsuneo, onu bekleyen gerçekleri keşfettiğinde, Josee’nin geçmişiyle ilgili çarpıcı bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. İki genç arasındaki bağ, her ikisini de değiştirecek bir şekilde güçlenir ve Josee, Tsuneo’ya duygusal bir yoldaşlık sağlar.
Film, Japon yazar Seiko Tanabe’nin 1984 yılında yazdığı “Josee, the Tiger and the Fish” adlı romanından uyarlanmıştır. Film, aşk ve özgürlük arayışı gibi evrensel temaları ele alarak izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkarmaktadır.
Rascal Does Not Dream Of A Dreaming Girl (2019)
“Rascal Does Not Dream of a Dreaming Girl” (2019) anime filmi, “Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai” adlı TV dizisinin devamı niteliğindedir ve romantizm, dram ve fantezi türlerinde yer alır. Film, çocukluk arkadaşı Sakuta Azusagawa’ya geri dönen Shoko Makinohara’nın hikayesini anlatmaktadır. Sakuta, üniversiteye başlamak üzereyken, hayatında pek çok şeyin değiştiğini fark eder. Ancak, Shoko adında bir kızın ortaya çıkmasıyla her şey daha da karışır. Shoko, Sakuta’nın ilk aşkı olan Shoko Makinohara ile aynı isme ve görünüme sahiptir. Ancak, Sakuta’nın hatırladığı Shoko, çocukken tanıştığı ve daha sonra kaybettiği biridir. Shoko’nun gizemli ortaya çıkışıyla birlikte, Sakuta eski aşkı Shoko Makinohara’yı da araştırmaya başlar. Ancak, bu araştırma onu bir dizi paranormal olayın ortasına sürükler ve hayatının en büyük mücadelesine hazırlanmak zorunda kalır.
Film, aşk ve kayıp gibi temaları işlerken, paralel evrenler ve zaman yolculuğu gibi fantezi öğelerini de içermektedir. İzleyiciyi, Shoko’nun gerçek kimliğini keşfetmek ve Sakuta’nın geçmişindeki acılarıyla yüzleşmek için heyecanlı bir yolculuğa çıkarmaktadır. “Rascal Does Not Dream of a Dreaming Girl”, “Rascal Does Not Dream of Bunny Girl Senpai” dizisine sadık kalarak, yeni bir hikaye anlatarak hayranlarına keyifli bir deneyim sunmaktadır.
Wolf Children (2012)
“Wolf Children” (Ookami Kodomo no Ame to Yuki) Mamoru Hosoda’nın yönetmenliğini yaptığı, Japonya’nın en ünlü animasyon stüdyolarından biri olan Studio Chizu tarafından üretilen bir drama animesidir.
Film, Hana adlı genç bir kadının kurt adam olan bir adamla tanışmasını ve onunla aşk yaşamasını konu alır. Çiftin ilişkisinden iki çocukları olur: Yuki ve Ame. Ancak babalarının ölümünden sonra Hana, iki çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalır. Zorlu bir sürecin ardından, çocuklarına bir baba gibi davranmak için elinden geleni yapar. Hana, çocuklarına kurt adam genlerini saklamalarını öğütler ve onları insanlarla uyumlu hale getirmek için çaba gösterir. Ancak çocuklar büyüdükçe, kimliklerinin farkına varırlar ve doğanın çağrısını hissetmeye başlarlar. Ame ve Yuki, doğanın kendilerini çağırmasına karşı çıksalar da, bir süre sonra kendi yolculuklarına çıkmak zorunda kalırlar.
Film, aile sevgisi, doğa sevgisi, kişisel kimlik ve kabul gibi konuları ele alır. Mamoru Hosoda’nın karakteristik animasyon tarzı ve güçlü hikaye anlatımı, Wolf Children’ı bir animasyon filmi olarak sıra dışı kılar.
A Silent Voice (2016)
“A Silent Voice” (Koe no Katachi), Yoshitoki Oima’nın aynı adlı mangasından uyarlanan bir dram animesidir. Film, işitme engelli bir kız olan Shoko Nishimiya’nın, okul arkadaşları tarafından sürekli olarak zorbalığa maruz kalmasını konu almaktadır. Shoya Ishida, okulun popüler öğrencilerinden biridir ve sınıflarına yeni katılan Shoko’ya karşı, onun işitme engeline ve kullanmak zorunda olduğu işitme cihazına alaycı ve saldırgan bir şekilde davranır. Diğer öğrencilerin de bu davranışlara katılmasıyla Shoko, okulda yalnız kalmıştır ve sonunda okuldan ayrılmak zorunda kalır. Altı yıl sonra, Shoya, Shoko’yu bulmak için bir çaba gösterir ve onunla barışmak istediğini söyler. Ancak Shoya, geçmişteki davranışlarının ağırlığıyla boğuşmaktadır ve kendini affettirmek için büyük bir mücadele vermek zorundadır.
Film, insanlar arasındaki iletişim ve anlayış eksikliği, zorbalık ve suçluluk gibi konuları ele alırken, aslında herkesin birbirini anlayabileceğini ve affedebileceğini vurgulamaktadır. Aynı zamanda film, karakterlerin iç dünyalarını derinlemesine işleyen ve her bir karakterin kendi kişisel yolculuğunu takip eden dokunaklı bir hikaye sunar.
“A Silent Voice”, Japonya’da büyük bir başarı elde etmiş ve uluslararası alanda da birçok ödül kazanmıştır. Karakter tasarımları, görsel efektler ve hikayesiyle animasyonun sınırlarını zorlayan bu film, anime severler ve dram severler için kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıttır.
The Disappearance Of Haruhi Suzumiya (2010)
“The Disappearance of Haruhi Suzumiya” anime filmi, “The Melancholy of Haruhi Suzumiya” serisinin devamı niteliğindedir ve aynı adlı roman serisinden uyarlanmıştır. Film, lise öğrencisi Haruhi Suzumiya’nın kayboluşunu konu almaktadır. Bir gün okula gelen Kyon, her zamankinden farklı bir durumla karşı karşıya kalır: Haruhi Suzumiya ortadan kaybolmuştur. Arkadaşları, onun kayboluşu hakkında hiçbir şey hatırlamamaktadır. Kyon, yavaş yavaş gerçeği anlamaya başlar ve Haruhi’nin yokluğunun, tüm dünyayı etkileyebilecek büyük bir olaya neden olabileceğini fark eder. Kyon, gerçeği ortaya çıkarmak ve Haruhi’yi geri getirmek için elinden geleni yaparken, eski arkadaşlarına da yeniden tanışır ve onlarla beraber Haruhi’yi aramaya başlar. Ancak her adımda, gerçeğin daha da karmaşık hale geldiğini keşfederler.
En İyi Fantastik Anime Filmleri
Princess Mononoke (1997)
Elflerin Ormanı’nda yaşayan Prenses Mononoke, insanlarla doğanın uyumunu korumak için mücadele eden bir kurt tanrısı tarafından büyütülmüştür. Ashitaka adındaki genç bir prens ise, bir yaban domuzu tarafından lanetlenir ve bu onun Elflerin Ormanı’na gitmesine neden olur. Orada, Prenses Mononoke ile tanışır ve doğanın yıkımını önlemek için insanlar ve tanrılar arasındaki savaşa dahil olur.
Görsel açıdan göz kamaştırıcı olan bu anime filminde, Miyazaki’nin klasik doğa teması ve teknolojinin doğaya zarar verdiği düşüncesi, güçlü bir şekilde vurgulanmaktadır. Ayrıca, filmin karakterleri arasındaki çekişme, çatışma ve aşk, hikayenin duygusal yönünü vurgulamaktadır. Prenses Mononoke, anime dünyasında bir başyapıt olarak kabul edilir ve geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Bu film, doğal dünyayı ve insanların doğaya olan etkilerini ele alan güçlü bir fantezi öyküsüdür.
Your Name (2016)
Your Name (Kimi no Na wa), 2016 yılında gösterime giren ve Japon anime sinemasının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen bir anime filmidir. Yönetmenliğini Makoto Shinkai’nin yaptığı filmin senaryosu da yine Shinkai tarafından kaleme alınmıştır. Filmin ana karakterleri Mitsuha ve Taki’dir. Mitsuha, küçük bir Japon kasabasında yaşayan, geleneksel bir ailenin kızıdır ve hayatından sıkılmıştır. Taki ise Tokyo’da yaşayan bir lise öğrencisidir. Bir gün Mitsuha ve Taki rüyalarında birbirlerinin bedeninde uyanırlar ve bu garip olayın ardından hayatları değişmeye başlar. İki karakter arasında gerçekleşen bu sıra dışı değişim, zamanla birbirlerine bağlanmalarına ve ortak bir amaca doğru yola çıkmalarına sebep olur. Film, bu iki karakterin yaşadığı bu olağanüstü deneyimi, aralarındaki bağı ve hayatlarının dönüm noktasını anlatır.
Your Name, sadece Japonya’da değil, dünya genelinde de büyük bir hayran kitlesine sahiptir. Görsel açıdan büyüleyici sahneleri, etkileyici müzikleri ve sıra dışı hikayesiyle, anime sinemasının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Made In Abyss: Dawn Of The Deep Soul (2020)
“Made in Abyss: Dawn of the Deep Soul”, 2020 yapımı bir anime filmidir ve Made in Abyss serisinin devamı niteliğindedir. Serinin ilk iki sezonu, anime izleyicilerinin beğenisini kazanmıştı ve bu film de aynı başarıyı yakalamıştır.
Film, Riko ve Reg’in Made in Abyss’un derinliklerindeki maceralarını anlatmaktadır. Riko ve Reg, arkadaşları Nanachi ile birlikte, daha önce hiç görmedikleri yaratıklar ve tehlikelerle dolu yeni bir bölgeye keşfe çıkarlar. Fakat bu keşifleri sırasında, Ark’ın en derin noktasında bekleyen ve insanlığın bilmediği karanlık sırların ortaya çıkmasıyla karşılaşırlar. Ürkütücü atmosferi, gizemli hikayesi ve etkileyici animasyonu ile izleyicilerin dikkatini çekiyor. Ayrıca karakterlerin kişilikleri ve aralarındaki bağlar da filme derinlik katıyor. Serinin hayranları, bu filmde Made in Abyss dünyasına daha da derinlemesine bir bakış sunan heyecan verici bir macera bulacaklar.
Kizumonogatari Trilogy (2016-17)
Kizumonogatari, NisiOisiN tarafından yazılan Monogatari light novel serisinin öncül üçlemesi olan bir anime film serisidir. İlk film “Tekketsu” (Demir Kan) 2016 yılında, ikinci film “Nekketsu” (Sıcak Kan) 2016 yılında ve son film “Reiketsu” (Soğuk Kan) 2017 yılında yayınlanmıştır.
Kizumonogatari, Monogatari serisinin ana karakteri olan Koyomi Araragi’nin, insanüstü güçlere sahip bir vampir olan Kiss-shot Acerola-orion Heart-under-blade ile tanışmasını ve hayatının değişimini anlatıyor. Araragi, Kiss-shot’un insanlardan kan toplamasına yardım eder ve sonunda kendisi de bir vampir olur. Bu süreçte, Araragi vampirliğe adapte olmaya çalışırken, Kiss-shot ile ilişkisini de keşfeder.
Kizumonogatari serisi, sıra dışı bir animasyon tarzı ve öykü anlatımıyla öne çıkıyor. Kırmızı tonların yoğun kullanımı, hızlı kesimler ve animasyonun güçlü kullanımı, seyirciyi hikayenin içine çekiyor ve karakterlerin duygusal yolculuklarına eşlik etmelerini sağlıyor. Aynı zamanda, serinin üç filminin de olay örgüsü, karakter gelişimi ve görsel tasarımı oldukça etkileyici ve izleyicileri derinden etkileyici bir deneyim sunuyor.
The Tale Of The Princess Kaguya
“The Tale of the Princess Kaguya” 2013 yılında yayınlanmış bir anime filmidir. Film, Japonya’nın eski bir halk öyküsü olan “Közle Ay Işığı”nın modern bir uyarlamasıdır. Bu film, Studio Ghibli stüdyosu tarafından yapılmıştır ve yönetmenliğini Isao Takahata üstlenmiştir. Film, Japonya’nın doğal güzelliklerini ve geleneksel sanatını yansıtan muhteşem bir animasyon sunar. Ayrıca, toplumun ve bireylerin beklentileriyle nasıl başa çıkılacağına ve özgürlük arayışına değinir. Bu sebeplerden ötürü, “The Tale of the Princess Kaguya” keyifli ve düşündürücü bir izlenim sunar.
Film, bambu ağaçlarından oluşan bir ormanda yaşayan yaşlı bir çiftçinin, bir bambu ağacından doğan küçük bir bebek keşfetmesiyle başlar. Bebek, hızlı bir şekilde büyümeye başlar ve çiftçi onu kızlarından biri olarak büyütür. Bebek, güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeker ve birçok hayranı olur. Kız, bir prens tarafından keşfedilir ve kraliyet ailesinin yanına götürülür. Ancak, kız, saray hayatına uyum sağlamakta zorlanır ve doğanın ve ailesinin yanında olmak istediğini keşfeder.
Maquia: When The Promised Flower Blooms (2018)
“Maquia: When the Promised Flower Blooms” (2018) anime filmi, Mari Okada tarafından yönetilen ve P.A. Works tarafından yapılan bir dram/fantezi yapımıdır. Film, ölümsüzlüğe sahip olan Maquia adlı bir genç kızın hikayesini anlatmaktadır. Maquia, ölümsüz bir ırk olan Iorph’ların arasında yaşayan genç bir kızdır. Iorph’lar, özel güçleri sayesinde ölümsüz olmalarına rağmen, sürekli olarak göç halindedirler ve ömürleri boyunca birçok insan topluluğuna yardım etmişlerdir. Ancak bir gün, Iorph topluluğuna yapılan bir baskın sonucu Maquia, yalnız kalır ve bir insan bebeği bulur. Bebeği yanına alarak ona “Ariel” adını verir ve onu büyütmeye başlar.
Film, Ariel’in büyüme süreciyle birlikte Maquia’nın hem anne hem de kız rolünü üstlendiği güçlü bir bağı anlatmaktadır. Ancak Maquia, Ariel’in ömrünün kendi ölümsüzlüğüyle karşılaştırıldığında oldukça kısa olduğunu fark eder. Bu durum, Maquia’nın Ariel’e olan bağımlılığını sorgulamasına sebep olur ve onu hayatta kalmaya, büyümeye ve kaybetmeye dair zorlu bir yolculuğa çıkarır.
“Maquia: When the Promised Flower Blooms”, duygu dolu bir hikayesi ve etkileyici animasyonu ile dikkat çeken bir anime filmidir. Film, aşk, aile ve bağlılık gibi temaları ele alarak seyirciyi derinden etkilemektedir.
En İyi İsekai Anime Filmleri
Spirited Away (2001)
Spirited Away, yönetmenliğini ünlü anime yönetmeni Hayao Miyazaki’nin yaptığı bir anime filmidir. Film, 10 yaşındaki Chihiro’nun ebeveynleri ile birlikte yeni bir eve taşınırken, yolda gittikleri gizemli bir yere gelmeleriyle başlar. Yolculuklarını sürdürürken, ailesi Chihiro’nun anne ve babası olarak dönüşen yaratıklar tarafından yutulur. Chihiro, kendini “ruhlar bölgesi”nde bulur ve korkunç bir varlık olan Yubaba tarafından yönetilen bir hamamda çalışmak zorunda kalır. Spirited Away, hem fantastik hem de gerçekçi unsurlar içeren bir anime filmidir. Film, büyüleyici animasyonları, güçlü karakterleri ve zengin hikayesi ile izleyicilerin beğenisini kazanmıştır. Ayrıca, film birçok ödül kazanmış ve dünya genelinde büyük bir hayran kitlesi edinmiştir.
Chihiro, hamamda çalışırken bir yandan ailesini kurtarmak için planlar yaparken, diğer yandan da hamamdaki ruhlar ve yaratıklarla etkileşimde bulunarak dünyaları arasındaki gizli bağlantıları keşfeder. Bu keşifler, Chihiro’nun kendi kendine güvenini kazanmasını ve korkularını yenmesini sağlar.
KonoSuba: God’s Blessing On This Wonderful World!: Legend Of Crimson (2019)
KonoSuba, popüler bir isekai komedi anime serisidir. Serinin üçüncü sezonunun henüz çıkmamasına rağmen, 2019’da bir film yayınlandı. KonoSuba: God’s Blessing on This Wonderful World!: Legend of Crimson, serinin ana karakterleri Kazuma, Aqua, Megumin ve Darkness’ın maceralarına devam ediyor.
Film, yine bir istek üzerine diğer dünyaya geçiş hikayelerinden ilham alıyor. Kötü ruhlar tarafından ele geçirilen ve yok edilen bir kasabanın hikayesi etrafında dönüyor. Kazuma ve arkadaşları bu kasabayı kurtarmak için harekete geçerler ve bu sırada yepyeni bir düşmanla karşılaşırlar. Serinin önceki bölümlerine sadık kalırken, daha da yüksek bir komedi seviyesi, bol miktarda aksiyon ve karakter gelişimi sunuyor. KonoSuba hayranları için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.
Saga Of Tanya the Evil: The Movie
“Saga of Tanya the Evil: The Movie” 2019 yılında yayınlanmış bir anime filmidir. Film, aynı isimli light novel serisinin devamı niteliğindedir.
Film, Tanya adlı bir askeri liderin maceralarını anlatmaktadır. Tanya, I. Dünya Savaşı’ndan esinlenen bir alternatif evrende, savaşın ortasında yer alır. Tanrıya karşı çıktığı için cezalandırılmış ve yeniden doğduğu dünyada bir çocuk bedeninde yaşamak zorunda kalmıştır. Ancak yine de yetenekleri sayesinde hızla yükselir ve orduda yükselen bir yıldız haline gelir.
Filmde Tanya, imkansız görünen görevleri yerine getirirken ve düşmanlarını alt etmeye çalışırken zorlu kararlar almak zorunda kalır. Ancak her şey yolunda gitmez ve bazı beklenmedik olaylar onu beklemektedir.
“Saga of Tanya the Evil: The Movie”, hem animasyon kalitesi hem de karakterlerin gelişimi açısından övgü toplamıştır. Savaş sahneleri oldukça etkileyici olarak tasarlanmıştır ve film, serinin hayranları için heyecan verici bir deneyim sunmaktadır.
En İyi Romantik Anime Filmleri
I Want To Eat Your Pancreas (2018)
“I Want To Eat Your Pancreas” (Kimi no Suizou wo Tabetai) 2018 yılında yayınlanan bir anime filmidir. Film, bir lise öğrencisi olan Sakura Yamauchi’nin pankreas kanseri teşhisi konduktan sonra hayatı boyunca neler yaşadığını ve arkadaşı Haruki Shiga’nın anılarını anlatır. Shiga, Yamauchi’nin ölümcül hastalığı hakkında bilgi sahibi olan tek kişidir ve iki arkadaş arasında özel bir bağ oluşur.
Film, Shiga’nın anılarına dayanan bir hikaye ile başlar ve Yamauchi ile olan tanışmasını ve ilişkisini anlatır. İkisi arasında zamanla özel bir bağ oluşur ve Yamauchi’nin hastalığı ilerledikçe, Shiga ona destek olur ve birlikte son zamanlarını geçirirler. Ancak bu süreçte, Yamauchi’nin hastalığı nedeniyle Shiga’nın da kendi hayatını gözden geçirmesi gerekecektir.
Film, güçlü bir duygusal etkiye sahiptir ve izleyicilere arkadaşlık, aşk, kayıp ve yaşamın anlamı hakkında düşündürücü mesajlar verir.
Doukyusei -Classmates- (2016)
“Doukyuusei -Classmates-” (2016) anime filmi, Asumiko Nakamura’nın aynı adlı mangasından uyarlanmıştır. Hikaye, iki lise öğrencisi Rihito Sajou ve Hikaru Kusakabe’nin romantik bir ilişki geliştirmesini konu alır. Rihito, zeki bir öğrenci ve müzik okulunun önde gelen öğrencilerinden biridir. Ancak duygusal anlamda mesafeli olması nedeniyle arkadaşlarıyla arası pek iyi değildir. Hikaru ise liseye devam eden bir rock müzikçisidir ve Rihito’nun sınıfındadır. Bir gün, Rihito’nun matematik öğretmeni ona Hikaru’nun yardım etmesi için teklifte bulunur ve ikisi de bu sayede yakınlaşmaya başlar.
İkilinin arasında bir bağ oluşur ve zamanla romantik bir ilişkiye dönüşür. Ancak Rihito’nun cinsel kimliği konusundaki endişeleri, ilişkilerini sarsmaya başlar. Bu arada, Hikaru’nun başka sorunları da vardır ve ikili, hem birbirlerine hem de kendi içlerindeki sorunlara karşı mücadele etmek zorunda kalırlar.
“Doukyuusei -Classmates-“, sade ve derinlemesine bir aşk hikayesi anlatırken aynı zamanda karakterlerin iç dünyasına da odaklanır. Rihito ve Hikaru’nun ilişkisi, önyargıları yıkmak, kendini kabul etmek ve gerçek aşkı bulmakla ilgili birçok mesaj içerir.
En İyi Yaşamdan Kesitler Anime Filmleri
My Neighbor Totoro (1988)
Hayao Miyazaki tarafından yönetilen ve Studio Ghibli tarafından yapılan My Neighbor Totoro, Japonya’nın kırsalında yaşayan iki kız kardeşin fantastik maceralarını anlatan bir anime filmidir. Film, 1950’lerin Japonya’sında geçmektedir. Ana karakterler olan Satsuki ve Mei, annelerinin hastalığı nedeniyle taşındıkları yeni evde hayatlarını sürdürürken, ormanda yaşayan fantastik varlıklarla karşılaşırlar. Bunların en belirgin örneği ise, yakın zamanda çıktığı gibi Totoro adında büyük, tüylü bir yaratıktır. Totoro, kız kardeşlerin arkadaşı ve yol göstericisi olarak hizmet eder.
Filmin ana teması, aile, hayal gücü, doğa ve büyüdükçe kaybolan çocukluk gibi konulara odaklanır. Miyazaki’nin olağanüstü görsel tasarımı, çocukluğun masumiyetini yansıtan güzel bir hikaye ile birleşerek, unutulmaz bir anime klasiği yaratmıştır.
Violet Evergarden: The Movie (2020)
Violet Evergarden: The Movie, aynı adı taşıyan anime dizisinin devamı niteliğinde bir film olarak 2020 yılında yayınlandı. Film, hayatını savaşta kaybettiği askeri bir komutanın yanında geçiren bir hizmetçi olan Violet’in hikayesini takip ediyor. Diziye göre birkaç yıl sonrasında, Violet’in kendi duygusal yolculuğunu ve kendi kimliğini bulma sürecini anlatan bu film, Violet’in geçmişiyle yüzleştiği ve hizmetkarlığının ona getirdiği zorluklarla mücadele ettiği daha kişisel bir hikaye sunuyor. Film, Violet’in bir müşterinin ölümünden sonra onun kızını bulmak için verdiği yolda karşılaştığı zorlukları konu alıyor.
Violet Evergarden: The Movie, sadece çarpıcı animasyonları ve etkileyici müzikleriyle değil, aynı zamanda duygusal derinliği ve güçlü karakter gelişimini yansıtan güçlü hikayesiyle de övgü topladı.
Mushi-Shi: Bell Droplets (2015)
“Mushi-Shi: Bell Droplets”, popüler anime serisi “Mushi-Shi”nin devam filmidir ve 2015 yılında gösterime girmiştir. Film, müzisyen Ginko’nun, doğanın gizemli yaratıkları olan Mushi’lerle dolu dünyayı keşfettiği fantastik bir macerayı anlatmaktadır. Film, Mushi-Shi hayranları için benzersiz bir deneyim sunarken, Mushi’ler ve doğanın güzellikleri hakkında düşündürücü bir hikaye sunuyor.
Filmde Ginko, Mushi’lerle olan bağı güçlenir Bu keşif yolculuğunda, Ginko, zorlu kararlarla karşı karşıya kalırken, Mushi’lerin insanlar üzerindeki etkisini ve insanların doğaya olan etkisini anlamaya çalışır.
Laid-Back Camp: The Movie
Laid-Back Camp: The Movie, 2018 yapımı bir anime filmidir ve Afro tarafından yönetilmiştir. Anime, aynı isimli manga serisinden uyarlanmıştır ve bu serinin devamı niteliğindedir. Film, izleyicilere Japonya’nın doğal güzelliklerinin tadını çıkarmalarını sağlar. Ayrıca, Rin ve arkadaşlarının samimi ve eğlenceli ilişkilerini de izleyicilere yansıtır.
Hikaye, Shima Rin adındaki bir lise öğrencisinin kamp yapmaya olan ilgisini ve arkadaşlarıyla birlikte geçirdiği maceralarını anlatır. Rin, kamp yaparken doğanın güzellikleriyle etkilenir ve bu deneyimi arkadaşlarına da yaşatmak ister. Film, Rin ve arkadaşlarının bir grup olarak kamp yaparken karşılaştıkları zorlukları, keşifleri ve eğlenceli anıları konu alır.
En İyi Bilim Kurgu Anime Filmleri
Rebuild Of Evangelion (2007-21)
“Rebuild of Evangelion” (Evangelion Shin Gekijōban) 2007 yılında başlayan ve 2021 yılında sonlanan bir anime serisidir. Bu serinin orijinali, Neon Genesis Evangelion, 1995 yılında yayınlanmıştır. “Rebuild of Evangelion” serisi, orijinal serinin bir yeniden yapımıdır, ancak hikaye özellikle son filmlerde değişiklikler içerir.
Serinin genel hikayesi, insanlık tarihinde yaşanan büyük bir felaket sonrasında gerçekleşir. İnsanlar, devasa canavarlar olan “melekler” tarafından saldırıya uğrarlar. Bu saldırıların ardından, insanlık, melekleri yok etmek için özel olarak tasarlanmış savaş makineleri olan “Eva”ları yaratır. Ancak, Eva sürücüleri, savaş makinesini kontrol etmek için insanların duygusal bağlarına bağlıdır.
Orijinal serinin sonu, fanlar arasında büyük bir tartışma yaratmıştı ve Rebuild serisi bu tartışmaları ele alarak farklı bir yol izledi. Serinin son filmleri, özellikle “Evangelion: 3.0+1.0 Thrice Upon a Time” filminde, hikayede büyük sürprizler yer alır. Bunlar arasında karakterlerin gelişimi, Eva teknolojisi, dünya yapısı ve hatta zaman çizelgesi yer alır.
“Rebuild of Evangelion” serisi, aksiyon, dram ve bilim kurgu türlerinde yoğun bir hikaye sunar. Serinin görsel efektleri, animasyon kalitesi ve müzikleri de oldukça etkileyicidir. Ayrıca, karakterlerin gelişimi ve insan psikolojisi de serinin en dikkat çekici özellikleri arasındadır.
The Girl Who Leapt Through Time (2006)
“The Girl Who Leapt Through Time” (Zamanın Üzerinden Atlamak) 2006 yapımı bir anime filmidir. Filmin yönetmenliğini Mamoru Hosoda üstlenmiştir.
Filmin merkezinde, genç bir kız olan Makoto Konno vardır. Makoto’nun zaman içinde geriye ya da ileriye doğru atlama yeteneği vardır ve bu gücü sıklıkla yanlışlıkla kullanmaktadır. Bu durum, kendisi ve arkadaşları için son derece ilginç ve komik bir hale gelirken, sonradan kötü sonuçlar doğurabilir. Makoto, zamanı değiştirdikten sonra, birçok küçük değişiklikle karşılaşır. Bu değişikliklerin sonucu olarak hayatı ve arkadaşlarının hayatı da farklı yönde değişir. Bu durum, Makoto’nun hayatındaki önemli kararlar almasını sağlayacaktır.
Film, karakterlerin duygusal gelişimini de ele almaktadır. Makoto, zaman yolculuğu yeteneğini kullanarak hayatındaki sorunları çözmeye çalışırken, arkadaşları Chiaki ve Kousuke ile de yakın bir ilişki kurar. Filmin teması, değişimin doğası ve onunla başa çıkma yolları üzerine odaklanır.
Güzel animasyonları, dokunaklı hikayesi ve karakter gelişimi ile “The Girl Who Leapt Through Time”, anime severler için vazgeçilmez bir yapımdır.
Steins;Gate: The Movie − Load Region Of Déjà Vu (2013)
Steins;Gate: The Movie − Load Region Of Déjà Vu (2013), popüler bir anime serisi olan Steins;Gate’in bir devamı niteliğindedir. Bu film, 2011 yılında yayınlanan orijinal Steins;Gate serisinden sonra, Steins;Gate 0 serisinin de duyurulmadan önce çıkmıştır.
Filmin hikayesi, Steins;Gate serisinin son bölümünde yaşanan olayların üzerine kurulmuştur. Okabe Rintarou ve arkadaşları, zaman makinesi kullanarak farklı zaman çizgilerine giriş yapmış ve sonunda dünya çapında bir felaketin yaşanmasını önlemişlerdir. Ancak Okabe, bu olaylar sonrası geçmişte yaşanan bir şeyi hatırlayamamaktadır.
Load Region of Déjà Vu, bu hatırlayamama durumunu ele almaktadır. Okabe, geçmişte yaşanan olayları ve arkadaşlarını hatırlamak için uğraşmaktadır. Bunun yanı sıra, yeni bir tehdit de belirir ve Okabe ve arkadaşları, dünya çapında bir salgının yayılmasını önlemek için bir kez daha zaman makinesi kullanarak geçmişe giderler.
Görsel açıdan da, Load Region of Déjà Vu, orijinal Steins;Gate serisi kadar kaliteli bir animasyona sahiptir. Film, serinin orijinal karakter tasarımcısı huke tarafından hazırlanmış ve müzikleri de seride olduğu gibi Kanako Ito tarafından bestelenmiştir. Sonuç olarak, Steins;Gate: The Movie − Load Region Of Déjà Vu, orijinal serinin hayranları için mutlaka izlenmesi gereken bir yapımdır. Serinin temel unsurlarını koruyan film, karakterlerin duygusal gelişimine daha fazla odaklanarak seyirciye unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Akira (1988)
Akira (1988), anime tarihinin en önemli yapıtlarından biridir ve günümüze kadar büyük bir etki bırakmıştır.
Filmin hikayesi, distopik bir gelecekte geçmektedir. Tokyo, 1988 yılında büyük bir felaket sonrası yıkılmıştır ve 2019 yılında yeniden inşa edilmektedir. Bu arada, hükümet tarafından gizli bir proje yürütülmektedir. Bu projede, telekinetik güçlere sahip çocuklar kullanılarak insanüstü bir varlık yaratılmaya çalışılmaktadır.
Hikaye, ana karakter Kaneda ve arkadaşı Tetsuo üzerinden ilerlemektedir. Kaneda, bir motosiklet çetesi lideridir ve Tetsuo da bu çetenin bir üyesidir. Tetsuo, bir kaza sonrası telekinetik güçler kazanır ve bu güçleri kontrol edemediği için tehlikeli hale gelir. Hükümet de onu proje için kullanmayı planlar.
Akira, bir bilim kurgu ve aksiyon filmi olarak tanımlanabilir. Film, Japon anime sinemasının en önemli özelliklerinden biri olan görsel estetiği büyük ölçüde yansıtmaktadır. Karakter tasarımları, arka planlar ve animasyon kalitesi oldukça etkileyicidir. Ayrıca, filmde kullanılan müzikler de oldukça başarılıdır ve hikayenin atmosferine katkıda bulunur.
Akira, aynı zamanda toplumsal ve politik eleştiriler de içermektedir. Filmde, Japonya’nın 1980’lerdeki ekonomik büyümesi sonrası ortaya çıkan sosyal ve politik sorunlar da ele alınmaktadır. Sonuç olarak, Akira, Japon anime sinemasının en önemli yapıtlarından biridir. Film, görsel estetiği, müzikleri ve hikayesiyle büyük bir etki yaratmıştır. Ayrıca, toplumsal ve politik eleştirileri de içermesi, filmi daha da önemli hale getirmektedir.
Ghost In The Shell (1995)
Ghost in the Shell (1995), Japon anime sinemasının en önemli ve etkileyici yapıtlarından biridir. Film, birçok felsefi, bilimsel ve teknolojik konuyu ele alır ve izleyicilere derin bir düşünme deneyimi sunar.
Hikaye, distopik bir gelecekte geçmektedir. İnsanlar, bedenlerinin bir kısmını veya tamamını, robotik protezlerle değiştirmektedirler. İnsan zihni de artık dijital bir varlık haline gelmiştir ve birçok insan, yapay zeka entegrasyonu yoluyla daha da geliştirilmiştir.
Filmin ana karakteri, Major Motoko Kusanagi, bir insan beyninin tamamen bir makineye yüklendiği ilk kişidir. Kendisi de bir cyborg olan Major, hükümet tarafından özel bir bölümde çalışmaktadır ve siber suçlarla mücadele etmektedir. Bir yandan da kendi kimliği ve insanlığı hakkında sorgulamalar yapmaktadır.
Ghost in the Shell, aksiyon, felsefe, bilim kurgu ve gizem türlerini harmanlayan bir film olarak tanımlanabilir. Film, görsel estetiği, detaylı dünya yapısı ve teknolojik yenilikleriyle de dikkat çeker. Ayrıca, filmde kullanılan müzikler de hikayenin atmosferine katkıda bulunur.
Filmin temel felsefi sorusu, insanın ne olduğu ve insan zihninin hangi noktada bir makineye dönüşebileceğidir. Filmde, insan zihni ile yapay zeka arasındaki ayrımı bulanıklaştıran birçok sahne vardır. Ayrıca, insanın kimliği ve varoluşu hakkındaki sorgulamalar da önemli bir yer tutar.