Dünyanın birçok yerinde, Japonya dâhil, okula dönüş zamanı geldi. Zor bir dönemi atlatmama her zaman yardımcı olan tek şey vardı: anime izlemek. Zorlu bir okul gününün ardından yurda dönüp izlenecek listemdeki okul animesi art arda izlemekten daha iyisi yoktu. Okul herkes için eğlenceli olmasa da okul türü ve temaları, dünya genelinde milyonlarca hayran tarafından sevilen bir alan. Kaguya-sama Love is War, Your Lie in April ve Assassination Classroom gibi yapımlar tüm zamanların en popüler animeleri arasında yer alıyor ve hepsi de okulda geçiyor.
Türün bu kadar popüler olmasına rağmen birçok okul animesi göz ardı ediliyor; oysa hâlâ zaman ayırmaya değer çok fazla seri var. Ben de MyAnimeList’i tarayıp, 100.000’den az kişinin listesinde yer alan ve ders aralarında izlemeye değecek beş anime seçtim. Her biri 13 bölüm ya da daha kısa, bu yüzden yoğun bir programınız olsa bile fazla zaman harcamanıza gerek kalmayacak.
Houkago Saikoro Club
Tamam, teknik olarak bu anime okul sonrasına odaklanıyor ama Japonya’da kulüpler neredeyse dersler kadar önemli! Houkago Saikoro Club, utangaç bir lise öğrencisi olan Miki’nin, Saikoro Kulübü (ya da Zar Kulübü) aracılığıyla masaüstü oyunlarının keyfini keşfetmesini anlatıyor. Serinin en havalı yanı ise, sık sık Catan gibi gerçek hayatta var olan kutu oyunlarını görebilmeniz. Anime, sevimli kızları okul yaşamı türüyle harmanlıyor ve buna masaüstü oyunları temasını ekleyerek moe tarzı slice-of-life yapımların arasından sıyrılıyor.
Houkago Saikoro Club sadece 12 bölümden oluşuyor, bu yüzden uzun soluklu bir şey izlemeye vakti olmayanlar için mükemmel. Masaüstü oyunlarına neredeyse hiç ilgim olmamasına rağmen, bu seri bende merak uyandırmayı başardı. Eğer siz bir masaüstü oyunları tutkunuysanız, Houkago Saikoro Club kesinlikle kaçırılmamalı.
Jijou wo Shiranai Tenkousei ga Guigui Kuru.
Bu anime, Teasing Master Takagi-san kadar tatlı bir şey arayanlar için. Hikâye, sınıf arkadaşlarına soğuk ve ürkütücü bir hava hissettiren Akane Nishimura’yı konu alıyor. Bu yüzden ona “Azrail” lakabı takılıyor. Ancak Taiyo Takada, Akane’ye ilgi gösteriyor ve parlak, iyimser bakış açısıyla onunla arkadaş oluyor.
Bu iki beklenmedik arkadaş, ilkokulu birlikte göğüslüyor. Okul sonrası izleyip rahatlamak için mükemmel bir hikâye: hem eğlenceli hem de sizi aniden karanlık olaylarla şaşırtmıyor. Taiyo, aşırı derecede iyimser ve biraz da saf kişiliği sayesinde okul animelerinde karşılaştığım en ilginç karakterlerden biri; bu da bolca beklenmedik an yaratıyor. Jijou wo Shiranai Tenkousei ga Guigui Kuru. sadece 12 bölümden oluşuyor, bu yüzden listenize mutlaka ekleyin!
Gokusen
Gokusen, bu listenin “kara koyunu”, ama bunun da iyi nedenleri var. Aynı zamanda listedeki en yetişkinlere yönelik anime, yani çocuklara uygun olmadığını akılda tutmak gerek! Gokusen, Kumiko Yamaguchi’nin lise öğretmeni olarak yeni işine başlamasıyla başlıyor. Ancak kısa sürede okulun hayatta ilerleme konusunda hiçbir hayali ya da isteği olmayan serserilerle dolu olduğunu fark ediyor. Başka bir öğretmen ilk günden istifa edebilirdi ama Kumiko bir yakuza ailesinden geliyor, bu yüzden asi öğrencilerine karşı nasıl ayakta duracağını çok iyi biliyor.
Kumiko öğrencilerine bolca sert sevgi gösterse de zamanla onlara gerçekten değer verdiğini ve gelecekleri için en iyisini istediğini görüyorsunuz. 13 bölümlük bu 2004 yapımı animeye mutlaka şans vermelisiniz; ayrıca Japonya’da çok popüler bir canlı çekim dizisi de mevcut. Gokusen, erken 2000’lerin bir klasiği ve kesinlikle bir gecede art arda izleyip bitireceğiniz türden—benim yaptığım gibi.
Taishou Yakyuu Musume.
Taishou Yakyuu Musume., bizi Japonya’nın Taisho dönemine, 1920’lere götürüyor. O zamanlar kadınların günümüzdeki kadar hakka sahip olmadıkları bir dönemdi. Buna beyzbol gibi etkinlikler de dâhildi—kadınların oynaması yasak değildi ama oldukça nadir görülüyor ve çoğunlukla “kadına yakışmaz” olarak değerlendiriliyordu. Akiko ve Koume ise, kadınların sadece ev hanımı olmaları gerektiği söylendikten sonra okulda bir beyzbol kulübü kurmaya kararlı iki arkadaş.
2009 yapımı bu 12 bölümlük animeyi yatmadan önce izlenecekler listenize almanızı öneririm; oldukça rahatlatıcı ve kolay takip edilebilen bir yapım. Açıkçası hikâyesi ve karakterleriyle ilgili çok fazla şey hatırlamıyorum ama 1920’ler atmosferini ve 100 yıl önce bir Japon okulunda hayatın nasıl olduğuna dair bir bakış sunmasını keyifle izlemiştim. Taishou Yakyuu Musume., düşündüğünüz kadar beyzbol odaklı bir anime değil; ben bunu spor animesinden ziyade bir okul animesi olarak görüyorum.
Kitaku-bu Katsudou Kiroku
Üniversitedeyken Kitaku-bu Katsudou Kiroku’ı izlemiştim; şaşırtıcı biçimde animelere en çok vakit ayırabildiğim dönemdi. 2013’te TürkAnime’de bulabildiğim her şeyi izliyordum, bu seriyi de art arda izlemiştim ama açıkçası neredeyse hiçbir detayını hatırlamıyorum. Ancak 2018’de Japonya’ya taşındığımda, bu animenin asıl anlamını fark ettim.
“Kitaku-bu” kelimesi kelimesine “Eve Gitme Kulübü” demek; yani okuldan sonra kulüplere katılmayıp doğrudan eve giden öğrencileri tanımlamak için kullanılan gerçek bir ifade. Üniversitedeyken bu animeyi izlediğimde, kulübün adını sadece bir şaka sanmıştım. Bir bakıma öyle de, ama Japonya’da gerçekten “eve gidip kulübe katılmayanlar” için kullanılan bir tabir ve sık sık duymamdan anladığım kadarıyla oldukça yaygın!
Animeden hatırladığım kadarıyla olay bundan ibaretti: belirli bir kulübe katılmak istemeyen bir grup kızın, eve gitmek yerine… aslında hiçbir şey yapmadan ufak tefek saçmalıklarla vakit geçirdikleri bir kulüp kurmaları. Burada küçük bir karşıtlık var: Japonya’da kitaku-bu aslında gerçekten “eve gitmek” anlamına geliyor; ama bu animede kızlar bir kulüp kuruyor. Son yedi yılı Japonya’da geçirdikten sonra, bu serideki şakaları ve ince ayrıntıları çok daha iyi anlayabileceğimi düşündüğüm için tekrar izleyebilirim. Yine, bu anime de sadece 12 bölümden oluşuyor; mutlaka bir şans verin!
