Eğer bunu okuyorsan, muhtemelen kendini bir otaku olarak görüyorsundur. Bu Japonca terim, başlangıçta hobisine o kadar takıntılı hale gelen insanları tanımlamak için kullanılıyordu ki bu durum onların hayatında sorunlara yol açıyordu. Ancak Türkiye’de, genellikle anime, video oyunları ve ilgili diğer medya türlerinin hayranlarını tanımlamak için kullanılıyor. Birçok meta anime, otaku karakterlere odaklanır.
Bazı yapımlar, otaku karakterlerin tutkularını eğlenceli ve doğru bir şekilde işler. Wotakoi: Love is Hard for Otaku’da aşk zor olabilir ama karakterlerin nerd kültürüne olan ilgileri onları birbirine bağlayan güçlü bir unsur haline gelir. Diğer yandan, bazı yapımlarda bu durum daha karanlık bir şekilde ele alınır — Welcome to the NHK, otaku kültürünün karakterlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serer. Bazen de anime ve manga yapım süreçleri hakkında bilgi edinme fırsatı bulursunuz; tıpkı anime endüstrisinde çalışan otaku kızları anlatan Shirobako’da olduğu gibi.
Peki, hangi anime seni otaku olmakla mutlu ediyor?
Shirobako
Lise öğrencileri Aoi Miyamori, Ema Yasuhara, Midori Imai, Shizuka Sakaki ve Misa Todo, animeye büyük bir tutkuyla bağlı beş yakın arkadaştır. Bu tutkularını bir adım öteye taşıyarak bağımsız bir anime filmi yaparlar. Yıllar sonra, yetişkin olduklarında, her biri anime endüstrisinde kendine bir yer edinmeye çalışır. Seri, onların yapımcı, seslendirme sanatçısı, animatör ve benzeri farklı alanlardaki kariyer yolculuklarını takip eder.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu anime, otakuların tutkuyla sevdiği animelerin arkasındaki gerçek üretim sürecine odaklanır. Anime, burada gerçek bir profesyonel sektör olarak ele alınır. Çalışanlar animeyi sevmektedir, ancak aynı zamanda ciddi bir iş de yapmaktadırlar. Shirobako’yu bu kadar özel kılan şey ise yapımcılarının anime endüstrisine yakından hakim olması — çünkü kendileri zaten bu sektörün bir parçasıdır!
Sasaki to Miyano
Miyano, Sasaki ile ilk tanıştığında ondan pek hoşlanmaz, hatta ona güvenmez. Ayrıca Sasaki’nin neden onunla arkadaş olmak istediğini de anlamaz. Ancak Sasaki, Miyano’nun BL (Boys’ Love) türüne fazlasıyla ilgi duyduğunu öğrendiğinde, Miyano yargılanmaktan korkar — ama beklenmedik bir şekilde, Sasaki de bu türü sevdiğini gösterir.
Fakat Sasaki yalnızca bir BL otakusu değildir — o, Miyano ile birlikte bu “BL deneyimini” gerçek hayatta yaşamak istemektedir. Şimdi Miyano’nun karar vermesi gerekir: o da hayallerinin gerçeğe dönüşmesini istiyor mu?
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu hikâyede otaku kültürü genel olarak, ama özellikle BL kültürü, gerçek hayatta aşkı ve kimlik değişimini tetikleyen bir unsur olarak kullanılıyor. Sasaki ve Miyano, medyada gördükleri eşcinsel ilişkiler sayesinde duygularını anlamayı başarıyorlar — bu da harika bir detay.
Aynı şekilde, yan karakterlerden birinin hastanede yatan sevgilisine olan sevgisi de bir o kadar etkileyici. Çünkü o, sevgilisinin sevdiği BL içeriklerine ulaşabilmesi için elinden geleni yapıyor.
NHK ni Youkoso!
Tatsuhiro Sato, yaklaşık dört yıldır bir hikikomori olarak yaşamaktadır. Vaktini anime, video oyunları ve diğer otaku medya türleriyle geçirir. Ancak zamanla, ona bu içerikleri sağlayan NHK adlı yayın kuruluşunun, kendisi gibi insanları evlerine hapsetmek için bir komplo yürüttüğüne inanmaya başlar.
Komşusu Misaki Nakahara, onu “rehabilite etmek” ve yeniden topluma kazandırmak ister. Diğer komşusu Kaoru Yamazaki ise ondan bir oyun geliştirmesine yardım etmesini ister.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Sato’nun Yamazaki ile birlikte oyun yapma çabası, üretkenliğe ve insanlarla bağ kurmaya doğru atılmış küçük bir adım olsa da, hikâye bunu sorunlarının çözümü olarak sunmaz. Aksine, otaku kültürünün birçok unsuru, Sato’nun yalnızlığıyla başa çıkma yolları olarak gösterilir. Ancak Sato, bu ilgilerini sağlıklı bir şekilde yaşamamaktadır. NHK’nin onu “beyin yıkamakla” meşgul olduğuna dair paranoyak inancı abartılı olsa da, gerçeklikten kaçıp hayal dünyasına sığınma eğilimi hiç de temelsiz değildir.
Outbreak Company
Shinichi Kano, zamanının çoğunu evine kapanarak geçiren bir otakudur. Bir gün iş aramaya çalışırken gizemli bir şekilde kaçırılır ve Eldant İmparatorluğu adlı bir fantazi dünyasına götürülür. Burada Japon hükümetinden beklenmedik bir görev alır: otaku kültürünü bu fantastik dünyaya yaymak.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu seride otaku kültürü, Japonya’nın dünyaya açılan en önemli temsil unsuru olarak gösterilir. Bu yönüyle, otakuluğu utanç verici bir sır olarak yansıtan yapımlarla zıt bir duruş sergiler.
Ayrıca, bu kültür Shinichi’yi geçmişte zorlandığı sosyal iletişimi yeniden kurmaya ve insanlarla bağ kurmaya zorlayan bir araç haline gelir.
Kuragehime
Tsukimi Kurashita bir illüstratör olma hayali kurmaktadır, ancak şimdilik bu hayalini gerçekleştirebilmek için cesaret toplamaya çalışırken son derece “nerd” olan kadın ev arkadaşlarıyla birlikte yaşamaktadır. Hayatı, zengin ve çekici bir çocuk olan Kuranosuke Koibuchi ile tanışmasıyla beklenmedik bir şekilde değişir. Kuranosuke’nin kendi kimliğini bu kadar özgürce ifade edişini görmek, Tsukimi’nin de kendi hayatını yeniden sorgulamasına yol açar.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Amars evi, gerçekten tam anlamıyla “otaku” kadınlarla doludur. Bu karakterler, medyada sıkça gördüğümüz tatlı ve yüzeysel “kız otaku” klişesinden uzaktır; daha çok erkek karakterlerde rastladığımız türde takıntılı, içine kapanık tiplerdir. Trenler, klasik edebiyat, kimonolar ve yaşlı erkekler gibi alışılmadık konulara saplantılıdırlar. Bu tutkular onların hayatında neredeyse her şeyden daha büyük bir yer kaplar. Sosyal becerileri zayıftır ve birçoğu nöroçeşitlilik göstergeleri taşıyor olarak yorumlanabilir. Bu özellikler, onların kimliğinin temel bir parçasıdır — hem onlara mutluluk verir, hem de hayatta ilerlemelerini kısıtlar.
Eğer bir kadın otakusan ve özelliklerinin yalnızca erkeklere sevimli görünmek için “tatlı bir alışkanlık” gibi sunulmasından sıkıldıysan, bu anime tam sana göre.
Wotaku ni Koi wa Muzukashii
Narumi Momose yeni bir işe başladığında, otaku yönünü gizli tutmayı umar. Ancak bu pek de mümkün olmaz çünkü çocukluk arkadaşı Hirotaka Nifuji’nin de aynı şirkette çalıştığını öğrenir. Nifuji, Narumi’nin otaku ilgilerini çok iyi bilmektedir ve onun bunu gizlemek istediğinin farkında değildir.
Neyse ki Narumi kısa sürede yalnız olmadığını fark eder ve diğer otakularla arkadaşlık kurar. Üstelik zamanla Nifuji ile romantik bir ilişkiye de adım atar.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu, yetişkin otakuların hem profesyonel hem de romantik açıdan dolu dolu bir yaşam sürebileceğini anlatan tatlı bir anime. Narumi, yargılanmaktan ve kalıplara sokulmaktan korktuğu için ilgi alanlarını saklamaya çalışsa da, gerçek mutluluğu kendisi olmaktan ve etrafındaki insanlarla hayatın tadını çıkarmaktan gelir.
Eğer sen de benzer şeyler yaşıyorsan, bu anime ya sahip olduğun topluluk için minnettar hissetmeni sağlayacak ya da bir gün Narumi’nin bulduğu gibi bir çevreye sahip olabileceğin umudunu verecek.
Watashi ga Motenai no wa Dou Kangaetemo Omaera ga Warui!
Tomoko Kuroki, popüler olmayı delicesine isteyen bir lise öğrencisidir. Ancak sosyal kaygısı ve kendini buna hazırlamak için yalnızca dating sim oyunları ve diğer otaku içeriklerine güvenmesi, bu hedefi oldukça ulaşılmaz hale getirir. Tomoko popülerliğini artırmak için elinden gelen her şeyi dener, fakat yöntemlerinin çoğu mantıksızdır.
Örneğin, bir keresinde saçlarının daha parlak ve çekici olacağını düşünerek haftalarca yıkanmamaya karar verir.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Tomoko’nun otaku ilgileri burada olumlu bir şekilde gösterilmez — aksine, onun sosyal sorunlarının başlıca nedenlerinden biridir. Bu durum, gerçek bir mutsuzluğa yol açar. Watamote adlı bu kara komedi, tamamen izole bir genç kızın, insanlarla bağ kurma ihtiyacını oyunlar ve anime aracılığıyla karşılamaya çalışmasını hüzünlü ve rahatsız edici bir biçimde gözler önüne serer.
Sono Bisque Doll wa Koi wo Suru
Wakana Gojo’nun gizlediği bir tutkusu vardır: geleneksel hina bebekleri yapmak. Ancak bu ilginin “kadınsı” olarak görülmesi nedeniyle, biri öğrenirse alay konusu olmaktan korkar. Bir gün popüler sınıf arkadaşı Marin Kitagawa bu sırrı keşfeder. Gojo onun tepkisinden dehşete düşer, fakat Marin bunun aslında harika bir şey olduğunu düşünür — hatta kendi cosplay hayallerini gerçekleştirmek için Gojo’dan yardım ister.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu seriyi bu kadar özel kılan şey, karakterlerin gerçekten cosplay’i ve otaku kültürünün diğer yönlerini sevmesidir. Hikâye, içtenliğiyle ve tatlı atmosferiyle izleyicilere kendi güzel otaku anılarını hatırlatır. Ayrıca Marin, klişe “nerd kız” imajının tamamen dışındadır — hem sevimli hem popülerdir ama buna rağmen tutkularına sonuna kadar bağlı kalır.
Eizouken ni wa Te wo Dasu na!
Midori Asakusa animeyi çok sever — ama bundan da önemlisi, kendi animesini yaratmak istemektedir. En yakın arkadaşı Sayaka Kanamori, işin sanatsal kısmına pek ilgi duymasa da, hayalperest Midori’yi bu hedefinde desteklemek ve gerekli parayı toplamasına yardım etmek ister.
Aslında anime yapmalarını istemeyen bir okul kulübünü kullanarak projelerine başlarlar. Bu süreçte, kendileri gibi bir sanatçı olan Tsubame Misuzaki ile tanışırlar ve Tsubame de kulüplerine katılmak ister.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Keep Your Hands Off Eizouken! (Eizouken ni wa Te o Dasu na!) genç kızların yaratıcılığını, hayal gücünü ve azmini kutlayan bir yapımdır. Karakterler tuhaf, garip ve bazen biraz pasaklıdır — tıpkı gerçek hayattaki ergen kızlar gibi, ister otaku olsun ister olmasın. Dizi, animeyi yalnızca bir hobi değil, gerçek bir sanat biçimi olarak ele alır ve bu tutkuya sahip olanlara hak ettikleri saygıyı gösterir.
Lucky☆Star
Lucky Star, dört lise kızının günlük hayatlarını konu alan bir komedi animesidir. Aynı zamanda, 2007 yılı Japon otaku kültürüne harika bir giriş niteliği taşır. Ana karakter Konata, tam bir otakudur ve arkadaşlarını da kendi ilgi alanlarına dâhil etmeye çalışır.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Lucky Star, 2007 döneminin Japonya’sındaki günlük yaşam ve otaku kültürüne doğrudan göndermeler yapar. Konata oyunlara ve animelere fazlasıyla düşkündür; bu tutkularını babasıyla da paylaşır. Babası biraz tuhaf ve sapkın bir karakter olsa da, aralarındaki ortak ilgi alanları baba-kız ilişkilerini güçlendirir. Ayrıca Konata’nın özgüvenli ve dışa dönük kişiliği, klasik otaku stereotipleriyle tezat oluşturur ve onu benzersiz kılar.
Watashi ga Motete Dousunda
Kae Serinuma, BL (Boys’ Love) ve animeyle ilgili her şeye delicesine hayran bir kızdır. Öyle ki, favori karakteri öldüğünde o kadar üzülür ki bir hafta boyunca yemek yemez ve ciddi şekilde kilo verir. Bu durum, bir anda birçok erkek sınıf arkadaşının ona ilgi duymasına neden olur. Ancak Kae’nin istediği şey onların kendisine ilgi göstermesi değil — birbirlerine aşık olmalarıdır!
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu anime, fujoshi olarak adlandırılan — yani Boys’ Love içeriklerine ilgi duyan kızları — konu alır. Kae’nin BL takıntısı öyle ileri seviyededir ki, sadece anime karakterlerinin değil, gerçek hayattaki sınıf arkadaşlarının da birbirine aşık olmasını ister.
Her ne kadar bu takıntı sınırları biraz zorlayıcı olsa da, Kae’nin tutkusu hem tuhaf hem de sevimli ve sempatik bir şekilde işlenir.
Genshiken
Bu seri, Modern Görsel Kültür Araştırma Topluluğu olarak bilinen Genshiken adlı üniversite kulübünün üyelerinin maceralarını konu alır. Bu kulüp, anime izlemekten cosplay’e, doujinshi (hayran yapımı manga) üretiminden oyunlara kadar her türlü otaku etkinliğine adanmıştır. Üniversiteye yeni başlayan Kanji Sasahara, Genshiken’in kendini ait hissedebileceği bir yer olmasını umar.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Eğer bir üniversite anime kulübünün üyesi olduysan, Genshiken’i izlemesen bile aslında zaten yaşamışsındır. Çünkü bu seri, gerçek anime kulüplerinde olan şeylerin adeta animasyonlaştırılmış hâlidir.
Karakterler, otaku kültürüne dair farklı görüşleri yüzünden sık sık tartışırlar ama yine de bir araya gelerek anlamlı bir şey ortaya koymaya çalışırlar. Bazıları oldukça “normal”dir, bazıları ise… pek de dengeli sayılmaz diyelim.
Edomae Elf
Ölümsüz bir elf olan Elda, Edo döneminde çağrıldığı günden bu yana Takamimi Tapınağı’nda ibadet edilen bir varlık olmuştur. Tapınağın yönetimi, nesiller boyunca Koito Koganei’nin ailesine emanet edilmiştir ve artık sıra Koito’dadır.
Ancak Elda, dış dünyayla pek ilgilenmeyen tam bir otakudur. Koito’nun amacı, Elda’yı topluma biraz daha karıştırmak ve çevresindeki insanlarla iletişim kurmasını sağlamaktır.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Elda başka bir dünyadan gelen ölümsüz bir elf olsa da, anime ve oyunların cazibesine o bile karşı koyamaz. Bu fikir oldukça yaratıcıdır ve otaku kültürünün ne kadar eğlenceli, renkli ve cezbedici olabileceğini güzel bir şekilde gösterir. Ayrıca Elda’nın tutkularını bu kadar coşkuyla yaşamasını izlemek gerçekten çok sevimlidir.
Saenai Heroine no Sodatekata
Tomoya Aki, kendi video oyununu yaratmak isteyen tam bir otakudur. Ancak bunu tek başına yapacak kadar yetenekli değildir, bu yüzden farklı alanlardan yaratıcı kişilerden oluşan bir ekip kurar. Ayrıca özel bir yeteneği olmayan Megumi Kato’yu da oyunun ana karakterine ilham vermesi için projeye dahil eder.
Ancak hem aralarındaki karmaşık ilişkiler hem de yaratım sürecinin zorlukları nedeniyle oyun yapmak, Tomoya’nın sandığından çok daha zor hale gelir.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu anime, sevdiğin medya kültürünün bir parçası olmaya çalışmanın hikayesidir. Eriri ve Utaha zaten profesyonel isimlerdir — Utaha light novel yazarıdır, Eriri ise doujinshi çizeridir. Fakat Tomoya’ya ve projesine duydukları bağlılık, onları bu işe gönülden katılmaya iter.
Elbette, otakuların çoğunun sosyal açıdan ne kadar beceriksiz olduğu düşünülürse, aralarında bolca tuhaf ve eğlenceli etkileşim yaşanır.
Mahou Shoujo Magical Destroyers
2008 yılında Japon hükümeti, geleneksel Japon kültürünü korumak amacıyla otaku kültürüyle ilgili her şeyi ortadan kaldırmaya karar verir. Bu sadece satışların yasaklanması veya medyanın sansürlenmesi anlamına gelmez — kendini otaku olarak tanımlayan insanların bile avlanması anlamına gelir. Elbette Japonya’daki otakular buna karşı çıkar. Direnişin başında kendisine Otaku Hero diyen bir adam ve onun iki büyülü kız yoldaşı vardır.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Dünyada giderek artan sansür tehditleri göz önüne alındığında, yalnızca animeyi sevdiği veya biraz fazla “geek” olduğu için insanların baskı görmesi artık o kadar da uzak bir ihtimal gibi görünmüyor. Bu seri, konuyu mizahi ve eğlenceli bir dille ele alıyor olsa da, aynı zamanda oldukça düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.
Gekkan Shoujo Nozaki-kun
Chiyo Sakura, gizemli sınıf arkadaşı Umetaro Nozaki’ye delicesine aşıktır. Ancak sonunda ona duygularını itiraf edecek cesareti topladığında, Nozaki onu tamamen yanlış anlar. Chiyo, farkında bile olmadan Nozaki’nin shoujo manga serisinde asistanı olarak çalışmaya başlar — hayal bile etmediği bir iş! Yine de belki bu sayede ona biraz daha yakınlaşabilir, değil mi?
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Eğer okul kulübü temalı bir anime mi yoksa iş hayatını anlatan bir anime mi izlemek istediğinize karar veremiyorsanız, Gekkan Shoujo Nozaki-kun tam ortada mükemmel bir denge sunar. Nozaki ve arkadaşları gerçekten üretken bir iş yapmaktadır, ancak bunu tamamen kaotik ve eğlenceli bir şekilde yürütürler.
Ayrıca Nozaki’nin shoujo manga yazarı olması da başlı başına komik bir tezat oluşturur. Bu durum hem izleyiciyi güldürür hem de gerçek manga yazarlarına dair ilginç bir bakış sunar — çünkü bir sanatçının yaptığı iş, her zaman dışarıdan beklenen kimliğiyle örtüşmeyebilir.
Kami nomi zo Shiru Sekai
Keima Katsuragi tam anlamıyla bir “kadın avcısıdır” — ama sadece iki boyutlu olanlar söz konusuysa. Herhangi bir dating sim oyunundaki kızı kolayca “fethedebilir”, ancak gerçek dünyadaki kızlar söz konusu olduğunda işler tamamen değişir.
Bir gün Keima, kendini beklenmedik bir görev içinde bulur: Cehennemden kaçan kötü ruhlar, gerçek dünyadaki kızların bedenlerine sızmıştır ve Keima bu ruhları yalnızca kızları kendisine aşık ederek, onlara mutlu bir aşk hikâyesi yaşatarak çıkarabilecektir. Ancak iki boyutlu beceriler, üç boyutlu dünyada da işe yarayacak mıdır?
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu seride otaku kültürü hem olumlu hem olumsuz yönleriyle ele alınır. Keima’nın sevdiği oyunlara dair bilgisi gerçekten etkileyicidir ve zaman zaman hedeflerine ulaşmasında işe yarar. Ancak aynı zamanda onu sosyal açıdan uyumsuz hale getirmiş ve gerçek kızlar ile kadınlara dair oldukça çarpık bir bakış açısı kazandırmıştır.
Comic Girls
Kaoruko “Chaos” Moeta, kendisi gibi lise kızlarını konu alan mangalar yaratmak isteyen genç bir sanatçıdır. Ancak sosyal açıdan içine kapanık olduğu için hayatı, ilham verici fikirler üretmek için pek uygun değildir. Editörü, bu durumu düzeltmek amacıyla onu genç manga sanatçılarının birlikte yaşadığı bir yurda gönderir. Burada bir shounen mangaka, bir shoujo sanatçısı ve orta yaşlı kadınlar tarafından sevilen erotik hikâyeler yazan bir kızla tanışır. Kaoruko’nun bu kızlarla yaşadığı deneyimler, belki de ilerlemesi için ihtiyaç duyduğu ilhamı sağlayacaktır.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bu anime, manga endüstrisinde kariyerine yeni başlayan genç kızlara odaklanır. Henüz ünlü profesyoneller değillerdir; sadece isimlerini duyurmak için çabalamaktadırlar. Onların küçük — ve bazen büyük — başarılar elde ederken farklı otaku türlerine hitap etmeye çalışmasını izlemek hem eğlenceli hem de ilham vericidir.
Himouto! Umaru-chan
Umaru Doma dışarıdan bakıldığında kusursuz bir kız gibi görünür: popülerdir, güzeldir ve derslerinde oldukça başarılıdır. Ancak eve döndüğünde bambaşka birine dönüşür. Tüm boş zamanını anime izleyerek, video oyunları oynayarak ve abur cubur yiyerek geçirir — tembelliğini özgürce yaşar.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor:Bu seride otaku ilgileri biraz tuhaf ve zaman kaybı gibi gösterilse de, aynı zamanda sevimli ve eğlenceli bir yönleri de vardır. Umaru, “mükemmel kız” imajını zedelememek için hobilerini gizleme ihtiyacı hisseder — ki bu, çevresindekilerin otaku kültürüne daha olumlu yaklaşması durumunda hissetmeyeceği bir baskıdır.
Neyse ki onu olduğu gibi kabul eden arkadaşları ve ailesi vardır — her ne kadar bazen biraz daha az şımarmasını isteseler de.
Bakuman.
Mashiro Moritaka, çocukluğundan beri manga sanatçısı olmayı hayal etmiştir. Ancak talihsiz yaşam koşulları onu bu hayalinden vazgeçirip daha “garantili” bir yol olan beyaz yaka hayatına yönlendirir. Bir gün sınıf arkadaşı, yazar Akito Takagi onun çizim yeteneğini fark eder ve birlikte bir manga projesi üzerinde çalışmayı teklif eder. Mashiro tereddüt etse de kabul eder ve ikili, manga dünyasında büyük bir serüvene adım atar.
Otaku Kültürünü Nasıl Yansıtıyor: Bakuman, otaku kültürüne iki yönlü bir bakış sunar. Akito ve Mashiro için bu kültür, yaratıcı hayallerini gerçekleştirme ve sanatlarıyla tanınma yoludur. Ancak serinin karanlık bir yönü de vardır: anime ve manga endüstrisini neredeyse tamamen erkek egemen bir alan olarak gösterir.
Kadın karakterler çoğu zaman geri planda bırakılır ve yalnızca erkek sanatçılara destek veren figürler olarak resmedilir. Bu durum, otaku kültürünün bazı gerçek yönlerini yansıtsa da, aynı zamanda sınırlayıcı ve eleştirel bir bakış açısına da işaret eder.
