En iyi 10 Ghibli animesi dendiğinde herkesin aklına gelecek birkaç yapım vardır fakat stüdyo sadece herkesin bildiği Spirited Away gibi işleriyle bugün olduğu noktaya gelmedi. Şirketin dünya çapında ünlü olmuş pek çok anime filmi var aslında. Gerek müzikleri olsun gerek sahneleme ve hikaye akışı olsun, Ghibli Studio, benzersiz tarzıyla ve yıllardır koruduğu kültürüyle her zaman anime dünyasına farklı bir bakış açısı getirmeye devam edecek.
Ghibli Studio, kurulduğu günden bu yana yaptığı harika işlerle ünlü olan bir animasyon stüdyosu. Stüdyonun birçok oscar alan filmine imza atmış olan usta yönetmen ve yazar Hayao Miyazaki, adıyla bir marka haline geldi ve bugün, animasyon dünyasına baktığımızda onun adını bilmeyen neredeyse yok. Alanının en başarılı isimlerinden biri olan Miyazaki’nin, son filmi olduğunu iddia ettiği The Boy and The Heron, yakında Türkiye’de de vizyona girecek ve hepimiz filmi büyük heyecanla bekliyoruz. Filmi beklerken stüdyonun geçmiş işlerinden birkaç tanesini sizinle paylaşmak istedik.
Uçmak Hepimizin Hayali! – Rüzgar Yükseliyor
Eleştirmenlerden tam not alan bu yapım, 2.dünya savaşı sırasında Japon savaş uçaklarını tasarlayan Jiro Hokoshi’nin hayatından esinlenerek yazılmış. Film, çocukluk yıllarından başlayarak, ana karakterin uçmaya ve uçaklara olan hayranlığını anlatıyor. Filmde, Japonların, 2.dünya savaşı sırasında yaşadığı zorluklar, büyük Kanto depremi ve ülkenin Almanya ile olan ilişkilerine kadar birçok önemli konuya değiniliyor. Fakat Ghibli filmleri dendiğinde ilk akla gelen şeylerden biri olan görsellik bu filmde bambaşka bir boyut kazanmış. Stüdyonun önceki filmlerine göre hem sembolizm hem de hikaye anlatımının bir üst seviyeye çıktığını görüyoruz. Animasyonları, müzikleri ve hikaye akışı ile Rüzgar Yükseliyor, listemizin en başında yerini aldı.
Savaş, Açlık ve Yoksulluk – Ateşböceklerinin Mezarı
Savaş dönemini en çarpıcı şekilde anlatan yapımlardan biri olan Ateşböceklerinin Mezarı, günümüzde bile hala devam eden kan ve vahşet yarışının 1945 yılı Japonya’sında en acıklı şekilde anlatıldığı filmlerden biri. Henüz 14 yaşında olan Seita ve 4 yaşındaki kız kardeşi Setsuko, babaları donanmanın yanında savaşta olduğu için anneleri ile yalnız yaşamaktadırlar. Ani bir amerikan hava saldırısı sırasında annelerini de yitirince iki çocuk, teyzeleriyle yaşamaya başlarlar. Kendi başlarına yaşam savaşı verdikleri bu süreçte, yalnızlığı, hayatta kalmayı ve yaşam savaşını en acı yollardan öğreneceklerdir. Beni en çok ağlatan Ghibli filmi olma özelliğini taşıyor Ateşböceklerinin Mezarı. Bu kadar küçük yaşta böylesine zorlu bir mücadele veren kardeşler, hayatı en zor yönleriyle deneyimliyor ve film, o günün Japonya’sını izleyiciye aktarmayı çok iyi başarıyor.
Çocukluk, Saflık ve Engin Hayal Gücü! – Komşum Totoro
Herkesin çocukluğu süsleyen film olan Komşum Totoro, pek çoğumuzun Ghibli dünyasına giriş yaptığı film olabilir. Stüdyonun usta animasyon teknikleriyle film, izlediğimiz süre boyunca, gerçeklik ve animasyonun büyüsü arasında kurduğu ince çizgide yürütüyor bizi. Yeni bir yere taşınan iki küçük kardeş ve babalarının, taşınma ve yeni bir yere alışma süreci, çocukların gördükleri her yeni şeyi hayal güçleriyle beslemeleri, hasta annelerini ziyaret edecekleri günü düşünerek heyecanlanmaları ve alışmaya çalıştıkları bu yeni yerde tanıştıkları Totoro ile yaşadıkları maceralar… Bunlar, çocukken hissettiğimiz duyguların yansımaları adeta. Film boyunca Totoro ile birlikte yaşamak ve sürekli yeni maceralara yelken açmak isteyeceksiniz.
Kedi Krallığı mı? Miyav?! – Sihirli Kedi
Tamamen kedilerden oluşan bir krallık hayal edin! Kedi kral, kedi prens, prenses ve onların hizmetinde koca bir krallık! Genç bir lise öğrencisi olan Haru, bir gün okuldan dönerken garip bir kediyle karşılaşır ve tam kediye kamyon çarpacakken onun hayatını kurtarır. Sonrasında o kediyle evlendirilmek üzere kedi krallığına çağrılır. Yüreğinin Sesi animesinden tanıdığımız baron ve daha birçok fantastik karakterlerle karşılaşan Haru, kendini birdenbire kediler tarafın yönetilen bir krallığın ortasında bulur ve kedi prens ile eveleneceği söylenir. Animasyon ve hikaye anlatımıyla diğer Ghibli filmlerini aratmayan The Cat Returns ya da Türkiye’de vizyona girdiği ismiyle Sihirli Kedi, kesinlikle beklentilerinizi karşılayacak bir yapım.
Genç Ruhlar, Aşk ve Hayaller – Yüreğinin Sesi
Hikaye, kitap okumayı çok seven ve bir yazar olmak isteyen Shizuku’nun kendini bulma ve gerçek potansiyelin ne olduğunu keşfetmesini anlatıyor. Kütüphaneden aldığı bir kitapta Amasawa soy adını görmesinin ardından bu isme sahip bir dükkan keşfetmesiyle Seiji Amasawa ile tanışan Shizuku, Seiji’den hayallerini peşinden koşmak ve kararlılık gibi pek çok şey öğrenir. Ardından kendi idealleri uğruna savaşmak isteyen Shizuku, iyi bir yazar olmak için çok çalışmaya başlar. Gençlik, saf ve temiz duygularla kurulan hayaller ve insanın idealleri uğruna çok çalışmasını anlatıyor Yüreğinin Sesi…
Ghibli’nin Parmak Kızının Öyküsü – Aşırıcılar
Mary Norton’un “The Borrowers” adlı eserinden uyarlanan hikaye, minyatür boyutlarda yaşayan Arrietty ve ailesinin, normal boyuttaki insanlarla nasıl başa çıktığını anlatıyor. Arrietty, evlerinin altındaki insanların eşyalarını “ödünç alır” ve böylece ailesini geçindirir. Ancak, Arrietty’nin dünya görüşü değişir, çünkü genç bir insan çocuğu olan Sho ile tanışır. Sho, ameliyat olmaya geldiği bu büyük eve gelirken, Arrietty ile tanışır ve aralarında bir arkadaşlık gelişir. Ancak bu, Arrietty ve ailesi için büyük bir risk taşır çünkü insanlar tarafından keşfedilmemeleri gerekmektedir. Film, minyatür dünyanın güzelliklerini ve zorluklarını gözler önüne sererken, dostluk, aidiyet ve farklılıklara saygı gibi temaları ele alıyor. Ayrıca, muhteşem animasyon ve detaylarla dolu sahneleri sayesinde, izleyicilere büyülü bir deneyim sunuyor.
Büyüyle Dolu Bir Hikaye! – Küçük Cadı Kiki
Annesi de bir cadı olan Kiki’nin geleneklere göre, belli bir yaşa geldiğinde evden ayrılması ve başka bir yerde yeni bir hayat yaşamaya başlaması ve sahip olduğu büyü yeteneğiyle, bulunduğu yerde yaşayan insanlar yardım etmesi gerekiyor. Kiki, yeni tanıştığı şehirde, insanların, geldiği yere göre çok farklı ve hareketli bir yaşam sürdüklerini görür. Zaman geçtikçe şehir hayatının monotonluğu ve gerçek hayatla tanışan karakterimiz, hikayenin belli bir kısmında tıpkı bir yetişkin gibi psikolojik problemle başa çıkmak zorunda kalır. Ghibli’nin harika animasyonları, cadılık ve büyünün harika bir birleşimi olan Küçük Cadı Kiki, kesinlikle izlenmesi gereken animelerin başını çekiyor.
Doğanın İnsanoğlu ile Bitmeyen Savaşı – Prenses Mononoke
“Prenses Mononoke,” Japon animasyon stüdyosu Studio Ghibli’nin bir başyapıtı adeta. Ormanların korunması ve insan-doğa ilişkisi temaları etrafında dönen bir epik fantezi filmi olarak dikkat çekiyor. Hikaye, savaşçı Ashitaka’nın, Orman Ruhları ve Iron Town adlı maden işletmesi arasındaki çatışmada Prenses Mononoke ile tanışmasını anlatır. Film, çevre sorunlarına ve insanların doğayla olan çatışmasına derinlemesine bir bakış sunarken karakterlerin karmaşık ve etkileyici hikayeleri ve muhteşem animasyonuyla da dikkat çekiyor. Prenses Mononoke izleyiciye, doğayı savunurken verilen ahlaki bir iç hesaplaşma ve unutulmaz bir seyir keyfi sunuyor.
Fantastik, Dramatik ve Dokunaklı – Yürüyen Şato
Yine aynı isimli kitap “Yürüyen Şato”dan uyarlanan film, fantastik hikayesi, karakterleri ve müzikleriyle pek çok seyircinin beğenisini toplamıştı.
Kendi halinde bir şapkacı olarak çalışan Sophie’nin hayatı, bir gün dükkanına izinsiz giren korkunç bir cadının kendisine büyü yapmasıyla tamamen değişir. Öncesinde kendini pek güzel bulmayan ve kendine çok güvenmeyen Sophie, korkunç cadının onu yaşlı birine dönüştürmesiyle kaldığı kasabadan kaçar ve dağlarda yürürken yürüyen bir şatoyla karşılaşır. Bu şatoya girdiğinde ise burasının kalpsizliğiyle ün salmış olan büyücü Howl’un evi olduğunu öğrenir ve burada hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Özgüven, savaş ve kendini bulma temalarını işleyen film, müzikleri ile kendine büyük bir hayran kitlesi oluşturmuş durumda.
Daha Önce Görmediğiniz Bir Evren – Ruhların Kaçışı
Ruhların Kaçışı, Hayao Miyazaki’nin baş yapıtlarından olan büyüleyici bir animasyon hikayesi. Ana karakter Chihiro, ailesiyle birlikte esrarengiz bir yere gelir ve orada tuhaf yaratıkların yaşadığı bir dünyaya hapsolur. Chihiro, ailesini kurtarmak için bu gizemli dünyada cesaretini ve zekasını kullanmak zorunda kalır. Film, doğaüstü varlıklar, ruhlar ve insanlar arasındaki etkileşimi benzersiz bir anlatım tarzıyla seyirciye sunuyor. Film, izleyicilere çocuksu masalların ötesinde, daha derin bir şey anlatmaya çalışıyor ve insan doğasının zenginliğini ve karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Chihiro’nun kendi benliğini ve cesaretini keşfetme hikayesi, izleyicilere büyülü bir deneyim sunuyor ve onları kendi iç dünyalarını ve hayatlarını sorgulamaya teşvik ediyor. Ruhların Kaçışı, hem çocuklar hem de yetişkinler için büyüleyici, düşündürücü ve unutulmaz bir anime filmi olarak dikkat çekiyor.