Oyasumi Punpun hayranlarının mutlaka göz atması gereken 11 mangayı derledik.
Bir yaşamdan kesitler dramaları var, bir de Oyasumi Punpun var. Inio Asano tarafından çizilen manga, Punpun Onodera adlı genç bir çocuğun ilkokuldan itibaren 20’li yaşlarının başına kadar hayatının farklı aşamalarını ele alıyor. O ve ailesi sıradan insanlar olsa da manga onları depresyon, aşk ve ev içi mücadelelerle uğraşan kuşlar olarak tasvir ediyor. Oldukça garip ve bazen de ağır konulara giren ciddi bir hikaye.
Oyasumi Punpun dibine kadar üzmeyi amaçlamıyor ama Asano bunu bir ‘iyi hissettiren’ hikayeye dönüştürmek de istememiş. Bu da manganın gerçek hayatla ilişkilendirilebilir, merak uyandırıcı ve okunmaya değer bir manga olmasını sağlamış. Peki Oyasumi Punpun’un bu üslubunu takip eden başka mangalar da var mı? Tabii ki evet. İşte Oyasumi Punpun hayranlarının mutlaka göz atması gereken diğer seriler.
Ekleme: Inio Asano, Şubat 2022’de Deddo Deddo Dēmonzu Dededede Desutorakushon’un finalinden sonraki ilk mangasını Mart 2023’te piyasaya sürecek. Production +h tarafından hazırlanan Deddo Deddo’nun yakında çıkacak olan animesi ile birlikte, zamanlama olarak Asano takipçilerine daha fazla seçenek sunmuş olacak.
Oyasumi Punpun Asano’nun en tanınmış eseri olmaya devam etse de, henüz bir animesi yok. Deddo Deddo’ya kıyasla daha karanlık bir çalışma, hatta bilim kurgu hikayesi gibi birçok olgun temayla oldukça ilgi çekici. Okuyucular, Oyasumi Punpun gibi bir mangayı tuttuysa, Asano’nun diğer çalışmalarını ve benzer mangaları da tutabilirler.
My Broken Mariko
Waka Hirako’nun bu mangası, aslında Comic Bridge’de bir webcomic olarak başladı. Kadokawa ve Yen Press tarafından yayınlanmak üzere tek bir ciltte bir araya getirilen manga bu özelliğiyle benzersiz bir eser. Shojo türüne göre yaşça biraz daha büyük genç kadınları işleyen için jōsei türü, karanlık, hüzünlü hikayelere yabancı değil. My Broken Mariko, benzerlerine göre daha derin duygular hissettirdiği için öne çıkıyor.
Hikaye, en yakın arkadaşı Mariko’nun ölümüne yas tutan bir kız olan Shiino’yu anlatıyor. Arkadaşının son isteğini yerine getirmek için, tacizci babasından küllerini çalan Shiino külleri okyanusa atmak üzere yola çıkar. Kulağa başta basit bir hikaye olarak gelse de Shiino kendini intihar eden arkadaşının anıları ve düşünceleriyle boğulmuş bulur. Manga, kederin bir insana neler yaptığını ve insanın kederle nasıl başa çıktığını dürüstçe aktaran, değişen duyguların kaba hatlarını sıcak bir sanata dönüştüren bir eser.
Ningen Shikkaku
Oyasumi Punpun tam olarak korku türünde bir eser değil, ancak sık sık sindirilmesi zor olabilecek itici sahneler içeriyor. Daha net bir şekilde korku türünün bir parçası olsaydı, muhtemelen Ningen Shikkaku’ya benzerdi. Osamu Dazai’nin aynı adlı romanından uyarlanan manga, başkalarıyla iletişim kuramadığı için dostça bir görünüm sergileyen sorunlu bir adam olan Ōba Yōzō’nun hikayesini anlatıyor.
Ōba’nın hayatını defterleri aracılığıyla ele alan eser, etrafındakilerin nasıl korkunç kaderlere maruz kaldığını anlatıyor. Ayrıca hikayeye yazarın hikayesini yazmak için Ōba’dan izin aldığı ve ardından Ōba’nın Dazai’nin ölümünü anlattığı fazladan sahneler eklendiği için Dazai’nin kendisi de dahil edilmiş. Çizimler tanıdık geliyorsa, bunun nedeni, çizimlerin romanın tüyler ürpertici, sinir bozucu her anını hayata geçiren ünlü korku mangakası Junji Ito’ya ait olması. Bu onun tek roman uyarlaması değil ama en başarılısı olabilir.
Kuzu no Honkai
Mengo Yokoyari’nin Kuzu no Honkai’si de benzer bir parçalanmış evler ve kırık kalpler hikayesi. Sadece olaylara karşı daha romantik bir açısı var. İlk olarak Big Gangan’da yayınlanan manga, lise öğrencisi Hanabi ve Mugi’nin hikayesini anlatıyor. İkisi öğretmenleri olan Narumi ve Akane’ye aşıktır, ancak bu iki öğretmen ise birbirlerini severler. Hanabi ve Mugi, kalplerindeki boşluğu doldurmak için sahte bir ilişki kurmak üzere bir anlaşma yapar.
Öğretmenlerinden biri onlara aşık olursa, her şeyi dostane bir şekilde bitirmeyi kabul edeceklerdir. Sadece birbirlerine gerçekten aşık olmaktan kaçınmaları gerekmektedir. Manga, hikayenin gergin atmosferini oldukça iyi yakalayan eşit derecede popüler anime ve TV dizisi uyarlamaları yapılacak kadar beğeni topladı. Bu eser, bazı Oyasumi Punpun hayranlarına tanıdık geliyorsa, bunun nedeni Asano’nun da buna benzer bir şey yapmış olması.
Umibe no Onnanoko
Punpun, Asano’nun tek serisi değil. Ayrıca Manga Erotics F için Umibe no Onnanoko’yu yazdı ve çizdi. Manganın isminin Türkçe’ye çevirisi ‘Sahildeki Kız’. Bu isim içeriğini ele vermiyor ancak bu seri müstehcen bir alana giriyor. Bununla birlikte, Asano’nun Punpun’u ‘iyi hissettiren’ hikaye türünden uzak tutması gibi, Umibe no Onnanoko da okuyucuyu heyecanlandırmak için yapılmadı. Olayların cinsel yönüyle dürüst ve gerçekçi bir şekilde yüzleşen, benzer şekilde ciddi bir yetişkin olma hikayesi. Başka bir deyişle, fantastik bir mangadan daha garip, dağınık ve zor.
Manga, birbirleriyle serbest bir ilişkiye giren iki öğrenci olan Kōme Sato ve Keisuke Isobe hakkında. Keisuke, Sato’dan hoşlanıyor ama aynı şekilde hissetmiyor. İlk başta tabii ki. Sato, Isobe’nin ona verdiği bir SD kartta sahildeki bir kızın fotoğraflarını bulunca duyguları daha da karmaşık bir hal alıyor. İkisinin, akran zorbalığı, uyuşturucular, keder gibi bir sürü sorunla uğraşmanın yanı sıra, birbirlerine karşı neler hissettiklerini de anlamaları gerekiyor.
Nijigahara Holograph
Asano, Punpun ve Umibe no Onnanoko üzerine çalışmadan önce, 2003’te QuickJapan için bu psikolojik korku eserini yarattı. Çizgisel olmayan bir anlatımı var, bu yüzden geçmişle bugün arasında gidip geliyor. Ancak hikaye genel olarak, yerel halka köyü bir canavara karşı uyarmak için tanrı tarafından gönderilen bir kız hakkında bir masal anlatan Arie Kimura’ya odaklanıyor. Canavarı yatıştırmak için onu feda ederler, ancak yeniden doğmaya devam ederken, canavar yuttuğu her kurbanla daha da büyür.
Arie’nin sınıf arkadaşları onu birçok bağlantısı olan Nijigahara tüneline atar. Arie hayatta kalır ama komaya girer. Sınıf arkadaşları, yaptıkları şeyin suçluluğuyla baş başa kalır. Bununla ilgili sorunları, hayatlarını ele geçirip daha da kötüleşir. Bazıları acımasız zorbalar olur, diğerleri ihmalkâr ebeveynler olur ve diğerleri daha kötü işler yapar. Arie’nin hikayesinin anlattığı gibi hepsi birer canavara dönüşür.
Homunculus
Sanıyorum yeterince Asano eseri inceledik. Biraz da başkalarına bakalım. Ichi the Killer’ın yaratıcısı Hideo Yamamoto’nun bu korku hikayesi, Oyasumi Punpun veya Holograph kadar sağlam değil. Ancak, bir kişinin gerçek benliğini ortaya çıkarma yolunda aynı kurgu kombinasyonuna sahip. Manga, arabasında yaşayan evsiz bir adam olan Susumu Nakoshi hakkında. Garip bir adam, bir trepanasyon deneyi (kafatasında delikler açılması) için katılımcılar ararken Susumu’ya gelir. Susumu önce hayır der ama arabası çekildiğinde fikrini değiştirir. Eğer deneye katılırsa kendisine 700.000 ¥ ödeneceğini öğrenir.
Susumu, tıp öğrencisi Manabu Itō’nun kendisine ESP (psişik) yetenekler vereceğini düşünerek kafatasına bir delik açmasına izin verir. İlk başta, hiçbir şey olmamış gibi görünmektedir. Ancak Susumu sağ gözünü kapattığında insanların yerine ‘yaratıklar’ görür. Itō, Susumu’ya onların bir kişinin bilinçaltının temsilleri olan homunculus olduklarını söyler. Nakoshi, bunu başkalarını manipüle etmek için kullanabileceğini düşünür, ancak her etkileşimde homunculuslarının bir parçasını alır. Kusurları olabilir ama belki de en kusurlusu odur.
Shoujo Shuumatsu Ryokou
Kurage Bunch için Tsukumizu tarafından yaratılan bu manga, medeniyetin çöküşünden sonra geçen bir yaşamdan kesit hikayesi. Chito ve Yūri adlı iki kız , yiyecek aramaktan harap olmuş halde dünyayı bir Kettenkrad (yarı paletli bir motosiklet) ile gezer. Yolculuklarında, her biri hayatta kendi yolunu bulmaya çalışan insanlarla karşılaşırlar. Diğer şehirleri bulmak için bir uçak yapmaya çalışan bir bilim insanı Ishii veya kendisinin ve kızların yaşadığı şehrin haritasını çıkarmakla daha çok ilgilenen Kanazawa gibi. Asano’nun çalışmasının neredeyse tam tersi. Shoujo Shuumatsu Ryokou, gerçek bir ortamı alıp onu Oyasumi Punpun gibi daha acıklı hale getirmek için bozmak yerine, sert bir ortamı alıp ve daha olumlu bir görünüm sağlamak için onu rahat hale getiriyor. Zor durumlardan çekinmiyor ama okuyucuya biraz umut veriyor.
Aku no Hana
Shūzō Oshimi’nin Bessatsu Shōnen için oluşturduğu bu manga, belki de daha çok rotoskoplu anime uyarlamasıyla tanınıyor. Ancak orijinal manga, daha tipik bir sanat tarzıyla gözleri yormuyor. Aşkı, ilişkileri ve kendi karanlık taraflarının zorluklarıyla uğraşan öğrencileri ele aldığından, tarzı Asano’nun Umibe no Onnanoko kitabına oldukça yakın.
Takao Kasuga, şeytana uyar ve sevgilisi Nanako Saeki’nin iç çamaşırını çalar, ancak sınıf arkadaşı Sawa Nakamura tarafından suçüstü yakalanır. Ona bir ‘anlaşma’ yapması için şantaj yaparak tuhaf bir ilişki biçimi oluştururken, aynı zamanda Saeki’nin erkek arkadaşı olur. Üç öğrenci birbirlerine karşı hisleriyle boğuşurken ve sonuçlarıyla uğraşırken durum daha da karmaşık bir hal alır.
20th Century Boys
Naoki Urasawa’nın Big Comic Spirits için yaptığı manga ilk çıktığında büyük olay oldu. 2007’de sona erdikten kısa bir süre sonra, tamamı Ağustos 2008 ile Ağustos 2009 arasında vizyona giren üçleme olarak canlı aksiyon filmleri yapıldı. Hikaye 1969’da kendi çetelerini kurup arkadaşlıklarını pekiştiren, arkadaşlıklarını kutlayarak kendi gizli üslerini kuran, hatta çetelerine bir logo tasarlayıp dünyayı kurtarmak için güçlerini birleştirmeleri hakkında ‘Kehanet Kitabı’ adlı kendi fantezi hikayelerini oluşturan dört çocuk hakkında.
30 yıl sonra, hepsi büyüdükten sonra, kendi yazdıkları kitaptaki olayların gerçek olmaya başladığını keşfederler. Yetişkin çete, bir virüsü Japonya’nın dört bir yanındaki şehirlere yaymak hakkında bir komplo öğrenir. Şans eseri, yeni bir siyasi parti bunun için bir aşı sağlayabilmektedir. Bu oluşum üzerinde çocukların eski logosu olan bir maske takan, Dost adlı bir figür tarafından yönetilmektedir. O gerçekte kim? Çocuklar ile ne bağlantısı var? Ve Kehanet Kitabı’ndaki olaylar nasıl gerçek oluyor? Öğrenmek için mutlaka okuyun.
Shounen no Abyss
Ryō Minenami’nin Shounen no Abyss’i, Oyasumi Punpun hayranları için tanıdık olabilir. Weekly Young Jump için yapılan manga, Reiji Kurose adında genç bir çocuk hakkında. Reiji kırsal kasabasını terk etmek istiyor ama ailesi tarafından orada kapana kısılmış hissediyor. Erkek kardeşi sınavlara çalışmaktan tükenmiş, büyükannesi bunamaya yenik düşmüş ve annesi herkesi bir arada tutmak için perişan halde çalışıyor.
Eski bir pop idolü olan Nagi ile tanıştığında ikisi, kasabanın dışındaki ‘Aşıklar Uçurumu’ndan atlayarak dertlerine temelli son vermek için bir anlaşma yapar. Reiji’nin öğretmeni Yuri onu kurtardığında girişimleri başarısız olur. Bu kısım kulağa mevzu mutlu bir hikayeye dönecekmiş gibi gelebilir, ancak o andan itibaren Reiji’ye bağlı herkesin hayatı kontrolden çıkıp uçuruma doğru ilerler. Sadece Reiji’ye zorbalık yapan Gen onlara bu döngüyü kırma umudu verir, ancak hiçbir şey garanti değildir.
Not Simple
Bu listedeki tüm öneriler arasında Natsume Ono’nun webcomic dergisi Cosmic Seed için hazırladığı bu manga belki de Punpun’a en çok benzeyeni. Asano’nun çalışması gibi, genç bir çocuğu ve onun işlevsiz ailesini ele alan yaşamdan kesitler içeren bir drama. Yine de, Oyasumi Punpun’dan farklı olarak, bir gizem yaratıyor ve daha da sert konular işliyor.
Manga, Ian adında bir adam hakkında doğrusal zaman çizgisine sahip olmayan bir hikayeye sahip. Arkadaşı Jim, Ian’ın istismarcı bir anne, ortalıkta olmayan bir baba ve kaybolan bir kız kardeşle nasıl büyüdüğünü ayrıntılarıyla anlatan ‘Not Simple’ adlı bir roman yazar. Ian kız kardeşini ararken hem fiziksel hem de başka türlü istismar biçimlerine maruz kalırken aynı zamanda birçok zorluğa katlanır ve sonunda umduğundan fazlasını öğrenir.