unknowed
Önemli Olaylar
- Erkek ana karakterlerin egemen olduğu Shonen serilerinde, kadın ana karakterler geri planda kalıyor.
- Slime 300, Next life as a Villainess ve Fushigi Yuugi kadın başrollü yeni soluklar.
- So I’m a Spider, Saga of the Tanya the Evil ve Ascendance of a bookworm sıra dışı yapıları ve kadın başrolleri ile shounen türünün beklentilerine meydan okuyor.
Bilim kurgu’dan Isekai’ye her türden shounen tarzı serilere aşırı doymuş erkek egemen pazarda kadın ana karakterli isekai anime bulmak oldukça zordur. Buna rağmen gün geçtikçe daha da modernleşen dünyamızda, her cinsiyetten, cinsel yönelimden ve hayatın her kesiminden insanların arada bir iyi bir anime izlemekten keyif aldıkları anlaşılmıştır.
Özellikle Isekai ya da “başka bir dünyaya ışınlanma” türü erkek ana karakterlerin hikayesini takip eden seriler tarafından domine edilmektedir. Daha çok animenin suçlu zevkler yönüne kayan bu türde, kadın başroller de anime adaptasyonlarına sahip olmayı hak ediyor. Dahası böceğe dönüşmekten, zaman yolculuklu büyüme hikayelerine, zaten var olan muazzam kadın ana karakterli seriler yeterince bilinmiyor.
Slime 300
Studio Revoroot tarafından üretilen Slime 300 tam adıyla: I’ve Been Killing Slimes For 300 Years and Maxed Out My Level “Slime“ klişesinin son zamanlardaki popülerliğinden yararlanıyor.
Klişe olarak adlandırılmasına rağmen, Rimuru’nun slime’ların zayıf olduğu kanısını That Time I Got Reincarnated as a Slime’da reddetmesinde görüldüğü gibi Slime’lar yeni ve farklı yollarla kullanılabilir. Slime 300’de ise Kadın ana karakterimiz Aizawa Azusa’nın yeniden doğduğu fantazi dünyasında güce ulaşma aracı olarak kullanılmışlardır.
Next Life as a Villainess
Next Life as a Villainess: All Routes Lead to Doom her sezonuyla daha iyi hale gelen bir anime. Sword Art Online gibi seriler sayesinde popüler hale gelen Oyun temasına farklı bir yaklaşım. Next life as a Villainess bir aksiyon RPG (rol yapma oyunu) yerine, romantizmin ve hikâyenin ön planda olduğu kadınlara yönelik bir Japon video oyunu türü olan otome oyunların yapısını kullanıyor.
Hikâyenin ana karakteri eskiden oynadığı Fortune Lover adlı otome oyununda acınası bir karakter olan Katarina Claes olarak yeniden doğan bir kızdır. Katarina’nın kendisine biçilen kötü sondan kaçmaya çalıştığı seri, dramla doludur.
Fushigi Yuuigi
Mysterious Play olarak da bilinen Fushigi Yuugi, ayrıca Naruto, Bleach gibi serileri üretmiş Studio Pierrot tarafından yapımcılığı üstlenilen klasik bir tersine harem animesi. Studio Pierrot’un daha sonraki işlerinin aksine, eski bir kitabın onu içine çektiği gizemli dünyada bir yolculuğa çıkan genç Yuuki Miaka’yı takip eden, Fushigi Yuugi baştan aşağı bir Shoujo anime.
Kutsal savaşçıların, savaşın ve büyünün dünyasında Miaka efsanevi bir rahibeyle karıştırılır ve eve dönmenin bir yolunu bulmak umuduyla kendisi için savaşacak yakışıklı erkekleri topladığı tehlikeli bir yolculuğa çıkar.
Bofuri
Yapımclığını Studio Silver Link’in üstlendiği ORFURI: I Don’t Want to Get Hurt, so I Max Out My Defense, animenin oynadıkları video oyununa odaklı olması kahramanların yeni bir dünyaya ışınlandığı hissini yarattığı için İsekai bir anime. BOFURİ oyunlar hakkında hiçbir şey bilmeyen Honjou Kaede’nin okul arkadaşı tarafından New World Online isimli VRMMO oyuna başlatılmasını anlatıyor.
Oyunlar ve ideal stratejileri hakkında hiçbir bilgisi olmayan Kaede, oyunda ilerlemek için yalnızca merakına ve acıya duyduğu korkuya güveniyor. Şaşırtıcı bir şekilde, alışılmışın dışındaki kendine has düşüncesi onun işine yarıyor ve kısa sürede, aşırı güçlü bir savunma geliştiriyor.
InuYasha
InuYasha, güçlü bir kadın ana karaktere sahip klasik bir shounen animedir. Studio Sunrise tarafından üretilen bu seri, erkek başrolü yarı iblis Inuyasha’nın adını alsa da Kagome adlı liseli kız hikâyenin asıl odak noktasıdır.
Tuhaf bir kuyuya rastladıktan sonra, Kagome kuyunun içine düşer ve kendini feodal Japonya’ya benzeyen bir dünyada bulur; ancak bu Japonya’da iblisler ve diğer doğaüstü fenomenler de vardır. Işte klasik Isekai klişesi burada başlar. Kagome hızla Inuyasha ile tanışır, onu mühründen kurtarır ve bu tuhaf, yeni dünyada yaşayan kötülükle savaşmak için zorlu bir yolculuğa çıkar.
So I’m a Spider, So What?
So I’m a Spider, So What? Diğer adıyla Kumo desu ga, Nani ka? Tüm beklentileri bir bir alaşağı eden bir anime. Yapımcılığını Studio Millepensee’nin üstlendiği Kumo desu ga tipik bir Isekai olarak başlasa bile, liseli bir kızın yerine liseli bir erkeğin geçmesiyle git gide daha çılgın hale geliyor.
İsimsiz liseli kız, büyülü dünyada yavru bir örümceğin bedenine geçmiştir. Hikâye zorlu başlangıçlardan sonra pes etmemek ve kontrolünde olmayan şeyleri kabullenmek gerektiğinin ilham verici bir örneğidir. İyimser örümcek kız hızla adapte olur ve sadece görünümüyle İsekai animelerinin klişelerine kafa tutan anormal derecede güçlü bir varlığa dönüşür.
Saga of Tanya the Evil
Yapımcılığı Studio Nut’a ait Saga of Tanya the Evil serinin konusu büyülü dünya ortamını yalnızca bir yan özellik haline getirdiği için bütün sınırları zorlayan bir anime. Ana karakter Tanya Degurechaff İsekai’nin en güçlü ana karakterlerinden bir olmakla beraber; aynı zamanda tanrısal bir varlıkla entelektüel mücadele içerisine girmiş genç bir adamın ruhunu barından küçük bir kızın bedenidir.
Tanya’nın cinsiyeti belirsiz olsa da özellikle Varlık X adlı düşmanı alt etme amacıyla kendi yarattıkları savaş bölgesinden geçerken gördüğü, alanı dolduran dehşet verici ayrıntıların miktarı ile tipik isekai yapısında bir kırılma yarattığı kesin.
The Twelve Kingdoms
Juuni Kokuki olarak da bilinen The Twelve Kingdoms uzun zamandır hakkında konuşulmayan retro İsekai anime serisidir. Bleach ve Naruto gibi serileri de ortaya çıkaran Studio Pierrot tarafından üretilse de diğer ikisi gibi geleneksel tür standartlarına bağlı kalmak yerine, ürettikleri türlere biraz çeşitlilik katmaya karar verdiler.
The Twelve Kingdoms’ın hikâye normal görünen ve sadece normal yaşantısına devam etmek isteyen Nakajima Youko’nun hikayesini anlatıyor. Her şey istediği gibi giderken, bir gün başka bir dünyadan geldiğini iddia eden tuhaf bir adam Youko’nun sınıfına girip ona sadakat yemini eder. Bu olaydan sonra anime, bize Youko’nun keşfetmesi için gizemli yaratıklar, yeni dünyalar ve devasa krallıklar içeren bir dünya tanıtıyor.
Ascendance of a Bookworm
Tür Rimuru slime benzerleri ve aptal hareketsiz obje olarak yeniden doğmalar tarafından doyurulduğu için Ascendance of a Bookworm geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkmış en orijinal Isekai. Ascendance of a Bookworm, sadece bir kadın ana karakteri takip etmesi açısından benzersiz olmakla kalmıyor, aynı zamanda şanssız bir kütüphanecinin henüz genç iken yaşadığı reenkarnasyonundan başlayarak kademeli şekilde büyümesini anlatıyor.
Yeni adı Myne olan ana karakterimizi, çok sevdiği kitapların yaratımını kitlelere edebiyatın ulaşamadığı eski bir fantezi dünyasında başarmaya çalıştığı için, şaşırtıcı derecede tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Çeşitli zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşan Myne, büyük hedefine ulaşmak için atacağı her adımı, alacağı her riski dikkatlice analiz eder.
Spirited Away
Miyazaki Hayao’nun yönettiği 2022’de 20. Yıldönümünü kutlayan, Ruhların Kaçışı’nı tanıtmaya gerek yok. Çünkü bu filmin tıpkı Studio Ghibli’nin kendisi gibi animasyon filmleri tarihinde sağlam bir yer edinmesinin üzerinden çok zaman geçti. Ancak, Spirited Away’e dizilen tüm övgüler arasında filmin bir Isekai olarak statüsünden çok az bahsediliyor. Ana karakterimiz 10 yaşındaki Ogino Chihiro’nun terk edilmiş lunaparkın kapılarından geçtikten sonra yeni bir dünyaya taşındığından filmin türünün Isekai olduğuna şüphe yok
Bu gizemli ruhlar, hayaletler ve cezalandıran doğa üstü fenomenlerden oluşan yeni dünyada Chihiro, pek çok farklı bakış açısına şahit olur, farkındalıklar yaşar ve böylece film başka herhangi bir TV animesinin gösterebileceğinden çok daha derinlere inen anlatılar ve temalara sahip olmuş olur. Miyazaki’nin niyeti bu olsa da olmasa da Spirited Away, henüz tür sınıflandırılmamışken bile Isekai’nin standartlarını değiştirmiştir. Tüm bunlar Spirited Away’i ana karakteri kadın olan en iyi Isekai anime haline getirir.
