İzlemeniz Gereken En İyi Çiftçilik Animeleri

Hayatın bu kadar karmaşık olmadığı bir zamanı özleyenler için çiftçilik animeleri harika bir seçenek olabilir. Çiftçilikle ilgili animeler genellikle rahatlatıcı ve komedinin benzersiz bir karışımıdır ancak hemen hemen her türde bulunabilir.

Olay örgüsü heyecan verici olmasa da çiftçilik animeleri günün sonunda rahatlatıcı hisler uyandırabilir. Sevimli karakterler, hayvanlar ve güzel kırsal ortamlarla çiftçilikle ilgili en iyi anime izleyicileri gösteri bittikten çok sonra bile akıllarında kalan hikayelerde nadir bakış açılarıyla buluşturuyor.

Çiftçilik animeleri oldukça nadirdir özellikle sadece o hayatı yaşayan bir kahramanı ele almak yerine sektöre odaklanan animeler. Neyse ki 2023’ün sonlarına doğru çiftçiliğe odaklanan yeni bir anime çıktı ve onlarca yıldır var olan bir mangaya dayanıyor.

I’ve Somehow Gotten Stronger When I Improved My Farm-Related Skills, bir çiftçiyi öne çıkarmasına rağmen çiftçiliğe neredeyse hiç değinmediği için biraz garip bir seri. Temel olarak, Al Wayne’in mahsullerini yönetmeye olan bağlılığı, sınırını aşmasına ve bir havuçla bir ejderhayı alt edebilecek kadar güçlü olmasına izin verdi. Doğal olarak, her türlü sorunlu insanla (bir prenses de dahil olmak üzere) tanışarak sakin hayatını geride bırakır.

Dürüst olmak gerekirse, I’ve Somehow Gotten Stronger When I Improved My Farm-Related Skills çoğu ölçüt açısından iyi değil. Animasyon zayıf, karakterler tek boyutlu ve dünya “ortaçağ fantezisi ”nin ötesinde bir kimliğe sahip değil. Yine de, kahramanın kraliyete karşı açık sözlülüğü oldukça komik olabiliyor ve seri zaman zaman “şu yönü çok kötü ama bu yönü çok iyi” dedirtiyor. .

No-Rin

Bir çiftlik okulunda geçen No-Rin, Tokyo’dan kırsal bir kasabaya taşınan bir pop idolü hakkında bir hikaye. Keyif alabileceğiniz çok sayıda çiftçilik sahnesi var, ancak bu komedi animesi büyük ölçüde slapstick mizahına ve fan service sahnelere dayanıyor. Karakter tasarımları çok tanınabilir olduğu için bu animede de birçok anime klişeleri mevcut.

Konu, bu idolle evlenmek dışında hayattan ne istediğinden tam olarak emin olmayan genç bir adamla birlikte kendini bulmaya çalışan genç bir kadına yakından bakmayı vaat ediyor. Funimation’da yayınlanan iyi, kısa bir çiftçilik animesi olan bu romantik komedi, izleyicilere iyi bir dozda absürtlük ve his verecek.

Wolf Children

Crunchyroll’da yayınlanan Mamoru Hosoda’nın ödüllü anime filmi çiftçilikten ziyade bekar bir annenin yarı kurt çocuklarının ergenliğe geçiş sürecinde yaşadıkları zorlukları anlatıyor.

Filmin bir bölümünde ana karakter Hana çiftçilik yapmaya ve şehir yerine kırsal bir alanda yaşamaya alışmaya başlıyor. Filmin çoğu bu kırsal alanda geçiyor ve filmin geri kalanı gibi burası da harika! Tarlalar rüya gibi, Hana gerçekten toprağı işliyor ve ona akıl hocalığı yapan huysuz ama kibar bir yaşlı adam bile var.

Flying Witch

Fantastik bir yaşamdan kesitler animesi olan Flying Witch oldukça yavaş ilerliyor. Gösteri, kırsal bir yaşam tarzını yansıdan bir tempoda diyebiliriz. İnsanlar, kitaplar ve bitkiler aracılığıyla büyü üzerine çalışan genç bir cadı anlatılıyor. Doğal olarak, çalışmalarının çoğu iksirleri karıştırmayı ve çeşitli çiçekler veya kökler kullanarak büyü yapmayı içeriyor.

Tüm bunları ya kendisi yetiştiriyor ya da daha deneyimli bir sihir kullanıcısının yetiştirdiği bir sihir dükkanını ziyaret ediyor. Ne zaman yeni bir malzeme toplasa, hemen ardından bir açıklama geliyor. Ne yazık ki, hepsi uydurma! Klasik Avrupa ve Japon folklorundan büyük ölçüde yararlanmasına rağmen, hepsi sadece bu özel dünyanın büyüsü için uydurulmuştur.

Farming Life In Another World

Farming Life In Another World, tonlarca çiftçilik bilgisine sahip bir isekai harem animesi. Çiftçilik gerçekleri oldukça basittir, ancak aynı zamanda da doğrudurlar. Örneğin, ana karakter patateslerin bozulmasını önlemek için üzerlerine toprak yığması gerektiğini keşfeder.

Bu seriyi benzer animelerden ayıran bir şey, ana karakterin aslında gördüğü ilk kızla evlenmesidir. Bu, bir ilk başlarda bir hata gibi görünüyor, ancak çoğu harem animesinde on ana karakter erkekten dokuzu, yine de ilk kızla birlikte oluyor! Daha sonra, bir düzine boynuzlu kurt ve bir düzine dev, tüylü örümcek de dahil olmak üzere hikayeye başka kadın karakterler de ekleniyor.

Sanat inanılmaz derecede canlı ve göz alıcı, taze sebzeleri ve çevredeki ormanı göstermek için mükemmel. Karakterler de aynı şekilde başarılı; hem klasik estetiği hem de modern tarzı aşırıya kaçmadan kullanan tasarımlara sahipler. Genel olarak, eğlenceli çiftçilik montajları ve klasik bir isekai harem konusu için, hayranlar Farming Life In Another World izlerlerse pişman olmayacaklar.

The Noble Farmer

Hiromu Arakawa manga sektöründe çok büyük bir isim. Mangaka, Fullmetal Alchemist, Raiden-18, The Heroic Legend of Arslan ve şu anda devam eden Daemons of the Shadow Realm’i yarattı, bundan dolayı göz alıcı bir mirası var desek yalan olmaz. Bununla birlikte Arakawa, tarım endüstrisine en iyi bakış açılarını sunarak temelde çiftçilik anime ve mangalarını sırtladığı için de övgüyü hak ediyor. Çoğu insan muhtemelen en ünlü çiftçilik temalı hikayesi Silver Spoon’a aşinadır, ancak 2011 mangası Arakawa’nın bu alana ikinci dalış denemesiydi. Mangaka 2006 yılında, bugün hala içerik üretilen bir seri olan Hyakushou Kizoku’yu yarattı.

Arakawa hayatının bir bölümünde bir çiftlikte çalıştı ve bu deneyimleri Hyakushou Kizoku ve Silver Spoon’un iskeletini oluşturdu. İkinci seri (bir dereceye kadar) geleneksel kurgusal bir format izlerken, ilk seri otobiyografik ve (daha çok) eğiticidir; her bölüm çiftçiliğin bir yönüne (süt, sebze veya patates) odaklanmaktadır. Arakawa her bölümde antropomorfik bir inek olarak ortaya çıkarken, aynı zamanda izleyicilere daha karmaşık kısımlarda rehberlik etmek için bir anlatıcı olarak hizmet ediyor. Silver Spoon ve hatta Farming Life In Another World kadar eğlenceli olmasa da, Hyakushou Kizoku çiftçilik sürecine çok daha fazla dalıyor ve yine de biraz mizah içeriyor. Her bölüm sadece yaklaşık dört dakika sürüyor, bu nedenle seri asla fazla uzun sürmüyor.

Silver Spoon

Kemik bir kitleye sahip olan ve mükemmel bir anime olan Silver Spoon, ailevi beklentiler, yetersizlik duyguları ve tabii ki çiftçilik temalarını işliyor! Ana karakter Hachiken, babası ona mükemmel olması gerektiğini söylediği için mezun olur olmaz ailenin geri kalanıyla birlikte iş dünyasına gireceği beklentisiyle kendini bir ziraat lisesine yazdırır.

Mesele şu ki, Hachiken iş dünyasında olmak istemiyor. Yüksek riskler ve uzun çalışma saatleri ona hiç cazip gelmiyor, bu yüzden iş dünyasının tam tersini seçmeye karar veriyor: çiftçilik hayatı.

Seri boyunca izleyiciler, küçük kasabalardaki endüstriyel çiftçiliğin temel bir özetini görüyorlar. Ekinlerin yetişme mevsimlerinden ve kıtlıklardan etkilenen karakterler, süt gibi ürünlerin nasıl toplandığına dair genel bakışlar ve ticari çiftlik hayvanlarının yaşam döngüleri hakkında tonlarca bilgi gibi bu seride her içerikten bir tutam var. Seri, küçük romantizm unsurlarına sahip olsa da, çoğunlukla bir Japon çiftlik sahibi olarak yaşam ve Hachiken’in kişisel gelişimi hakkında. Temposu benzer serilerden daha yavaş, bu da çiftçilik hakkında rahat bir anime sunmak için sanat ve müzikle birleşerek hayranlara güzel bir deneyim sunuyor.