En İyi 90’lar Animeleri

Cowboy Bebop’tan tutun Yu Yu Hakusho ve Neon Genesis Evangelion’a kadar en iyi animelerden bazıları 90’larda doğdu. Ve işte En İyi 90’lar Animeleri!

Anime, her geçen yıl çizim ve hikaye sunumunda sürekli üzerine katarak gelişmektedir. Buna rağmen 90’ların şaheserlerine karşı muazzam bir saygı duyulmaktadır. Her on yılda bir anime, evrenine dünyadaki trendlerden ilham alıp bir şeyler katar ve her on yılın farklı bir tarzı vardır. Özellikle şimdi 90’ların yapımlarını izlemek o dönemin modernleşmeyle karışık anime dünyasının başka bir tarza evrilme süreciyle ilgili birçok şeyi yeni izleyicilere öğretmektedir.

90’lar, animeler için yeni bir çığır oluşturan geçiş dönemidir. Bu dönemde nostaljik, bir çoğumuzun çocukluğunda yer alan animeler olduğu gibi şimdiki çoğu yeni yapımın bile kafa tutamadığı mükemmel içerikler de vardır. İşte sizler için bunlardan subjektif olarak hazırladığımız en iyi 10 tanesini sıralamaya koyarak derledik.

Serial Experiments Lain

90’ların en popüler animelerinden bazıları; geniş kitlelere hitap eden parlak, renkli shounen ve macera serileridir. Bunu en çok da Serial Experiments Lain gibi karanlık, psikoloji ve şizofreni temalarına sahip sivrilen bir anime ile diğer içerikleri kıyasladığımızda fark ediyoruz.

13 bölümlük psikolojik korku serisi; sanal dünyaları, meta kimlikleri, insanlığın internete ve genel olarak teknolojiye olan güveni ve bağımlılığı yoluyla genişleyen “Dijital ölüm” fikrini ele almasıyla döneminin yakın geleceği olan on yıl ilerisinde seriyi bizlere sunuyor. Ana karakterimiz Lain Iwakura’nın herkesin aksine bu bağımlılığa düşkün değilken karşılaştığı bazı olaylar yüzünden ilgisi artıyor ve gerçek hayattaki zaman ve mekan mefhumunda kırılmalar yaşıyor.

Tenkuu no Escaflowne

90’lar, birçok türün diğer serilerden esinlenerek ortaya kendi yorumunu katmaya çalıştığı bir dönemdir. Tenkuu no Escaflowne; Ana karakterimiz Hitomi, Gaea’nın efsanevi dünyasına götürüldüğünde, klasik bir fantezi isekaisinin nitelikleriyle başlar.

Hitomi, Gaea’nın parçalanmış dünyasını birleştirmeye yardımcı olabilecek hayati bir rol oynadığını öğrenir, ancak bu fantezi arketiplerinin yanı sıra, ağır bir mecha ve steampunk etkisi de vardır. Escaflowne, on yılın en yaratıcı mecha tasarımlarına sahiptir. Kendisi güçlü bir metalik şövalyeye ve bir ejderha behemotha dönüşebilir.

Ima, Soko ni Iru Boku

Ima, Soko ni Iru Boku; 90’lar anime tarzının sonunu ve daha sancılı bir dönem olan 2000’lerin başlangıcını yansıtan 13 bölümlük ilginç bir anime. Ima, Soko ni Iru Boku, Lala-Ru adında gizemli bir kızı koruma çabası gösteren genç bir oğlan olan Shu’yu geleceğin ıssız, çorak topraklarına göndererek isekai türünün eğlenceli havasını estiriyor.

Shu ve Lala-Ru, suyun kıt kanaat bulunduğu ve baskıcı orduların hüküm sürdüğü nihilist temalı bir dünyayla karşı karşıyadır. Ima, Soko ni Iru Boku, genç karakterlerin yer aldığı, daha mutlu ve tatlı anlatış tarzına sahip serilerin aksine sert sunum mizacına sahiptir.

Slam Dunk

Dünden bugüne spor animeleri, anime severler için bir yer edinmiştir. Slam Dunk (1993), 101 bölümü boyunca farklı başlayıp farklı yerlere giden, hatırı sayılır olumlu eleştiri almış bir shounen spor serisidir. Klasik 90’lar anime döneminde çıkan bu serinin koltuğunu kapabilecek pek anime de çıkmış değil.

Bunun üzerine çıkmış olan 2022 yapımı “The First Slam Dunk” adlı uzun metrajlı film uyarlaması, modern izleyiciler tarafından 93 çıkışlı orijinal serisine ilgi duyulmasına vesile oldu. Yine de orijinalinin seviyesinde bir çekicilik yakalayabildiği pek söylenemez. Ahiru no Sora gibi günümüz basketbol animeleri, Slam Dunk’ı eskimiş hissettirebilse de içeriği ve hikayesi her açıdan gergin bir atmosfer sunmaktadır.

GOT: Great Teacher Onizuka

Animeler bazen size heyecan ve adrenalin sağlamaktan çok hayatla ilgili çok güzel tüyolar verir. GTO bunun en güzel örneklerinden birisidir. GTO: Great Teacher Onizuka, genç yaşta öğretmenliğe başlamış, geçmişi ve karakteri farklı, hayatın sillesini yemiş, eski motorcu bir çete üyesi olan Eikichi Onizuka’nın okuldaki diğer öğretmenler ve öğrencileri ile ilişkisini anlatıyor.

Onizuka’nın pis, serseri gibi bir geçmişi olsa da bu durum öğrencilerini ona karşı korkuya ve endişeye sürüklemez. Hem Onizuka hem de acımasız öğrencilerinin birbirinden öğrendiği ve olayların güzelce geliştiği GTO’da gerçekten tatlı bir hikaye anlatılıyor.

Mobile Suit Gundam: The 08th MS Team

Anime serileri konusunda üretken bir mecha serisi olan Mobile Suit Gundam, 80’lerden beri kırk yılı aşkın süredir bizleri karşılamaya devam etmekte. 90’lar ise Gundam serileri için, ister G Gundam’ın sunduğu hafif shounen tonu, ister Gundam Wing’in öfkeli melodramı olsun, seriyi farklı uç noktalara iten heyecan verici bir değişim dönemidir.

Mobile Suit Gundam: 08th MS Team, on yılın geri kalan Gundam içeriğinin üzerinde bir kesim olan 12 bölümlük bir OVA’dır. Her ne kadar savaş temasını korumuş olsa da bu OVA’da geçen kurgu dünyada askeri-siyasi bir tema hakimdir. Hala yeni serisi bulunmasına rağmen mecha severler, özellikle Gundam severler için bu seri özel bir yere sahiptir.

Trigun

Trigun, paralı asker ve imha silahı olarak kullanılmasına rağmen sevgi ve barış içinde bir yaşam sürmeye ant içmiş, büyük bir kahraman olarak tanınan Ezergeçer Vash’ın yer aldığı, heyecan dolu silahşörlük aksiyon serisidir. Trigun, Trigun, ilk izlenimde izleyicileri farklı ve havalı içeriğe sahip olduğunu düşündürerek cezbeder. Ancak kahramanımızın yufka ve kırılgan yüreğini bunun yüzünden de saçma ve mantıksız şeyler yaptığını hikaye ilerledikçe fark ederiz.

Studio Orange, 2023’te Trigun’a yeni grafik ve çizimleri, daha dolu bir bilgi birikimiyle seriye yeniden can verdi. Bu remake’in, selefinin verdiği birikim ve kitle sayesinde belli bir ivme yakaladığı su götürmez bir gerçektir.

Yuu☆Yuu☆Hakusho

Shounen serileri, animede inanılmaz derecede yaygındır ve türün en ikonik serilerinden bazıları 90’lardan çıkmıştır. Yu Yu Hakusho, sunduğu bu kadar çok bölümle izleyicilere zahmetli ve gereksiz olmuş dedirtmeyen, sahneleri ve savaşlarıyla bunun hakkını veren bir seridir.

Yusuke Urameshi ve onun ruh savaşçısı müttefiklerinin gittiği yolda edindiği tecrübeleri ve iç açıcı gelişimlerini görürüz. Yusuke’nin annesi alkolik; kendisi kaba saba, serseri bir çocuk olarak tanıtılır. Ancak zaman geçtikçe cesur, özverili bir kahraman olduğu sonucuna varılır. Özellikle Dark Tournament Saga sırasındaki güçlü karakterizasyon ve yaratıcı savaşlar, Yu Yu Hakusho’yu 90’ların vazgeçilmez bir shouneni yapıyor.

Cowboy Bebop

Bazı animeler, Shinichiro Watanabe’nin Cowboy Bebop’undan daha fazla etkileşime, kitleye, popülariteye ulaştı. Ancak bilim-kurgu temasıyla sahnelerini, müziğini, atmosferini ve duygularını harmanlayan Cowboy Bebop’un hakkı bundan daha fazlasıdır. Cowboy Bebop, başta çapulcu ödül avcısı bir grubu konu alıyor. Sakın aldanmayın ama. İlk bakışta destansı bilim-kurgu animeleri, doğası gereği aldatıcı bir şekilde basit görünür.

Cowboy Bebop; ister korku, ister Vahşi batı tarzı, ister puslu bir uyuşturucu kaçakçılığı olsun, farklı türlerle nasıl iç içe geçeceğini biliyor. Oyuncu kadrosu ve hikayeleriyle azın çok olduğunu biliyor, bu da aksiyon dolu ve duygu yüklü finalinin kahramanın Spike Spiegel’in çıktığı yolculuğu netleştirmesine yardımcı oluyor.

Neon Genesis Evangelion

Neon Genesis Evangelion, 90’ların göze en çarpan serilerinden biridir. Ancak aynı zamanda büyük bir kitle tarafından tüm zamanların en iyi animelerinden biri olarak kabul edilir. Evangelion, bir nükleer kıyamet olayının gerçekleşmesini önlemek için dev robotların canavarca meleklere karşı savaştığı yaptığı “Meh” denilecek bir mecha serisi kılığına girer.

Bu kurgu evreninin kutsal metinlerinde, anlatılan Meleklerle bir gün savaşılacağından bahsedilir. Gendo Ikari oğlu Shinji’ye onun hiç görmediği bir mecha makineye gidip savaşmasını emreder. Daha bu yoğun olayların şokunu üzerinden atamayan Shinji, başta babasını reddetse de hayatı pahasına da olsa bunu yapması gerektiğini anlar ve sorumluluğu alır. Böylece bazılarınca “En iyi anime” veya “90’ların en iyisi” olarak methedilen hikayemiz bizi içine sürükler.