İsekai, Japon hafif romanları, video oyunları, manga ve anime türlerinde yer alan bir alt türdür. Bu türde ana karakter, başka bir dünyaya ışınlanır veya yeniden doğar. Kahraman genellikle bu yeni dünyada belirli bir görevi tamamlamakla yükümlüdür ve oraya neden gönderildiğinin gizemini çözmeye çalışır. 2010’lar boyunca isekai türünün popülaritesi büyük bir ivme kazandı ve sayısız isekai anime serisi ortaya çıktı—bazıları oldukça tartışmalı kalitede olsa da.

İsekai animeleri, popülerliğinin zirvesindeyken kalitelerinin dalgalanması da kaçınılmaz hale geldi. Ancak zengin hikaye anlatımı, dinamik karakterler ve detaylı dünya inşası sayesinde bazı isekai serileri klasikler arasında yerini aldı. Bu seriler, kahramanın hikayesini gerçekçi kılmayı başararak izleyiciyi içine çeker, hatta karakterlerin taşındıkları fantastik dünyalar gerçeklikten tamamen uzak olsa bile.

Kesif Asya tarafından 28 Ekim 2024’te güncellendi:
İsekai, tüm zamanların en büyük ve en popüler anime türlerinden biri haline gelmiştir. Yıllar içinde fazlasıyla doygun hale gelmesine rağmen, büyü, macera ve mistik dünyalarla dolu hikayeleriyle hâlâ izleyicilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu listeyi, hayranların beğenisini kazanacak daha fazla harika isekai animesiyle güncelledik.

Digimon

Digimon serisi, tüm zamanların en büyük ve en sevilen anime serilerinden biridir. Dokuz ana seriyi ve pek çok yan hikâyeyi, OVA’yı ve filmi bünyesinde barındırır. İlk serisi modern isekai furyasından önce ortaya çıkmış olsa da türün ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir. Seriler arasındaki hikâye değişiklik gösterse de, Digimon’un çoğunda genç kahramanlardan oluşan bir grubun kendilerini Dijital Dünya’da bulmaları ana temadır.

Bu dünyada “Digi-Seçilmişler” farklı türlerde Digimon’larla dost olur ve yeni arkadaşlarıyla birlikte kötülüğe karşı mücadele ederler. Canavar toplama konsepti, isekai türü içinde özgün bir yere sahiptir ve bu da Digimon’u diğer yapımlardan ayırır. Yıllar içinde pek çok kişi bu ikonik klasiği Pokémon ile kıyaslasa da, ikisi temelde birbirinden oldukça farklıdır. Digimon, dünyayı kurtarma teması ve daha ciddi anlatım tarzıyla daha olgun bir atmosfere sahiptir. Bu da serinin zaman içinde kendine has bir kimlik kazanmasını sağlamıştır.

The Saint’s Magic Power Is Omnipotent

Çoğu popüler isekai, kahramanca bir maceraya atılan ve olağanüstü güçlere sahip erkek karakterler üzerine odaklanmış olsa da, son yıllarda tür oldukça çeşitlenmiştir. Artık kadın karakterlerin ön planda olduğu hikâyelere de daha sık rastlanmakta ve bu da türe yeni bir bakış açısı kazandırmaktadır. “The Saint’s Magic Power is Omnipotent” (Azizenin Büyü Gücü Sınırsız), bu animelerden biridir. Hikâye, genç bir kadın olan Sei Takanashi’nin kendini aniden büyülü bir dünyada bulmasıyla başlar. Sei, burada hayatına yeniden başlar ve büyü eğitimi alarak yeni bir amaç edinir.

Bu seriyi özel kılan, Sei ile yakışıklı genç şövalye Albert Hawke arasındaki yavaş gelişen romantik ilişkiyi merkeze almasıdır. Hikâyenin büyük bölümü, ikisinin arasındaki duyguların giderek güçlenmesini işlerken, serinin slice-of-life (hayattan kesitler) yaklaşımı bu ilişkiyi daha da ön plana çıkarır. Klasik fantezi isekai ve shojo (genç kızlara yönelik) romantizmini ustalıkla harmanlayan “The Saint’s Magic Power is Omnipotent”, özellikle romantizm severlerin kaçırmaması gereken taze bir yapım olarak öne çıkar.

No Longer Allowed in Another World

Sevgilisiyle birlikte hayatına son vermeyi planlarken, Osamu Dazai bir kamyon tarafından ezilir ve bir anda kendini fantastik bir dünyada bulur. Kısa süre içinde bu dünyada “Başka Dünyalı” olarak kahramanca bir statüye sahip olduğunu öğrenir. Ancak, Japon yazar bu durumdan pek memnun kalmaz ve tek amacı partnerini bulup aşkına son vermektir. Neyse ki, kısa sürede etrafı onu yanında tutmak isteyen kızlarla dolmaya başlar.

No Longer Allowed in Another World, karizmatik bir ana karaktere sahip, kara mizah tarzında bir isekai parodisi olup, türün klişe ve temalarını birkaç şekilde tersine çevirir. Daha da önemlisi, Dazai, modern isekai ana karakterlerinin çoğuna kıyasla oldukça yeni ve gizemli bir lider gibi hissettirir. Her komedide olduğu gibi, espriler her zaman tam anlamıyla amacına ulaşmasa da, yeterince başarılı şaka hikayeyi dengelemeye yetiyor.

KamiKatsu: Working For God In A Godless World

Bir tarikat liderinin oğlu olan Yukito, babası tarafından bir ritüel sırasında öldürülür ve tanrı kavramının olmadığı bir dünyada uyanır. Beklediği kadar heyecan verici olmasa da, Yukito, bu yeni hayatını önceki varoluşuna göre büyük bir adım olarak görmeye başlar. Ancak, iki arkadaşının sadece ölümden korktukları için öldürülmek üzere seçildiklerini öğrendiğinde işler değişir. Maneviyat eksikliği, nedense ölümü sıradan bir olay olarak gören ve bu düşünceye katılmayanları kötüleyen bir toplum yaratmıştır. Neyse ki, eski tarikatının tanrısı, onu ziyaret eder.

KamiKatsu, 2023 İlkbahar sezonunda yayınlanan bir anime olup, rahatlıkla Tonal Whiplash: The Anime olarak adlandırılabilir ve bu aslında bir iltifat sayılır. Seri, oldukça genç işi mizah ile şok edici derecede karanlık sahneler arasında gidip gelir ve hikayenin hızlı temposu, bu anların aynı dakika içinde bile gerçekleşmesine olanak tanır. İzleyicisine bağlı olarak, bu isekai anime harika ya da berbat olarak değerlendirilebilir, ancak neredeyse kimse sıkıcı bulmayacaktır.

Kekkon Yubiwa Monogatari

Kekkon Yubiwa Monogatari, en çok beklenen isekai animelerinden biri. Aksiyon unsurları içeren bir fantezi romantizmi olan Kekkon Yubiwa Monogatari, Haruto’nun hayallerindeki kızın peşinden başka bir dünyaya koşmasını, ancak onun en çılgın hayal gücünün ötesine geçen tamamen farklı bir hayatı olduğunu fark etmesini konu alıyor. Uyarlama iyi, ancak bundan keyif almak için harem ve fantezi hayranı olmak gerekecek.

Hataraku Maou-sama!

Hataraku Maou-sama!, komedi ile isekainin muhteşem birleşimini içeriyor. Serinin ana karakterinin normal dünyadan fantezi dünyasına ışınlanmasını değil tam tersini görüyoruz. Şeytan kral bir anda kendisini günümüz dünyasında buluyor.

Adını “Sadou Madou” olarak belirleyen ana karakterimiz Şeytan Kral, hemen burger’da iş buluyor. Normal bir insanın tanrısal güce erişmesinin tam tersini yani tanrısal güçten normal insana düşüşü izleyen bu anime dizi pek çok seyircinin ilgisini çekiyor.

Isekai Shokudou

Isekai Shokudou, fantezi dünyasında geçmeyen sayılı isekaiden biri. Onun aksine, sürekli savaşmaktan perti çıkmış olan fantastik dünya karakterlerinin durup dinlenip yemek yiyebileceği bir restoran olan Nekoya’yı seyrediyoruz. Bu dünyada ruhlar insanlar alemine gelebiliyor insanlar da ruhlar alemine gidebiliyor.

Isekai Shokudou, klasik isekai macerası ile yaşamdan kesitlerin verdiği samimiyeti çok iyi birleştiriyor. Sıradan bir isekai serisi olmamasına rağmen dünyaları yerinden oynatan apayrı karakterleri bir araya getirmeyi biliyor.

Kono Yuusha ga Ore Tueee Kuse ni Shinchou Sugiru

Çoğu isekai ana karakteri aşırı güçlü karakterler ve bodoslama kavgaya dalıyorlar. Bu karakterler çok havalı olsalar da gerçekçi değiller. Kono Yuusha ga Ore Tueee Kuse ni Shinchou Sugiru’dan Seiya ise kazanacağına %100 emin olmadığı sürece savaşmayan bir korkağı yansıtıyor.

Çoğu insan bunu rahatsız edici bulabilir fakat Seiya’nın açısından bakılınca çok normal geliyor. Ristarte dünyasını kurtarmak için Seiya’yı çağırır fakat tutumu karşısında şok olur. Kono Yuusha o kadar sevecen ve komik ki parodi anime gibi geliyor ve kesinlikle izlenmeli.

Otome Game Sekai wa Mob ni Kibishii Sekai desu

Bugünlerde oyun dünyasına gönderilen bir ana karakter görmeye hepimiz alışığız. Bu tarzda çoğu anime genellikle ana karaktere çok odaklanıyor ve onun ne kadar önemli biri olduğunu gözümüze sokuyor.

Fakat, Otome Game Sekai wa Mob ni Kibishii Sekai desu’da, olaylar tam tersi. Dünyayı kadınların yönettiği bir evrende, Leon Bartfort’un tek görevi onu menfaati için kullanmayacak bir kadın bulmaktır. Ama kendisi, gönderildiği oyun dünyasında bir “NPC” olduğundan dolayı işi zordur. Fakat dünyayı az çok bildiğinden ötürü kraliyete karşı gelip değer verdiği şeyleri koruyabilir. Farklı türde bir ana karakter arayanlar bu seriyi kaçırmasın.

MÄR

MÄR ya da Marchen Awakens Romance, modern isekai’den önce çıkan bir seri o yüzden sıradan isekai teması beklemeyin. Onun yerine s erimiz, 2000lerin popüler shonenleri Naruto, Yu Yu Hakusho gibi bir temaya sadık kalıyor. Hikayemizin ana karakteri Ginta Toramizu MAR-Cennet’e ışınlanan birisidir. Bu dünyanın daha hafif yerçekimi Ginta’ya süper güç bile kazandırır.

Fakat, daha kutlamaya bile başlamadan Ginta, MAR’ın Satranç ordusu adında birisinin saldırısı altında olduğunu öğrenir. Ginta, pek çok kişiyle iş birliği yapıp dünyasını korumak zorundadır. MAR tam 2000’ler animesi arayanlara ama modern konulardan da biraz bulunsun isteyenlere göre.

Princess Connect! Re: Dive

Mobil oyun üzerinden ilerleyen animelerin para tuzağı olmadığını görmek şaşırıcı, Princess Connect! Re: Dive da o animelerden biri. Princess Connect! Re: Dive, tüm klişelere sıkıca sarılıyor ve farklı bir dünyaya ışınlanan ana karakterimizin dünya umrunda değil.

Fakat Princess Connect! Re: Dive’da klasik tatlı anime kızları tatlı şeyle yapıyor. Özgün bir hikayeye sahip olmadığından dolayı komedisini klişelerinden alıyor.

Fushigi Yuugi

Fushigi Yuugi, 90’larda yayınlandığından dolayı öyle garip şekillerde farklı bir dünyada doğma olayları yok. Fakat ana karakterlerimiz bir kitabın içine yollanıp orada yaşamaya zorlanır.

Fushigi Yuugi, antik Çin’den epey esinlenilen bir seri ve fantastik ile tarihi güzel birleştiriyor. Fushigi Yuugi, shojo ve isekai arayanlar için müthiş bir seri olmanın yanı sıra ilklerden de biri.

Isekai Quartet

Isekai Quartet; Overlord, KonoSube, Tanya The Terrible, Re: Zero, Tate No Yuusha, gibi serilerin okulu gibi. Bu türün en iyilerinden olan bazı animelerden de estanteler içeren bu seri karakterleri en kaotik şekilde bir araya getiriyor.

Isekai Quartet, her karakterin geyiğini ön plana çıkaran bir seri. Serinin en çok üstünden geçilen temalarına iğneleme yapıyor ve üstüne bir ekliyor.

Otome Game no Hametsu Flag shika Nai Akuyaku Reijou ni Tensei shiteshimatta

İsmi aşırı uzun olan bu serimiz izlenmeye değer. Bu seri, kötü kadın kahraman olarak yeniden doğma temalı light novellerin ilk anime adaptasyonu. O kadar iyi yapıldı ki adaptasyonu diğer seriler de adaptasyonlarına kavuştu. Başlarda Katarina Claes adında şımarık bir kız etrafındaki herkese bela olmaktadır. Fakat kafasını bir yere vurduğunda, şu an bulunduğu dünyayı daha önceden bir oyun olarak oynadığını hatırlar. Tek bir problem vardır, oyunun kötü kahramanı kendisidir!

Katarina, Otome Game’in çoğunda kötü kahramanın başından geçen kötü olayları engellemeye çalışır. Fakat karakterindeki değişiklik bir anda bir hareme sahip olmasına sebep olur. Başına gelebilecek “kötülükler” yani erkekleri engellemeye çalışırken onların ona aşık olduğunu fark edemez. Bu seri çok komik ve ciddi animelerden ara vermek isteyenlere göre.

Hai to Gensou no Grimgar

Çoğu isekai anime ana karakterlerini baştan çok güçlü yapıyor. Kirito ve Ainz’e benzemeye çalışan karakterler doldu isekai teması. Aşırı güçlü bir karakteri sevmekte yanlış bir şey olmasa da sıfırdan başlayıp tırmanmaya çalışan bir karakter daha gerçekçi geliyor.

Hai to Gensou no Grimgar bir RPG oyununda geçiyor. Amnzei sonrası uyanan ve dünyaya alışmaya çalışan bir grup genci anlatıyor. Fakat diğer isekailerden farklı çünkü bu üyelerin ciddi yönlerini de ele alıyor. Bu dünyaya ışınlandıklarında inanılmaz umutsuzluğa kapılırlar ve yavaş yavaş güçlenmeye başlarlar.

Gate: Jieitai Kanochi nite, Kaku Tatakaeri

Gate: Jieitai Kanochi nite, Kaku Tatakaeri, Japonyanın savunma sistemeinin uzaylı bir krallığın istilasını engellemeye çalışmasını işliyor. Dünyaya gelen insanlarla olan ilişkilerin yanı sıra Gate ayrıca fantastik yaratıkla savaş içeriyor.

Gate, günümüzü ve fantastik temaları birleştirmeyi çok iyi başarıyor ve ana karakterin biraz daha yaşlı olmasının buna bir katkısı var. Bu anime o kadar popüler oluyor ki gerçek Japon Savunma Ordusu dahi anime ile iş birliği yapıp animedeki isimlere sahip bölükler oluşturuyor.

Sword Art Online

Sword Art Online, isekai temasında gelmiş geçmiş en popüler ve en iyi reklamı yapılan anime. Klasik fantastik dünyaların aksine bu animede ana karakterimiz Kirito sanal bir dünyaya gidiyor. O ve 1000 oyuncu ölüm riski ile burun buruna geldikleri sanal bir dünyaya gönderiliyorlar.

Sword Art Online, gidişatı ve hikayesi nedeniyle çok eleştiriye maruz kaldı. Fakat, hayranlar inanılmaz animasyonları ve süper savaş sahneleri için hâlâ SAO’yu övüyor. Uluslararası popülaritesi ile birlikte Sword Art Online’ın en iyi isekai’lerden biri olduğu inkar edilemez.

InuYasha

Inuyasha biteli on sene olsa dahi pek çok insan animeye yeni başlayanlara bu seriyi öneriyor. Kendisini günümüz Japonyasından Feodal döneme ışınlanmış şekilde bulan Kagome Hişgurashi yarı iblis İnuyasha ile tanışır. Birlikte takım olurlar ve Shikon takısını Naraku’dan korumaya çalışırlar.

Film adaptasyonlarının yanı sıra ikinci seri Inuyasha: Te Final Act animenin sonu niteliğinde. Genel olarak bakıldığında İnuyasha ikonik bir isekai serisi ve izleyenleri tatmin edeceğine eminiz.

Youjo Senki

The Saga of Tanya The Evil, Tanya Degurechaff adına birini anlatıyor. Japon bir beyaz yakalı olan bu kişi Tanya adında birisi olarak Being X adındaki gizemli birisi yüzünden başka bir dünyaya gönderilir. Çocukluğundan itibaren Tanya orduya çekidüzen vermeyi hayal etmektedir. Geçmiş hayatından gelen bilgiler ile de birlikte lüks içinde yaşayacağı günler onu bekler.

Fakat, Being X sürekli onun önüne çıkmaktadır. Tanya kendisini sık sık tehlikeli durumlarda bulur. Duygusuz bir yapısı ve stratejik bir düşünce sistemi olduğunda Tanya yolunda emin adımlarla ilerler.

Overlord

Normalde isekailerde ana karakter başka bir dünyaya gider ve o dünyayı kurtarması gerekir. Fakat bu seride ana karakterimiz bir oyun dünyasında kendi karakteri oluyor, Elder Lich Momonga. Adını sonradan Ainz Ooal Gown olarak değiştiriyor.

Yeni keşfettiği bu gücü ile Ainz dünyayı ele geçirmeye karar veriyor. Ana karakteri serideki herkesten çok daha güçlü olsa da Overlord asla sıkıcı değil. Aşırı komik karakter ilişkileri ve sık sık Ainz’in gücüne şahitlik ettiren sahneler ile Overlord kesinlikle izlenmesi gereken bir seri.

Knight’s & Magic

Mecha fanlar için üzücü bir gerçek var ki mecha’nın popülaritesi 80’lerden 90’lardan sonra epey bir düşüşe geçti. Fakat, isekai teması öyle büyüdü ki mecha animeye bile dönüştü. Knight’s & Magic, Ernesti Echevalier adında devasa robotlara iyi duyan bir otaku’nun büyü ve devasa robotların doldurduğu bir dünyaya ışınlanmasını anlatıyor.

Ernesti’nin robotlara olan ilgisi kraliyet ordusuna katılmasına yol açar. Böylece kendi robotunu yapabilecektik. Her birkaç bölümde bir kendi mükemmel robotunu tasarlama ve ilerletme aşamasını görüyoruz.

Tate no Yuusha no Nariagari

Tate no Yuusha no Nariagari, ışınlandıkları yeni dünyayı kurtarmak amacına çağırılan 4 kahramandan biri olan Naofumi İwatani’yi anlatmaktadır. Fakat, Kalkan Kahramanı olarak sürekli ayrımcılığa maruz kalır. Yol arkadaşı Prenses Malty, onu taciz ile suçladıktan sonra işler daha da kötüye gider.

Sonuç olarak Naofumi geçmişi kendisinin bir kabuğu haline gelir. Nazik ve güven dolu bir insan iken alaycı ve insanlara güvenmeyen birisine dönüşür. İnanılmaz savaş sahnelerinin yanı sıra Tate no Yuusha’nın karakter gelişimi de bir harika. Tüm şanssızlıklara rağmen Naofumi nefrete ve ayrımcılığa karşı gelip gerçek kahraman nasıl olunur gösteriyor.

KonoSuba

KonoSuba, Kazuma Satou adındaki ana karakterimizin yeni bir dünyaya ışınlanmasını konu alıyor. Çoğu isekai animenin aksine bu seri Kazuma’nın saçma ama komik durumlara düşmesini işliyor.

Kazuma’nın arkadaşları, Tanrıça, şövalye ve bir büyücü de olsa işler insanın beklediği gibi gitmiyor. Büyücü Megumin patlama büyüsüne kafayı takmıştır. Darkness korkunç bir mazoşisttir. Aqua ise Tanrıça olmasına rağmen işe yaramaz güçlere sahiptir. Diğer isekai animeler kadar heyecan dolu olmasa da KonoSuba en komikleri diyebiliriz.

Tensei shitara Slime Datta Ken

Tensei shitara Slime Datta Ken, Satoru Mikami adında, slime olarak yeniden doğan birini anlatıyor. Yeniden doğuşunun ardından Mikami adını Rimuru Tempest olarak değiştiriyor. Avcı adındaki yeteneği sayesinde tükettiği her şeyin gücünü ve yeteneklerini alabilmektedir.

Yeni yetenekleri ile beraber Rimuru dünyadaki en güçlü varlıklardan biri olur. Tensei shitara Slime Datta Ken, genellikle hatırda kalır karakterlerinden dolayı övülüyor. En çok da Rimuru popüler, 2019 Crunchyroll Anime Ödülleri’nde en iyi ana karkater olarak seçilmişti, imbd puanı da iyi.

No Game No Life

No Game No Life, hayatı olmayan iki üvey kardeş Sora ve Shiro’yu anlatıyor. “Boşluk” adı altında savaşan bu iki kardeş oyuncuların dünyasında yenilmez kabul ediliyorlar. Sonuç olarak, bir Tanrı onları oyun oynamaları için her şeyin oyun ile kararlaştırıldığı bir dünyaya ışınlıyor.

2014’ün en iyi beş animesinden biri olan No Game No Life, klasik isekai animesine bir farklı yaklaşıyor. Hayranlar genellikle oyunların savaş alanı olarak kullanılmasını, inanılmaz animasyonları ve Sora ile Shiro arasındaki bağı övüyor. No Game No Life, hem oyunculara hem de anime hayranlarına hitap ediyor.

Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu

Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu’dan bahsetmeden isekai listesi yapamazdık. Natsuki Subaru korkunç bir güç ile birlikte, bilmediği bir dünyaya ışınlanır. “Ölüm ile Geri Dönme” olarak bilinen bu yetenek sayesinde Subaru belli bir sonuca ulaşana kadar her öldüğünde yeniden doğmaktadır.

Sevecen bir tema ile başlayan Re:Zero, Subarı kendisini bin bir farklı şekilde ölürken bulduğunda çok hızlı bir şekilde değişiyor. Her bir yeni doğuştan sonra Subaru’nun eline birazcık da olsa sevdiklerini koruma şansı geçiyor. White Fox tarafından yapılan büyüleyici animasyonların yanı sıra Emilia, Rem gibi beğenilebilir karakterleri ve hikayesi ile Re:Zero gelmiş geçmiş en iyi isekailerden biri olarak kabul edilmektedir.

Mushoku Tensei

Mushoku Tensei’ye kafa tutabilecek isekai sayısı çok azdır. Bu anime biraz problemli kısımları olsa dahi animenin geçtiği dünyayı ve içindeki karakterleri yazmaya verilen emek hemen göze çarpıyor. Bu harika isekai serisi, Rudeus Greyrat adında önceki hayatında başarısız olmuş ve yeni bir dünyada yeni bir hayat şansı verilmiş ana karakterimizin etrafında geçiyor.

Mushoku Tensei, Rudeus’un önceki hayatında başarısız olmasına sebep olan iç güdüleri ile savaşmasını işliyor fakat tek odak noktası bu da değil. Mushoku Tensei; Rudeus’un seçilen kişi olmadığı, canlı, nefes alan bir dünya yaratıyor. Çok aşina olduğumuz klasik isekai serilerine dönmesi çok kolay olan bu seri, seyircileri şaşırtıyor ve bazı ters köşeler ile beraber Rudeus’un çocukluktan yetişkinliğe kadar büyümesini seyrediyoruz. Studio Bind tarafından harika şekilde animasyonu yapılan seri kesinlikle en iyi isekailerden biri.