NightKnight
Heyecan verici olay öyküleri, sürükleyici yapıları ve yerinde saymayıp sürekli gelişip değişen karakterleriyle “Fullmetal Alchemist: Brotherhood” ve “My Hero Academia” gibi seriler izleyicilerin tekrardan izlemesi için en iyi serilerdir.
Dünya çapındaki en popüler dizilerden bazılarını Shounen Animeleri oluşturmaktadır. Bunun sebebi ise macera dolu hikâyelerini çok farklı türlerle harmanlayarak seyirciye sunabilmeleridir. Bu özellikleri Shounen Animelerinin çok daha geniş bir kitlenin ilgisini çekmesini sağlamaktadır. Buna ek olarak da en iyiler olarak adlandırdığımız Shounen Animeleri bazen izleyicilerinde o kadar büyük bir etki oluşturabilmektedirler ki hayranları bu animeleri kendilerini tekrar tekrar izlemekten alıkoyamazlar.
Hadi şimdi bu bahsettiğimiz “Rewatchable” yani tekrar izlemekten sıkılmayacağınız Shounen Animelerine bakalım. Öncelikle bu tarz animelerin ortak özelliği dramatik, romantik ve komik sahneleri harmanlayarak dinamik bir olay örgüsü yaratabilmeleridir aslında. Ayrıca bu tarz Shounen Animelerinde göreceğiniz karakterlerin hepsi özenle yaratılmış ve karakter gelişimleri oturmuş figürlerdir. Sırf bu yüzden yan karakterler bile hikâyeyi ana karakterler kadar etkileyebilirler. Sonuç olarak bu tarz Shounen Animeleri fantastik animasyonları, size gerçek bir insan olduğunu hissettirebilen karakterleri ve detaylarla bezenmiş olay örgüleri sayesinde ne kadar izlerseniz izleyin sıkılmayacağınızı ve hayran kalacağınızı kanıtladılar.
Soul Eater
Soul Eater sadece kendi özgü sanat tasarımları ile değil inşa ettiği o harika dünyasıyla da eşsiz bir animedir. Serinin “Death Weapon Meister Academy” içinde ve çevresinde kurduğu o atmosfer animeye karanlık ama ilginç bir hava katıyor. Aynı zamanda silahlarıyla Meisterleri arasında büyük bir titizlikle oluşturulmuş ilişkileri, en az bu ilişkileri kadar muhteşem olan uyumları ve bu ikisi sayesinde bünyesinde barındırdığı muhteşem aksiyon sahneleri… Resmen “Beni izlemelisiniz” diye bağırıyor.
Ne yazık ki serinin geri kalanına kıyasla çok daha sönük kalan finali pek çok hayranını hayal kırıklığına uğratmış olsa da kalan bölümleri diğer animelerden çok daha farklı olduğu için pek çok insanı cezbetmeyi başarıyor. Ayrıca karakterleri arasındaki eşsiz diyaloglar ile Soul Evans – Maka Albarn ikilisi bile başlı başına izleme sebebidir. Birbirinin kopyası Shounenlerden sıkıldıysanız ve farklı bir heyecan arıyorsanız Soul Eater’a bakmalı, sonra a tekrar tekrar izlemelisiniz.
Food Wars
Aslında bu seri herkese hitap etmese bile bazı anime severler sadece farklı yemek tarifleri öğrenmek için bile seriyi tekrar tekrar izliyor. Çünkü Food Wars animesinde sergilenen bin bir çeşit yemek en tok gözlümüzün bile ağzını sulandırmayı başarıyor. Bunun yanında yemekler o kadar nefis görünüyor ki… Ben dâhil pek çok kişi evde aynılarını yapmaya çalıştık bile (hüsran).
Food Wars animesi sadece yemek tutkunlarına hitap etmiyor tabii ki içerdiği kara mizahı ile bir taraftan da komedi animesi. Bu yönüyle yetişkinlere hitap eden anime, aynı zamanda yürekleri ısıtan yapısının yanında sizlere yemek yapmanın hayati bir ihtiyacı karşılama dürtüsünden fazla olduğunu öğretiyor.
Noragami
Noragami, dünyayı kötü ruhlardan koruyan tanrıların hayatlarını anlatan aksiyon dolu bir animedir. Tabi tüm bu tanrılar içinden Yato’nun hikâyesi daha ilgi çekici olabilir çünkü kendisinin pek fazla takipçisi yok ama o bunu elinden gelenin en iyisini yaparak telafi ediyor.
Noragami mizah ile dram arasında çok güzel bir denge kurmasının yanı sıra travmalar, pişmanlıklar ve yetersizlik gibi derin psikolojik sorunları da ele alıyor. Bunun yanında animedeki tanrıların sahip oldukları eşsiz güç yapıları, tanrılar ile “Regalia”ları arasındaki ilişkilerinde de kendisini gösteriyor. Tüm bunlar sayesinde Noragami genellikle izleyiciler tarafından gözden kaçırılan ama hayranları için re-watch listelerinin bir numarası olan bir Shounen olmayı başardı. Göz atmanızı öneririm.
Komi Can’t Communicate
Komi Can’t Communicate aslında “Slice-of-Life” vari havası yüzünden diğer shounenlerden kesin bir şekilde ayrılıyor. Shoko Komi’nin arkadaşlar edinmeye çalışması ve bu sırada yaşadığı trajikomik olaylarla kalpleri ısıtan muhteşem bir hikâye anlatıyor aslında. Komi’nin sosyalleşmek için attığı her adım ise aslında herkesin – en popüler öğrencilerin bile – kendi içlerinde yaşadıkları zorlukları olduğunu, hiç kimsenin hayatının dışarıdan göründüğü gibi olmadığını gösteriyor bizlere.
Tüm bu olaylar Komi etrafında geçiyor gibi görünse de animenin tek güzel yanı Komi gibi kendine has bir karaktere sahip olması değil tabii ki, Komi’nin edindiği yeni arkadaşları ve onların saçmakomik hareketleri aslında bu animeyi harika yapıyor. Animedeki karakterlerin hepsi kendine özgü ve birbirinden çok farklı insanlar ama hepsinin tek bir ortak noktası var, hepsi Komi’nin sosyal anksiyetesinin üstünden gelip sonunda hayalini gerçekleştirmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Komi Can’t Communicate, yavaş temposu ve karakter gelişimine verdiği önem ile kesinlikle yeniden izleyip karakterlerin gelişimine tekrar tekrar şahit olmak isteyeceğiniz bir shounen animedir.
Spy x Family
Spy x Family hayatımıza girdikten çok kısa bir süre sonra gönüllerimizde taht kurmayı başarmış bir animedir. Çünkü daha ilk bölümünden tatlı mizahı ve muazzam karakterleriyle hepimizi kendisine hayran etmiş bunun yanında barındırdığı casusluk yönü ile de polisiye-gizem türünün severlerini kendisine çekmeyi bilmiştir.
Animemizin konusu olan Forger Ailesi, gerçek hayatları ile gizli kimlikleri arasında bir uyum sağlayarak yaşamlarına devam etmeye çalışan çok tatlı bir ekiptir. Anya, Loid ile Yor’un bir aile olmaya çalışmasını ve bu sırada tecrübe ettiklerini bizlere tüm sıcaklığı ile aktarabilen bu anime ise sadece Anya için bile hayranlarının tekrar tekrar izleyebileceği bir Shounen olduğunu göstermiştir. Tavsiye, Waku Waku şarkısını dinleyin.
Horimiya
Horimiya veya tam ismiyle Hori-san to Miyamura-kun, Kyoto Hori ile Izumi Miyamura’nın aralarında geçen tatlı ilişkiyi konu alan romantik bir shounendir. Bu ilişkiyi tatlı yapan şeylerden birisi de ikisinin de gerçekten çok sevimli, cömert, iyimser, destekleyici, anlayışlı ve dahası gibi sempati duymamızı kolaylaştıran özelliklere sahip olmalarıdır. Ee haliyle kendine özgü bu iki tatlı karaktere sahip olan serimiz pek çok türdeşi olan animeden farkını ortaya koymalıdır. Horimiya duygularını birbirine itiraf etmenin ötesinde gerçekçi bir ilişki tasvir eden ve bizim bu ilişkinin gelişimine seyirci olmamızı isteyen, tüm bunları ise izleyicileri sıkmadan içine çekerek gerçekleştirmeyi başaran bir yapımdır.
Horimiya’nın yan karakter kadrosu da gerçekten çok sevimli. Çünkü hepsi gerçek birer insan gibi hissettirmeleri için sağlam bir karakter gelişimine sahip olarak yazılmışlar. Animenin tamamı da bu şekilde iyi kurgulanmış sahneler ve güzel yazılmış bir senaryo ile sizi Hori ile Miyamura arasında yaşanan bu karmaşık ilişkiyi tekrar tekrar izlemeye itiyor.
Attack On Titan
Attack on Titan, bir taraftan insanların yüreklerini dağlayan bir taraftan da çeşitli uzuvlarını parçalayan sahnelerle dolu olsa da pek çok hayranı sonunda duvarların ardında yatan sırrı keşfettikten sonra Attack on Titan’ı tekrar izlemeyi düşündüklerini söylüyorlar. Hatta büyük bir kısmı izlerken kaçırdıkları detayları görmek için tekrardan izlemeye başladı bile.
Tabii tüm bu “sırların” yanı sıra Attack on Titan izledikten uzun bir süre sonra bile hayranlarının aklında kalmayı başaran bir seri. Yeni başlayanlar için izlemesi zor olsa da dikkat çekici karakterleri ve muhteşem dövüş sahneleri ile izleyenlerin büyük çoğunluğu tekrardan başladı bile.
Assassination Classroom
Assassination Classroom, hiç izlememiş insanlar için fazlasıyla tuhaf gelebilecek serilerdendir ama bir kere izlemeye başlamış kişiler içinse insanın içine işleyen mükemmel bir hikâyesi olan, sürükleyici bir animedir. Serideki 3E sınıfı öğrenciler görünürde dokungaçlı öğretmenleri Koro-sensei’i başarılı bir suikast ile alt etmeye çalışsalar da çeşitli güçlükler karşısında birlik olmayı bilirler.
Şaşırtıcı şekilde beğenilen bir seridir Assassination Classroom. Karakterleri çeşitli kusurlar barındırsalar da sempatik gelmeyi başarırlar günün sonunda. Ve son demişken, sonuyla da sizi ağlatmayı kesin bir şekilde başarır. Assassination Classroom tüm bu komedinin yanında eğer karşımızdakini anlamayı öğrenirsek onun hayatında değişim yaratabileceğimizi anlatan, izleyen herkesin tekrar izlemesi gerektiğine inandığım çok güzel bir seridir.
My Hero Academia
My Hero Academia, çeşitli süper güçlere sahip gençlerin kahraman olmayı öğrenmelerini konu alan güzel bir animedir. Özellikle de başrolümüz olan Izuki Midoriya’nın ilham verici hikâyesi, hepimize hayallerimizi bir gün gerçekleştirebileceğimizi gösteriyor.
Bu seri birbirinden farklı ve karmaşık karakterlerle dolu aslında. Ve hepsinin güçleri de en az kendi karakterleri kadar eşsiz. Aslında serinin çoğu hayranı hafızalarını tazelemek için yapsa da bu animeyi tekrardan baştan izleyenlerin sayısı hiç de az değil. Henüz altı sezonu olan animenin yedinci sezonu da yolda.
Fullmetal Alchemist: Brotherhood
Fullmetal Alchemist: Brotherhood, evreninde zaman akarken gerçekleşen yan olayların ve yan karakterlerin evren üstüne etkisini de muazzam bir şekilde ana hikâye çizgisine yansıtıp çok kapsamlı bir örgü oluşturmuş mükemmel bir animedir. Hikâye özünde Elric kardeşlerin zamanında yaptıkları bir hatayı düzeltme mücadelesini anlatmaktadır. Yaratıcısı, olaylar Elric Kardeşler etrafında dönse de onlarla karşılaşan ve onlar sayesinde kendi hedeflerini gerçekleştirmek için motive olan diğer karakterleri de es geçmeyerek tutarlı bir hikâye yaratmayı başarmıştır.
Dünya inşası ve detaylara olan özen göstermesi kesinlikle eşsiz yapan şeylerden biridir bu seriyi. Bu anime 2010’daki çıkışından günümüze kadar kendini defalarca tekrar izletmeyi başarmış bir seridir. Fullmetal Alchemist: Brotherhood, ciddiyet ve uçarılık arasında kurduğu mükemmel denge sayesinde ise kendisinden çok keyif alınabilecek bir seri haline gelmiştir. Saydığım tüm bu sebepler onu listenin birinci sırasına taşımış ve izlediyseniz tekrardan izleme vaktinizin geldiğini söylememi sağlamıştır.
