Sağlam Kişiliği Olan, Yanınızda ise Sırtınızın Yere Gelmeyeceği Karakterler

İster ana karakter olsun ister yan karakter olsun anime, manga, novel ve webtoon evreninde gördüğünüz ve karakteri tanıdığınız zaman bundan çok sağlam dost olur dediğiniz birkaç karakter illa ki olmuştur.

Zor durumlarda sizi kurtarabilecek bir gücü olmasa da varlığı bile moralinizi yüksek tutmanıza sebep olacak mizahı güçlü karakterler, hem izlediğiniz/okuduğunuz serinin daha eğlenceli olmasını sağlar hem de hayal ürünü olsa bile dünyada böyle insanlar da varmış be dedirtir.

Sizler için onlardan birkaç tanesini derledik:

Son Hak / Akatsuki no Yona

Darbe ile devrilen bir kraliyetin biricik prensesi olan Yona; ölümden kaçarken, en sevdiği tarafından uğradığı ihaneti sindirirken, olgunlaşırken, kendisini geliştirirken ve intikamına giden yolda yürürken çocukluk arkadaşı ve kraliyet muhafızı olan Hak hep onun yanındadır.

Euntae Lee / Nam-ı Diğer Vasco / Lookism

Vasco, Lookism serisinin geçtiği lisede mimarlık bölümünde olan bir karakterdir. Ayrıca kendisi Burn Knuckles isimli bir çetenin lideridir.

Vasco, hiçbir zaman bir çete lideri olma gayesinde değildir. İnsanların onu takip etme sebebi, Vasco’nun dürüstlüğü ve saf duygularıdır. Resimde gördüğünüz dövmeli çam yarması haline gelmesinin, bu kadar güçlü olmasının altında çok acıklı bir hikaye yatmaktadır.

Animasyonunda yiğidoyu esmer çizdikleri ve galeri yazarı bunu beğenmediği için webtoonu baz alınarak resim konulmuştur.

Erza Scarlet / Fairy Tail

Fairy Tail izleyen birisi, bu listede Erza’yı görmese idi “Erza nerede yahu?” diyebilirdi şüphesiz.

Fairy Tail izlememiş ya da yarım bırakmış insanlar seri içinde abartıya kaçan fan servis sebebi ile önyargı geliştirdiği için Erza gibi karakteri derin tasarlanmış karakterleri tam tanıyamamış olabilir.

Düşünün, henüz 19 yaşındasınız ve dünya çapında bir lakabınız var: Titania! En genç S seviye büyücülerden birisisiniz ve bu aşamaya dişinizle tırnağınızla geldiniz.

Gücü bir yana dursun Erza’nın mizah amaçlı kullanılan saf karakteri bile size aslında dramatik bir hikaye anlatır. Spoilersız birkaç örnek verecek olursam, OVA bölümlerden birisinde gelinliğe olan çocuksu merakı, aksiyonlu bir arcta bir yere yetişmeye çalışırken piknik olayını duyunca birden piknik yapmak istemesi… Erza, bir çocuk köle idi. Kaçtıktan ve Fairy Tail’e sığındıktan sonra şu anki gücünü elde etmek için çok fazla çalıştı. Sıradan genç bir kızın günlük yapabildiği pek çok şeyi yapamadı.

Erza, ortalama bir shounende geçmişinde aldığı yara sebebi ile kötülüğü seçen kötü karakterlerden daha fazla travmatik şey yaşamasına rağmen saf ruhunu, anaç kalbini asla kaybetmemiştir. Oldukça çok şey görüp geçirmiş olan bu kadar güçlü kişiliği olan bu kız size mükemmel bir dost olurdu.

FT demişken değinmeden geçemeyeceğimiz bir karakteri daha var:

Makarov Dreyar / Fairy Tail

Bu çocuk ruhlu, babacan karakterimiz, Fairy Tail’in lonca lideridir aynı zamanda dünyaca ünlü On Ulu Büyücüden birisidir.

Sağlam kişilik sahibi karakterlerden çok hoşlanıyorsanız Makarov FT’nin ilk iki bölümünden dikkatinizi çekerdi. Lonca büyücülerinin davranışlarından sorumlu olan lider, görevleri sırasında şahsi mülke zarar veren ve hakkında sürekli şikayet alan büyücüleri yüzünden büyü konseyi tarafından azarlanmış ve maddi ceza almıştır. Bu konuda lonca büyücülerini azarlayacağı ya da cezalandıracağı beklenirken, Makarov elindeki şikayet belgelerini yakar ve şöyle şeyler söyler:

“Kim takar konseyi! Büyü, sağlam bir irade sonucu ruhumuzun ortaya koyduğu bir şeydir. Bir mucize değildir. Doğru bir büyü, sağlam bir iradeden geçer. Aksi Takdirde büyü, ruh enerjisini tüketebilir. Sizi denetleyen kişilerin üzerinize diktiği gözlerden çekinirseniz büyü konusunda ilerleyemezsiniz. Konseydeki salaklardan korkmayın ve doğru bildiğiniz yolda ilerlemeye devam edin.”

Makarov, siz doğru yolda ilerliyorsanız sizi desteklemek için elinden geleni yapan, nereye giderseniz gidin sizi izleyecek olan müthiş bir büyük.

Arkadaşlık teması ile bezeli olan Fairy Tail’de bu tarz oturaklı işlenmiş karakterler olması doğaldır diye düşünüyoruz.

Nishinoya Yuu / Haikyuu!!

Heykelini yaptırmaya beton yetmeyecek bir karakter daha 🙂

Nishinoya, ana karakterimizin girdiği okul voleybol takımının ikinci sınıf liberosudur. Seriye trajikomik bir sebepten uzaklaştırma aldığı için biraz geç girse de girdiğinden itibaren dürüst ve sağlam tarzını hemen hissettiren bir karakter.

Voleybola, libero pozisyonuna bakış açısı ile cesareti ile yeteneği ile ve takıma ihtiyacı olan zamanda verdiği moral ile kısacası her şeyi ile havalı bulduğumuz bir karakter ve insan Haikyuu‘yu izlerken Nishinoya gibi bir arkadaşım olsa lisede keşke dedirtiyor.

Sunakawa Makoto / Ore Monogatari

Romantik komedi türünde çok şey okuyup izlemiş birisi şöyle bir genelleme yapabilir: Bir shoujoda ana karakter haricinde yakışıklı başka bir karakter varsa genelde o kötü karakterdir.

İşte Sunakawa, bu kaideyi bozacak bir istisnadır. Sunakawa serinin ana karakteri Gouda Takeo’nun çocukluk arkadaşı ve komşusudur. Yakışıklı ve ağırbaşlı olması ve Takeo’nun hoşlandığı kızların da ondan hoşlanması, serinin başlarında bir aşk üçgeni mi olacak acaba dedirtiyor ama olayın böyle olmadığını hemen anlıyorsunuz.

Sunakawa, Takeo’nun insan davranışlarını çözemediği zamanlarda ona yardımcı olan, Takeo’ya oldukça değer veren mükemmel bir arkadaş. Serinin ana kadın karakteri için maruz kaldığı fedakarlığı da unutmamak gerekir 😀

Igris / Solo Leveling

Zindan ve reenkarnasyon serilerinin prototipi olan Solo Leveling‘i henüz okumamış olanlar bile serinin klas atlanamayan bir evrende, ana karakterinin ölümden dönmesi sonrası seviye atlayabildiği bir hikayesinin olduğunu biliyordur.

Serinin ana karakteri Sung Jin woo girdiği zindanda yendiği bir canavarı edindiği yetenek sayesinde yeniden diriltip kendisine bağlı bir asker yapabiliyor hatta kendisine seviye atlattığı gibi askerlerine de seviye atlatabiliyor.

Igris, Jin woo’nun bir zindanda yenip yeniden dirilttiği bir kızıl şövalyedir. Hatta ilk askerlerinden birisi diyebiliriz. Girdiği daha büyük zindanlarda Beru gibi daha güçlü askerler de edinmiştir ancak Igris yarı iradeli tasarımı ile her zaman daha ağırbaşlı daha güvenilir bir imaj taşımaktadır. Jin woo’ya daha subjektif takıntılı olan irade sahibi Beru, ara sıra kontrolden çıkabilir ama Igris mükemmel bir destekçidir.

Novelin ilerleyen bölümlerinde üç büyük savaşçısını görevlendirirken Jin woo diğer ikisine görevini verdikten sonra Igris’e döner ve “Sen hep arkamda dur.” der. Bu replikle Igirs’in ne kadar güvenilir ne kadar vefalı olduğunun altı çizilmiş olur.

Sizlerin de böyle dostum olsa sırtım yere gelmez dediğiniz başka karakterler varsa yorumlara bekleriz 🙂