Keşif Asya
Günümüzde her tarafta isekai anime var. Her bir Sword Art Online veya Overlord başına bir tane hak ettiği değeri görmemiş isekai anime var.
Animelerde gösterilen fantastik, bilim kurgu ve korku unsurları birbirinden çok farklı olabiliyor. Bazen Avrupa ailelerinin farklı olduğu bir dünyada geçiyor bazen yer çekiminin bile apayrı işlediği bir güneş sisteminde geçiyor.
Mondaiji-tachi ga Isekai kara Kuru Sou Desu yo?
Çoğu çocuk olağanüstü psişik güçlere sahip olup tek düşüncesiyle gerçekliği değiştirebilmeyi hayal etmiştir. Bu animedeki karakterlerde genellikle böyle yetenekler var. Ancak kendi dünyalarında kullanacak yerleri yok.
Bunların hepsi Küçük Bahçe isimli bir yere davet aldıklarında değişiyor. Bu yerde güçlerini kullanarak zenginliğe ve prestijli bir hayata ulaşabiliyorlar. “İblis Kral” adı etrafta duyulmaya başlanınca çocuklar her şeyin düşündükleri kadar basit olmadığını anlıyor. Güçlü ana karakter ve zekice yazılmış hikaye bu seriyi güzel kılıyor.
Ima, Soko ni Iru Boku
Yabancılara yardım etmek önemlidir. Bencil olmamak iyi bir özelliktir. Ama peşinde onu kaçırmaya çalışan makineler olan bir kızı kurtarmaya çalışmaya pek çok kişi cesaret edemez. Shuu Matsutani hariç.
Öğreniyoruz ki insanı askerler tarafından kovalandığı büyülü su yaratan bir kolyeyi çalmaktan dolayı suçlandığı bir dünyaya, insanı bu tür şeyler ışınlıyor. Çizimleri biraz eski olsa da bu serinin o açığını kapatacak çok özelliği var. Konusu genellikle çocuksu görünüşünden ayrı düşüyor ama yolculuk boyunca sırıtabileceğiniz yerler de bırakıyor.
Kakuriyo no Yadomeshi
Ruhları görmenin lanet mi yoksa iyi bir şey mi olduğu konudan konuya değişiyor. Üniversite öğrencisi Aoi için ise ikisinden de bir tutam var diyebiliriz. Aoi bir tapınağın önünden geçerken oradaki bir ruh ondan yemek rica ediyor. Ruhu besledikten sonra oradaki dev Odanna onu kaçırıyor ve ruhlar alemine götürüyor.
Aoi orada öğreniyor ki, büyük babasının Odanna’ya borcu varmış ve bunun karşılığında Odanna ile evlenmesi gerekiyormuş. Ancak onun yerine Aoi, devin mekanında çalışmak üzere anlaşıyor. Klasik bir psikoloji animesi kadar derin bir konusu olmasa da güzel isekailerden biridir.
Choujin Koukousei-tachi wa Isekai demo Yoyuu de Ikinuku you desu!
Bir sihirbazın, multi milyonerin, deha mucidin, şövalyenin, başbakanın, doktorun ve eski ninja gazetecinin ortak noktası nedir? Hepsi uçak kazasından sağ çıkan lise öğrencileridir ve başka dünyaya ışınlanırlar.
Bu serinin değişik bir konusu olabilir ama çok özenle yapılmış kaliteli animasyonu müziği ve hikayesi var. Bu liseliler kendi dünyalarında deha olarak geçiyorlar ama bu yetenekleri kılıç ve büyü dünyasında onlara nasıl yarar sağlayacak?
Drifters
Hellsing Ultimate’in yaratıcısı tarafından yapılan bu seri pek bilindik değil. Bazı tarihi kişilerin dünyanı kurtarmak(ya da fethetmek) için bir araya toplanmasını anlatıyor. Kahraman Japon Askeri Shimazu Toyohisa’dan Jeanne d’Arc ile Oda Nobunaga’ya kadar karakteri olan bu seri tarih severler için.
Kayış gibi animasyonları ve Hellsingi anımsatan çizimleriyle bu seri, çekici olduğu kadar da iyi yazılmış. Karakterlerin birbiriyle olan ilişkisi izleyiciyi kendine çekmeyi başarıyor.
Juuni Kokuki
Dünya yapısı sağlam olan serileri seviyorsanız işte bu anime size göre. Juuni Kokuki yani türkçe adıyla On İki Krallık şaşırmayacağınız üzere farklı kültürleri ve yönetimi olan on iki krallığı anlatıyor. Higehiro gibi gerçekçi bir anime olmasa da dünyası güzel işleniyor.
Krallıklar diğer animelerin aksine gerçekten özgün ve doğal hissettiriyor. Karakter gelişimi harika ve anime genel konulara çomak sokmaktan çekinmiyor. Eski çizimi kesinlikle hikayesini veya karakter yapılarını etkilemiyor. Çoğu yönden bu seri beklentileri aşıyor.
Hai to Gensou no Grimgar
İsekai animelerde genelde karakterlerin durdurulamaz dövüşçü, mükemmel büyücü ya da harika hırsız olduğu sık sık görülür. İsekailerde gerçekçilik faktörü genelde arka planda kalır. Ama bu animede öyle değil. Bu animede karakterlerimiz, yeni dünyalarında özel güçlere sahip olmuyorlar. Orduya katılıp hayatta kalmaları gerekiyor.
Ana karakterin aşırı güçlü ve dünyayı sona erdirecek kötü kahramanla kapışmasını izlemektense karakterlerin duygularındaki değişikliklerini gösteren bu seri, diğer serilerden kendini ayırt ettirebiliyor. Bu yüzden, en yüksek puana sahip isekai animelerden bir tanesi.
Isekai Shokudou
Haftanın çoğu vakti Tokyo’daki restoran popüler ama klasik bir yerdir. Ama cumartesi günleri başka dünyadan müşteriler kabul etmektedir. Shougeki no Souma’nın aksine daha rahat ve sakin bir yemek animesi isteyenler için güzel bir anime.
İsekai olduğu kadar da yemek animesi olan bu seri, mistik karakterlerin leziz yemeklerden tatmak için dünyaya inmelerini izlemek ayrı bir zevk veriyor. Her günlük yaşam animesi gibi aksiyonu eksik olan bu seri, tatlı sahneleriyle açığını kapatıyor.
Outbreak Company
Harem, komedi ve parodi animelerinden bir tutam toplamış olan bu animede ana karakterin görevi otaku kültürünü ışınlandığı yere taşımaktır. Böyle gereksiz bir görevle ilerleyen anime absürtlüğü her saniye yüzümüze vuruyor.
Shinichi, kimsenin anime nedir bilmediği yerde otaku kültürünü yaymayı görev edinmiştir. Bu yüzden dolayı sevdiği şeyi başkalarıyla paylaşmaya çalışan otakuların bu animede kendisini bulabilmesi mümkün. İnsanların animeyi kendisi ile ilişkilendirmesi bu animenin en güçlü tarafı olsa da komedisi de az kalmıyor.
Watashi, Nouryoku wa Heikinchi de tte Itta yo ne!
Dahi olmak insanları kendinden uzaklaştırmak anlamına gelebilir, Misato Kurihara bunu iyi biliyor. Misato fantastik bir dünyada yeniden doğacağı ona söylendiğinde istediği tek şey diğerleriyle aynı olmaktır. Maalesef, güçleri ona verilirken tüm dünyanın ortalaması alındığı için aşırı güçlü birisi olur.
Sword Art Online gibi animeler gibi bu seri de komik olmasının yanı sıra hikayeyi de bazen ciddi işleyebiliyor. Baz alındığı yer olan light novelinden bazı yerlerde farklı gitse de animenin kendine has iyi yanları var. Ana karakteri kadın olan ve sürekli başka animelere referans yapılan bu anime yapmyaya çalıştığı şeyde başarılı oluyor.
Shinchou Yuusha: Kono Yuusha ga Ore Tueee Kuse ni Shinchou Sugiru
Fazla güçlü ana karakterler genellikle hikayeyi berbat ediyorlar. Sonucunu bildiğiniz bir aksiyon sahnesini izlemek istemezsiniz. Bu yüzden bu anime gibi absürt hikayeler istisna oluyorlar.
Bu seri o kadar komik ki hikayesi parçalansa ve sadece şakaları dursa bile hayatta kalabilir. Bu varsayım doğru mudur bilemeyiz çünkü bu serinin hikayesi de güzel. Ne kadar iksir içse ya da ne kadar antrenman yapsa da Seiya önündeki tehlikelerle yüzleşmeye hazır olduğuna inanmıyor.
Otome Game no Hametsu Flag shika Nai Akuyaku Reijou ni Tensei shiteshimatta…
En sevdiğiniz oyuna ışınlanmak bazılarınız için bir hayal gibi olabilir ama bu serinin ana karakteri için kesinlikle değil. Çünkü oyunun kahramanı değil de baş kötüsü olarak doğuyor.
Kahramanın sürekli problemlerin üstünden geldiği bir oyunda kötü karakter olmak büyük bir dert ve ana karakterimiz bunu, azıcık bile mutlu olmak istese kafasını bin kat çalıştırması gerektiğinde anlıyor. Oyunun sonunda kötü karakterin öldüğünü bilen Katarina, çok derin planlamalar yapıp hayatta kalmaya çalışacaktır. Asıl soru şu, bu oyunda kazanan kötü karakter mi olacak?
Honzuki no Gekokujou: Shisho ni Naru Tame ni wa Shudan wo Erandeiraremasen
Okumayı öğrenen bir çocuk efsanelere konu olmadığı için bu tarz bir animenin gözden kaçması çok doğal. Bu serinin hikayesi yavaş ilerliyor ama yine de harika olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Hikayesi ve yavaş ilerleyişi herkese hitap etmese de hak ettiği değeri görmeyen bir anime olduğu kesin.
Kısayoldan gitmektense ana karakterin başına gelen her şeyi gösteren bu seri diğerlerinden bu yönüyle ön plana çıkıyor. Bu seride ana karakter diğer animelerdekinin aksine cuk diye ona en uygun dünyaya ışınlanmıyor ayrıca düştüğü dünyada zorlanıyor.
